Buz İçinde Korunarak Günümüze Ulaşan 5 İlginç Buluntu

Yıllardır yapılan araştırmalar ya da tesadüfler sonucunda buzda donmuş canlıların kalıntılarını keşfediyoruz. Soğuk ortam organizmanın bütünlüğünü koruması için en ideal yeri sağladığından, bu kalıntıların bozulma seviyesi de diğerlerine göre düşük oluyor. Bilim insanları, buzullarda yapılan arkeolojik çalışmalarda toprakla değil, buzlarla uğraşıyorlar. Bu fedakarlığın geri dönüşü ise neredeyse hiç bozulmamış canlı kalıntılarını keşfetmek oluyor. Yaşadıkları döneme ilişkin ipucu vererek bilime de katkı sağlayan, buz içinde korunarak günümüze ulaşan 5 buluntuyu tanıyalım…

Buz Adam Ötzi

Buz Adam Ötzi

1991 yılında, Avusturya’nın sınırları içerisinde bulunan Alpler’in eteklerindeki Ötztal Vadisi’inde bulunan Ötzi, dünyanın en çarpıcı doğal mumyası. Ötzi, günümüz için bilinen en eski mumyalardan bir tanesidir. Bulunduğunda cesedin vücut sıvılarının büyük çoğunluğu buharlaşmış, ancak mükemmel şekilde korunmuş durumdaydı. Yapılan son yapılan araştırmalara göre öldüğünde 45 yaşlarındaydı, 50 kiloydu ve 165 cm boyundaydı. 1991 yılında bulunduğunda ise küçülerek mumyalaşmasından dolayı 13 kiloydu. Ölürken ise üzerinde birkaç farklı hayvan derilerinden yapılmış kıyafetleri ve yine çeşitli otlardan yapılmış pelerini vardı.

Ayı kürkünden yapılmış şapkası ise kafasındaydı. Ayaklarında ise yine hayvan derisinden yapılmış, kötü hava koşullarına uygun, su geçirmez ayakkabıları vardı. Ötzi’nin DNA bulgularından yola çıkılarak ustaca yapılanyukarıda gördüğünüz canlandırması da onu hayal edebilmemizi kolaylaştırdı.

Buz İçinde Bir Prenses – Ukok Prensesi

Ukok Prensesi
Bulunduğu yüksek yaylanın ardından “Ukok Prensesi” ismiyle anılan kadının vücudu çok iyi korunmuş ve oldukça ayrıntılı dövmeler taşıyordu. Vücudu ve kıyafetleri çok iyi korunmuş olmasına rağmen, kısmen mumyalaşmış iskeletin boynu ve yüzündeki deri bozulduğu için nasıl göründüğü bilinmiyor. Görseldeki gibi olduğu tahmin ediliyor.

Sibirya Buz Prensesi, Ukok Yaylası’ndaki kurganlar (tepe ya da höyük biçiminde, genellikle tahtadan inşa edilen mezarlar) içerisinde bulundu. Mezarın etrafı kalın bir antik buz tabakasıyla kaplıydı. 1993 yılında Sibirya’da keşfedilen bu mumyanın dövmeleri, modern zaman dövmelerine çok benziyordu.

25 yaşında donarak ölen bir prenses olduğu keşfedilen kadın, çevresindeki 6 atla birlikte donmuştu. Ayrıca bölgede atlar için besinle birlikte, koyun etinden yemek, altın, bronz, ahşap ve keçeden yapılmış süs eşyaları da vardı. Prensesin yaşı 2500 olarak tahmin edilmektedir. 2014 senesinde açıklanan MR sonuçları, prensesin meme kanseri olduğunu gösterdi. Bunun yanında muhtemelen düşmeye bağlı aldığı yaralar da ölümün nedeni olarak düşünülmektedir.

Yukagir Bizonu

Yukagir Bizonu

 Bu tür (Bison priscus), son Buzul Çağı’nın sonunda soyu tükenen bir grup büyük memeliden (tüylü mamut dâhil) biriydi. Fotoğraftaki bizon doğu Sibirya’da düştüğü yerde donmuş olarak 9.300 yıl kaldı ve Yukagir köylüleri tarafından 2011’de keşfedildi. Hayvan, şu ana kadar en iyi korunmuş örneklerden biri sayılıyor. Mezopotamya’da insan uygarlığının yükselişinden yaklaşık 6.000 yıl önce, bu bizonlar dolaşıyordu. Araştırmacılar bu bizonu inceleyerek türüne ve nasıl ortadan kalktığına dair bilgi edinmeyi umuyor.

Kolyma Woolly Gergedanı

Screenshot 3
Adı “Sasha” olan kalıntılar ilk olarak 2015 yılında bulundu, ancak yakın zamanda hayata döndürüldü.

Bu gergedanın günümüzdekilerden farkı yünlü olması. Geçmişte Anadolu’nun da içinde bulunduğu Avrasya bölgesinde yaygın şekilde bulunduğu söyleniyor. Yünlü gergedan eski çağlardan beridir bilimsel değil, ama mitolojik bir öğe olarak toplumların dimağlarında yer almıştır. Örneğin 14. Yy’da Avusturya’nın Klagenfurt kentinde bulunan bir kafatası kalıntısı bir ejderha efsanesiyle birleştirilmiş ve halkın folklörüne girmiştir. Çok sonradan bu kafatasının bir yünlü gergedana ait olduğu bilim insanlarınca kanıtlamıştır. Bu gergedan ise 2007 yılında Rusya’nın Yakutistan bölgesindeki bir altın madeninde madenciler tarafından donmuş toprak içinde keşfedildi. Yaşı ise 39 bin yıla denk geliyor.

Selerikan Midillisi

Selerikan Midillisi

Bir önceki Woolly gergedanının keşfinden önce, madencilerin keşfettikleri bir diğer canlı ise bu midilliydi. Altın madencileri, 1968’de Yakutya’daki İndigirka Nehri’nin yukarısındaki donmuş zeminin dokuz metre altında kazdıkları bir tünelde donmuş bir midilliye ait iki bacak ve bir kuyruğa rastladılar. St Petersburg’daki Zooloji Enstitüsü’nden uzmanlar, vücudunun çoğunu kurtardı. Ancak kafasını kurtaramadı. Selerikan midillisi olarak bilinen bu tür, 35.000 ila 39.000 yıl önce yaşadı.



Kaynak ve ileri okumalar: Frozen in time: 5 prehistoric creatures found trapped in ice; Yayınlanma tarihi: 4 Haziran 2021; Bağlantı: https://www.livescience.com/5-prehistoric-frozen-creatures.html

YolveMacera

Sibel Çağlar

Merhaba. Matematik öğretmeni olarak sürdürdüğüm hayatıma ilerleyen süreçte doğa sporlarını ve içerik üreticiliğini eklemeyi tercih ettim. Bilim, tarih ve coğrafya ilgi alanlarımın başında geliyor. Severek üretiyorum ve ürettiklerimi yayınlıyorum. Yolculuğumda bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu