Hedonik Adaptasyon: Yaşam Boyu Mutluluk Bir Hikayedir

En mutlu olduğunuz anları düşünün. Belki de bu yıl uzun süredir hayal ettiğiniz tatile çıkma fırsatını yakaladınız. Peki ama bir süre sonra ne oldu? Yoksa her şey büyüsünü yitirdi mi? Bu konuda bir sorun yaşayanın tek siz olduğunu düşünüyorsanız aslında yanılıyorsunuz. Yaşadığınız bu durum psikoloji de “Hedonik adaptasyon” olarak tanımlanmaktadır.

Ne yazık ki hedonik adaptasyon mutluluğun sürdürülemez bir durum olduğunun bizlere hatırlatıcısıdır. Bu durumun varlığını bilmek aşırı mutluluk arayışından vazgeçmek anlamına da gelir. Öncelikle kısaca konuyu tanımlayalım.

Hedonik Adaptasyon Nedir?

Hedonik Adaptasyon

Hedonik adaptasyon, insanların zaman içinde yaşamlarındaki belirli değişikliklere alıştığını savunmaktadır. Belirli yaşam olaylarını takip eden heyecan veya mutsuzluğun zamanla azaldığı ve böylece her insanın zaman içinde “varsayılan” duygusal durumuna geri döndüğüne inanılır.

Örneğin yapılan çalışmalar piyango kazanan insanların diğerleri ile karşılaştırıldığında sadece bir miktar daha fazla mutlu olduklarını göstermiş, yaşamlarında onları mutlu edecek olaylar yaşayan kişilerin belli bir zaman sonra eski mutluluk seviyelerine geri döndüklerini ortaya koymuştur.

Aynı şekilde kayıp veya hastalık gibi olumsuz olaylar yaşayan kişilerin de bir süre sonra bu gibi durumlara adapte olduğunu ve mutluluk seviyelerinin bu olaylardan öncekine benzer seviyeye geldiği bilinmektedir. Yani kişinin duygusal sisteminin mevcut yaşam koşullarına ayak uydurmaktadır. Mutluluk ve mutsuzluk insanların yaşamlarındaki değişikliklere verdikleri kısa süreli tepkilerdir.

Hedonik uyuma göre insanların mutluluk hissi günden güne ve bazı koşullara ve yaşantılara bağlı olarak değişse de, herkesin nispeten sabit ve ortalama bir mutluluk seviyesi olduğu, bu nedenle anlık ve durumsal duygu değişikliklerinden sonra bu seviyeye geri döndükleri görülüyor.

Hedonik Adaptasyon Süreci Nasıl Gerçekleşir?

Hedonik Adaptasyon

Günlük mutluluk seviyeniz, büyük ölçüde hayatınızın erken dönemlerinde belirlenmiş bir şeydir. Psikologlar, bu temel mutluluk düzeyine hedonik ayar noktanız olarak isimlendirir. Hedonik ayar noktasıyla ilgili ilginç olan şey, başımıza ne gelirse gelsin, genellikle ona geri dönmemizdir. Örneğin, piyangoyu kazanmak veya felç olmak gibi hayatımızı değiştiren olaylar yaşadıktan sonra bile, genellikle benzersiz temel mutluluk seviyemize geri döneriz. 

Tonlarca para kazanmak gibi bir şeyin mutluluğunuzu sonsuza kadar artıracağını düşünebilirsiniz. Ancak hedonik adaptasyon yaşamınızdaki belirli faktörler değiştikçe beklentilerinizin de değiştiğine işaret eder. Sonunda, adapte olur ve taban çizgisine dönersiniz.

Mutluluk için bu ayar noktasının, kişiden kişiye mutluluktaki farklılıkların yaklaşık %50’sinden sorumlu olduğu bulunmuştur. Ancak araştırmalar, herkesin bir sabit noktası olsa bile, kişiden kişiye önemli ölçüde değiştiğini de göstermektedir. Kişilik özellikleri , birinin mutluluk ayar noktasında önemli rol oynar. ve refah orta derecede kalıtsaldır. Dolayısıyla, farklı kişilik özellikleri, bireyleri farklı refah düzeylerine yatkın hale getirebilir.

İş hayatında başarının neden mutluluk getirmediği çalışmaları buna örnek olarak verilir ve başarı ile mutluluk arasında korelasyon yoktur. Ne zaman bir hedefi başarsanız, yeni bir hedef karşınıza çıkacaktır. hedef koyar. Neye sahip olsanız, bir zaman sonra normalleşir.

Yaşam Boyu Mutluluk Çoğu Zaman Mümkün Değildir

Bir kişinin düşünce yapısı değişmedikçe terfi etmek, zam alması, çok daha fazla paraya sahip olması dahil hiçbir şey insanın daha mutlu olmasını sağlamaz. Belirli bir miktar para elbette mutluluğumuzu etkiler. Ancak belli bir gelir seviyesinden sonra maddiyatın mutluluğu etkilemediği bilimsel bir gerçektir .Bu nedenle etrafımızda her şeye sahip olmasına rağmen mutsuz bir çok insana rastlamanız olasıdır. Tatmin edici yakın ilişkiler yaşamak, mutluluk seviyemizi etkileyen önemli faktörlerden.

Sonuç olarak ‘sürekli’ mutlu olmak, aynı duygu seviyesinde kalmak ve devamlı bunları amaçlamak gerçekçi değildir. Küçük iniş ve çıkışlarla dolu bir hayat çok daha sakin ve huzurludur. Bertrand Russell: “Mutlu bir yaşam, sakin bir yaşamla mümkün olur, çünkü gerçek hoşnutluk, ancak sakin bir ortamda yeşerebilir der.”

Mutluluk arayışındaki modem toplumun üyeleri olan bizlerin gerçekte aradığı şey aslında dinginliktir. Bu küçük iniş çıkışların olduğu yaşam huzurlu bir hayat olarak tanımlanır.


Bu Yazılarımıza da Göz Atmanızı Öneririz


Kaynaklar ve ileri okumalar

YolveMacera

Sibel Çağlar

Merhaba. Matematik öğretmeni olarak sürdürdüğüm hayatıma ilerleyen süreçte doğa sporlarını ve içerik üreticiliğini eklemeyi tercih ettim. Bilim, tarih ve coğrafya ilgi alanlarımın başında geliyor. Severek üretiyorum ve ürettiklerimi yayınlıyorum. Yolculuğumda bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu