ÖĞREN

Kitle Turizmi Yüzünden Tehlike Altında Olan Dünya Miraslarını Tanıyalım

Turizm, birçok ülkenin ekonomik kalkınmasına ciddi katkılar sağlıyor. Ancak, aynı şey kitle turizmi için söylenemez. Kitle turizmi, hem doğal hem de kültürel miraslar üzerinde geri dönülmez zararlara yol açabiliyor.

kitle turizmi

Kitle Turizmi Nedir?

Kitle turizmi, büyük insan gruplarının aynı destinasyonlara seyahat ettiği bir turizm türüdür. 1950’li yıllarda ulaşımın kolaylaşması ve ekonomik gelişmelerle birlikte popüler hale gelmiştir. Günümüzde turizm sektöründeki hareketlerin çoğunu kitle turizmi oluşturmaktadır. Ancak bu geniş çaplı hareketlilik, birçok turistik noktanın sürdürülebilirliğini tehdit eder hale gelmiştir.

Artan ziyaretçi sayısı, altyapı üzerinde büyük bir baskı yaratmakta ve çevresel zararları beraberinde getirmektedir. Bu noktalar arasında bazıları, daha fazla zarar görmelerini engellemek için Tehlike Altındaki UNESCO Dünya Mirası Listesi’ne alınmıştır.

Bu yazıda, kitle turizmi nedeniyle son yüzyılda zarar görmüş en önemli turistik noktaları inceleyeceğiz. İnsan eliyle oluşan bu zararlar, yalnızca bugünü değil, gelecek nesillerin kültürel ve doğal miraslara erişimini de tehdit etmektedir.

Lascaux Mağarası Resimleri, Fransa

Keşfin bu kadar ilgi çekmesinin ve önemli olmasının nedeni mağarada bulunan sanat eserlerinin sayısı ve aynı zamanda ölçekleriydi. Mağara duvarlarında tasvir edilen hayvanlar arasında öküzler, atlar, geyikler ve artık soyu tükenen yaban öküzleri vardır.

Lascaux Mağarası, Güneybatı Fransa’nın Dordogne Bölgesi’nde yer alır ve duvarlarına 17.000 yıl önce kazınmış atlar, bizonlar, mamutlar ve geyikler gibi hayvan tasvirleriyle tanınır. Bu tasvirler, insanlığın sanata olan eğiliminin tarih öncesi dönemlere kadar uzandığını kanıtlar.

Lascaux Mağarası, 1948’de halka açıldığında büyük bir ilgiyle karşılandı. Özellikle 1960’larda, her gün 1.500’den fazla ziyaretçiyi ağırlayarak popülaritesinin zirvesine ulaştı. Ancak, yoğun turist akışı ve mağara atmosferine giren karbon dioksit gibi dış etkiler, mağara duvarlarındaki resimlerde bozulmalara neden oldu. Bunun sonucunda, 1963 yılında Lascaux Mağarası ziyarete kapatıldı.

Mağarayı koruma çabaları, Lascaux II adlı bir replikasının yapımıyla sonuçlandı. Lascaux II, orijinal mağaraya yakın bir bölgede inşa edildi ve ziyaretçilere tarihin bu etkileyici dönemine dair bir fikir sundu. Bugün orijinal Lascaux Mağarası, tamamen kapalı tutulmakta ve yalnızca bilimsel araştırmalar için erişime açılmaktadır.

Büyük Giza Piramitleri, Mısır

mısır piramitleri
Mısır piramitleri, mimarinin ve mühendisliğin en şaşırtıcı eserlerinden biridir. Büyük Giza Piramidi, Giza Piramit Kompleksinin üç piramidinden en eski ve en büyüğüdür. Dünyanın yedi harikasından en eskisi ve büyük ölçüde sağlam ve ayakta kalan tek harikadır. Bugünkü Kahire kentinin hemen yanındaki çöldedir.

Mısır denildiğinde akla ilk olarak ülkenin simgesi haline gelmiş olan Büyük Giza Piramidi gelir. Antik Dünyanın Yedi Harikası’ndan günümüze ulaşan tek yapı olan bu piramit, insanlık tarihindeki en büyük mühendislik ve mimari başarılarından birini temsil eder. Ancak, Giza Piramidi ve çevresindeki piramitler, binlerce yıl ayakta kalmayı başarsa da modern çağın etkileri karşısında zarar görmeye başlamıştır.

Büyük Giza Piramidi, her yıl milyonlarca turistin ziyaret ettiği bir destinasyondur. Ancak, kitle turizminin yoğunluğu, piramitlerin korunmasını zorlaştırmıştır. Ziyaretçiler arasında vandalizm, çöp bırakma ve yasak olmasına rağmen piramitlere tırmanma girişimleri, bu antik yapının zarar görmesine neden olmaktadır. Bu tür eylemler, piramitlerin taş bloklarının aşınmasına ve parçalanmasına yol açmıştı

Giza Piramidi’nin korunması için alınan önlemler arasında ziyaretçi sınırlamaları, güvenlik protokolleri ve bilinçlendirme çalışmaları bulunmaktadır. Ancak bu önlemler, kitle turizminin yarattığı zararların tamamını telafi edememektedir. UNESCO ve diğer uluslararası kuruluşlar, bu antik mirasın gelecek nesillere aktarılması için daha etkili çözümler üzerinde çalışmaktadır.

Kolezyum, Roma

Kolezyum, Roma’nın sembolüdür. Romalılar, Roma İmparatorluğu boyunca bir dizi amfitiyatro tasarladı ve inşa etti, ancak Kolezyum, hepsinin en büyüğü ve en popüler olanıydı. Bugün bile, yaklaşık 2.000 yaşında olmasına rağmen hala dünyanın en büyük amfitiyatrosudur.

Roma İmparatorluğu’nun kalan son amblemlerinden biri olan Roma’daki muhteşem Kolezyum, Roma‘daki en önemli tarihi ve turistik yapıların başında gelmektedir. 2 bin yaşındaki bu yapı dünyanın en çok turist çeken yapılarından da birisidir.

Ne yazık ki bu, pervasız ziyaretçiler tarafından birden fazla şekilde etkilendiği anlamına da geliyor. Kitle turizmi sonucunda, günümüzde bu antik yapının kimi parçaları çalınmış, antik anıtın duvarları ise yazılan isimler ve grafitiler ile önemli biçimde zarar görmüştür.

Stonehenge, İngiltere

Bölgenin neden inşa edildiğinden kimse emin olamasa da, eski bir takvim olarak hizmet ettiğine dair bir düşünce uzun süredir var olmuştur. Diğer teoriler arasında şifa için bir kült merkezi, bir  tapınak, atalara ibadet edilen bir yer ve hatta bir mezarlık olduğu sayılabilir. 

İngiltere’nin Wiltshire kentinde, Salisbury Düzlüğü üzerinde yer alan Stonehenge, dünyanın en ünlü tarih öncesi anıtlarından biridir. Stonehenge’in inşasına yaklaşık 5.000 yıl önce başlandığı ve yapımının MÖ 1500 civarında tamamlandığı düşünülmektedir. Bu etkileyici taş çember, insanlık tarihindeki birçok bilinmezi ve tartışmayı beraberinde getirmiştir.

Stonehenge’in ne amaçla inşa edildiği hala tam olarak bilinmiyor. Bazı hipotezler, bunun bir dini tapınak, bir astronomi gözlemevi veya bir mezar alanı olduğunu öne sürer. Ancak, bu anıtın gerçek işlevi konusundaki belirsizlik, onu daha da büyüleyici kılmaktadır.

Neden her ne olursa olsun, bu bölge çağlar boyunca birçok ziyaretçiyi kendine çekti. Özellikle modern dönemde, turist akını nedeniyle anıt büyük zararlar görmeye başladı. Ziyaretçilerin bölgeden taş parçalarını hatıra olarak yanlarına almaları, yapıya ciddi hasar verdi. Bu düşüncesiz davranışlar, taşların yıpranmasına ve orijinal yapının bozulmasına yol açtı.

Stonehenge, ziyaretçi akınından kaynaklanan zararları önlemek amacıyla bir süreliğine ziyarete kapatıldı. Günümüzde ise bölgeye erişim, katı kurallara tabi. Ziyaretçiler, anıtı belirli bir mesafeden görebiliyor ve taşlara dokunmalarına izin verilmiyor. Ayrıca, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan bu tarihi yapı, koruma projeleriyle destekleniyor.

Çin seddi

Dünya üzerindeki en büyük insan yapımı yapılardan biri olarak burası 1987’de UNESCO Dünya Mirası Statüsüne layık görüldü.

Dünyanın en büyük insan yapımı yapılarından biri olan Çin Seddi, çöller, çayırlar ve dağlar boyunca kıvrılarak yaklaşık 22 bin kilometrelik bir alanı kaplar. Tarih boyunca bir savunma hattı olarak inşa edilen bu devasa yapı, günümüzde her yıl milyonlarca turistin akınına uğrayan bir cazibe merkezidir. Ancak, bu yoğun ilgi ve çeşitli dış etkenler, Çin Seddi’nin korunmasını zorlaştırmakta ve yapının ciddi bir tehdit altında olmasına neden olmaktadır.

Günümüzde Çin Seddi’nin üçte ikisi, kitle turizmi, şehirleşme, doğal erozyon ve insan müdahaleleri nedeniyle harap olmuş durumdadır. Turistlerin bıraktığı zararlar arasında taş blokların yerinden sökülmesi, duvara kazınan grafitiler ve aşırı kullanım nedeniyle oluşan yıpranmalar bulunur.

Çin Seddi, doğal erozyon nedeniyle de büyük bir tehdit altındadır. Rüzgar, yağmur ve diğer hava koşulları, duvarın yapısal bütünlüğünü zayıflatmakta ve bazı bölümlerinin çökmesine neden olmaktadır. Bu durum, özellikle terk edilmiş ve korunmayan alanlarda daha belirgindir.

Çin hükümeti ve UNESCO, bu ikonik yapıyı korumak için çeşitli çabalar göstermektedir. Restorasyon çalışmaları ve belirli alanlarda ziyaretçi sayısına getirilen sınırlamalar, seddin korunması adına atılan adımlardır. Ancak, seddin uzunluğu ve geniş kapsamı, bu çabaların yeterli olmasını zorlaştırmaktadır. Ayrıca, kontrolsüz inşaat projeleri ve turistik faaliyetler, koruma çabalarına zarar vermektedir.

Daha Sürdürülebilir Turizm İçin:

Kitle turizmi, dünyanın en değerli kültürel ve doğal miraslarına büyük zararlar verebiliyor. Bu nedenle, sürdürülebilir turizm uygulamaları hayati önem taşıyor. Ziyaretçi sayılarını sınırlamak, altyapıyı geliştirmek ve yerel yönetimlerle iş birliği yapmak, bu mirasların geleceğe taşınması için atılması gereken adımlardan sadece birkaçıdır. İnsanlık tarihinin bu eşsiz miraslarını korumak, hepimizin ortak sorumluluğudur.


Kaynaklar ve ileri okumalar

Which Popular Sites Have Been Ruined by Mass Tourism? Bağlantı: Which Popular Sites Have Been Ruined by Mass Tourism?

YolveMacera

Sibel Çağlar

Merhaba. Matematik öğretmeni olarak sürdürdüğüm hayatıma ilerleyen süreçte doğa sporlarını ve içerik üreticiliğini eklemeyi tercih ettim. Bilim, tarih ve coğrafya ilgi alanlarımın başında geliyor. Severek üretiyorum ve ürettiklerimi yayınlıyorum. Yolculuğumda bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu