Doğada yürüyüş yaptıktan sonra, çoraplarınıza ve ayakkabı bağcıklarınıza mı takılmış bitkiler ile karşılaşmış olmanız olasıdır. Çoğumuz bu konu hakkında fazla düşünmesek de bu tohumlar ve dikenler doğal yaşama zarar verme potansiyeli taşır. Çünkü bu kaçak yolcular, istilacı bitkiler, çok fazla hasara yol açma potansiyeline sahiptir.
İstilacı bitkiler, insanlar tarafından doğal yaşam alanlarının dışındaki alanlara bilerek veya kazara getirilen bitkilerdir. İstilacı yetenekleri olan bu bitkiler genellikle hızlı büyür, birçok farklı çevre koşuluna kolayca uyum sağlar, büyük miktarlarda tohum üretir ve bunları başarılı bir şekilde dağıtır ve çimlendirir.
Bu özellikler bitkilerin farklı alanlara etkili bir şekilde yayılmasını sağlayacaktır. Kuşlar, hayvanlar, rüzgar, su ve insanlar dahil olmak üzere birçok canlı da onların bu yayılma sürecine yardımcı olur. İstilacı bitki tohumları genellikle küçük boyutlu, çok sayıda ve dayanıklıdır. Toprakta uzun yıllar kalma özelliğine sahiptir ve koşullar uygun olduğunda çimlenmeye hazırdır.
İstilacı Bitkiler Ekosistemi Olumsuz Etkiler
İstilacı bitki türleri yerel türlerin çeşitliliğini etkiler, su bulunabilirliğini etkiler ve toprak besinlerinin kalitesine zarar verir. Yabancı bir bitki bir yaşam alanını istila ettiğinde, o ortamın koşullarını değiştirir. Bunu, istila edilen alanlardaki ışık, güneş radyasyonu ve sıcaklık seviyelerini değiştirerek yapar.
Örneğin Çin ve Japonya’ya özgü olan bu süs bitkisi (Pueraria lobata) kendi evinde ekolojik dengenin önemli bir parçasıyken, ulaştığı yeni bölgelerde amansız bir istilacıya dönüştü ve ABD, Kanada, Avustralya ve Yeni Zelanda’da doğal alanlar için tehlike yaratmaya başlamıştır.
Yaprakları güneşi bloke ettiği için aşağıda yaşayan türlere hiç şans tanımayan istilacıyla baş etmek adına çeşitli yöntemler denenmiş olsa da hiçbirinin bu konuda başarı sağlayamamış olması Japon sarmaşığını da kazanan istilacılardan birine dönüştürdü.
Bir diğer istilacı bitki türü ise Güney Amerika’ya özgü su sümbülüdür. Bu yabani otun göz alıcı menekşe renkli iri çiçekleri, göletler için bir süs bitkisi olarak kullanılmasını sağladı. Bunun sonucunda elliden fazla ülkede yetişmeye başladı. Ancak hızla büyüyen ve kısa sürede suyun yüzeyini kaplayan bu bitki, suyun yüzeyine yayılıp deniz trafiğine engel olabildiği gibi, bu sularda yaşayan türleri de tehdit ediyor.
Göllerin üzerini yeşil bir halı gibi kaplayan su sümbülü, güneş ışınları ve oksijeni bloke edip suya ulaşmasına engel olur. Herkesi güzelliğiyle cezp edip, sonunda su ekosistemleri için çok büyük bir tehlikeye dönüşen bitki, insanların yabancı türleri nasıl amansız bir istilacıya çevirebildiğinin en güzel örneklerinden biridir.
İstilacı Bitkilerin Yayılmasına Engel Olmak İçin Ne Yapabiliriz?
İlk olarak elbette istilacı bitkilerin tanınması ve yoğun olarak gözlendiği yerlerin tespit edilmesi gerekiyor. Çünkü nerede oldukları bilinirse yayılmaları için gerekli önlemler alınacaktır.
Dünyanın bir çok bölgesinde bu konuda önemli bir farkındalık olsa da, ne yazık ki aynı şey Türkiye için yeterli değil. Bu bitkileri daha yakından tanımak için bu kataloğu inceleyebilirsiniz. Ayrıca doğayı koruma konusunda endişeler yaşayan yürüyüşçülerin istilacı bitkiler ile başa çıkmak için yapabilecekleri bazı şeyler de var.
Öncelikle doğaya çıkmadan önce giysileri ve ayakkabıları dikkatli seçin. Çoraplar, ayakkabı bağcıkları, polar ve Velcro gibi belirli yüzeyler tohum dostudur. Üzerinize yapışma ihtimallerini en aza indirmek için ayakkabılarınızın üzerine tozluk takın. Tozluklar ayrıca ayakkabılarınızı da koruyacağı için bir taşla iki kuş vurmuş olursunuz.
Doğada iz bırakmama prensiplerini izleyin. İstilacı bitkilerin patika dışına dağılmasını önlemek için işaretli patikaların dışına fazla çıkmayın. Belirlenmiş kamp alanlarında kamp yapın. Ateş yakmak için de kullanacağınız çalı çırpıyı aynı bölgeden taşıyın. Unutmayın. Başka bir yerden getirilen ağaç dalları ve kuru otlar üzerinde taşınabilen küçük canlılar burada birer istilacıya dönüşebilir.
Son olarak patikaya çıkmadan önce ve sonra evcil hayvanlarınızı, araçlarınızı ve kıyafetlerinizi temizleyin. Dışarı çıkmadan önce ve sonra ayakkabı, giysi ve ekipmanı temizlemek, istilacı bitkilerin girişini ve yayılmasını en aza indirmenin en etkili yollarından biridir. Hatta yurt dışında bazı yürüyüş yollarınca bu amaçla kullanılan ayakkabı temizleme istasyonları bile mevcuttur.
Sonuç olarak
İnsanlar bölgelerindeki istilacı türler ve bunları yönetme yolları hakkında bilgi sahibi olarak, özel yerleri korumaya ve istilacı türlerin yayılmasını önlemeye yardımcı olabilirler. Birçok istilacı bitki ve hayvanın yayılmasını önlemek için halkın farkındalığı kritik öneme sahiptir. Bu, yürüyüşten sonra ayakkabılarınızı ve çoraplarınızı temizlemek kadar basit eylemleri içerebilir.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Brancatelli, Gabriela & Zalba, Sergio. (2018). Vector analysis: A tool for preventing the introduction of invasive alien species into protected areas. Nature Conservation. 24. 43-63. 10.3897/natureconservation.24.20607.
- Those seeds clinging to your hiking socks may be from invasive plants – here’s how to avoid spreading them to new locations. Yayınlanma tarihi: 17 Mart 2023. kaynak site: Conversation. Bağlantı: Those seeds clinging to your hiking socks may be from invasive plants – here’s how to avoid spreading them to new locations
YolveMacera ekibi olarak yaklaşık 25 yıldır yollardayız. Gezmenin, kişinin hoşgörüsünü, yaratıcı yanını ve duyarlılığını artıran bir okul olduğunu ve bu okulun yaşı olmadığını; paylaşmanın da gezmek gibi bir tutku olduğunu biliyoruz. Bu nedenle hem etkinlikler düzenliyor, tutkumuzu paylaşmayı amaçlıyor hem de sizlere kaliteli içerikler üretmeye çalışıyoruz. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca siz de bizimle yeni maceralara, mecralara, dostluklara ve paylaşımlara merhaba demek isterseniz bu bağlantıdan topluluğumuza dahil olabilirsiniz.
YolveMacera