KESFET

Gizemli Bir Oluşum: Şeytan Kulesi (Devils Tower)

Steven Spielberg hayranları, ismini bilmeseler bile Şeytan Kulesi yani Devils Tower’ı büyük olasılıkla tanırlar. Wyoming’in kuzeydoğusunda, Belle Fourche Nehri yakınındaki düzlüklerden 387 metre yükselen bu etkileyici kaya oluşumu, 1977 yapımı Close Encounters of the Third Kind (Üçüncü Türden Yakınlaşmalar) filminde unutulmaz bir sahneyle hafızalara kazındı. Filmde, dev bir uzay gemisi bu kaya oluşumunun üzerine inerken sinema tarihinin en ikonik anlarından biri yaşanır.

şeytan kulesi

Film gösterime girdiğinden bu yana neredeyse yarım yüzyıl geçti. Bu süreçte, evlerinde ya da Devils Tower’ın eteğinde düzenlenen özel gösterimlerde filmi izleyen birçok kuşak, bu doğal anıtla ilk kez tanıştı. Yine de, bu dikkat çekici jeolojik yapının önemi yalnızca sinemayla sınırlı değil.

Şeytan Kulesi Nerededir?

Şeytan Kulesi, 1906 yılında Başkan Theodore Roosevelt tarafından resmen koruma altına alındı ve böylece Amerika Birleşik Devletleri’nde ilk ulusal anıt unvanını kazandı. Bu jeolojik harika, bir yüzyıldan uzun süredir insanları büyülemeye devam ediyor.

Kule, dikey ve neredeyse düz duvarlara sahip, tepe kısmı düz, oldukça yüksek ve çevresinden izole bir tepe ya da teknik olarak bir butte olarak tanımlanır. Wyoming’in Black Hills bölgesindeki Bearlodge Orman Bölgesi içinde yer alır ve hem şekli hem de devasa boyutuyla dikkat çeker.

Yüzyıllar boyunca Şeytan Kulesi, bölgedeki yerli halklar için ritüellerin ve törenlerin kutsal mekânı oldu. Günümüzde de bu jeolojik oluşum, başta Kuzey Amerika Ova Kabilesi mensubu olmak üzere yirmiden fazla Yerli topluluk tarafından kutsal bir alan olarak kabul ediliyor.

1875 yılında Albay Richard’ın öncülüğünde gerçekleşen keşif gezisinden kısa bir süre sonra, o dönemde yaygın olarak Bear Lodge Butte (Ayı Barınağı Tepesi) olarak bilinen bu yer, bir anda Kötü Tanrı’nın Kulesi ya da Şeytan Kulesi adıyla anılmaya başlandı. Bu değişiklik, Albay Richard’ın güvendiği çevirmenin yaptığı bir yanlış yorum nedeniyle kalıcı hale geldi.

Bu benzersiz yapı, dağcılar ve doğa tutkunları için oldukça popüler bir destinasyondur. Eğer bir gün yolunuz bu etkileyici tepenin eteklerine ya da zirvesine düşerse, hakkında ne kadar çok şey bilirseniz o kadar iyi olur. Çünkü Şeytan Kulesi yalnızca göz kamaştırıcı bir doğal oluşum değil, aynı zamanda şaşırtıcı bilgilerle dolu bir yer.

Sioux kabilesinin efsanesine göre kabileden iki çocuk köylerinden uzağa gitmeye çalışırken onları kahvaltı niyetine yemek isteyen iki heybetli ayı, çocukları kovalamaya başlar. Onları çaresizce yakalamaya çalışan ayılar, çocukların tırmandığı kayaya çıkmayı başaramayınca pençeleri kayanın üzerinde derin iz bırakır. Görsel bu durumu tasvir etmektedir.

Amerikan-Alman dağcı Fritz Wiesner’in ilk kısmen başarılı tırmanışından bu yana, Şeytan Kulesi popüler bir kaya tırmanışı noktası haline geldi. Bugün kulede birçok tırmanış rotası bulunsa da, her yıl tırmanış amacıyla gelen ziyaretçilerin büyük çoğunluğu Durrance rotasını tercih ediyor. Bu rota ilk olarak 1938 yılında oluşturuldu ve yıllar içinde güvenilirliği kanıtlandı.

Adına rağmen, Şeytan Kulesi bugüne kadar çok sayıda ölüm vakasına sahne olmuş bir yer değil. 1937 yılından bu yana yalnızca altı dağcılık kaynaklı ölüm kayıtlara geçmiş durumda. Üstelik bu altı ölümden üçü, kulenin zirvesinden iniş sırasında gerçekleşti. Her yıl yaklaşık 5.000 kişinin burada tırmanış yaptığı düşünülürse, Şeytan Kulesi’nin “ölüm kulesi” olarak anılması pek de yerinde sayılmaz.

Bununla birlikte, yıllar içinde bazı kişilerin ayılar tarafından kovalandığı ya da saldırıya uğradığına dair raporlar da var. Ancak bu tür vahşi hayvan saldırılarının kaçında ölüm meydana geldiği net olarak bilinmiyor.

Şeytan Kulesi, 1906 yılında Başkan Theodore Roosevelt tarafından ABD ulusal anıtı olarak ilan edildiğinden beri ünlü bir turistik cazibe merkezi haline geldi. Sitenin popülaritesi sadece son zamanlarda arttı. En popüler aktivitelerden biri tırmanmaktır. çatlaklar nedeniyle yapıya tırmanmak nispeten kolaydır.

Şeytan Kulesi Nasıl Oluştu?

Şeytan Kulesi’nin uzun yıllar boyunca eski bir volkan ya da sönmüş bir volkanın kalıntısı olduğu düşünülmüştü. Ancak jeologlar bu sıra dışı yapının aslında bir magmatik girişim sonucu oluştuğunu savunur. Bu tür bir oluşum, yer kabuğunun hemen altında magma yavaşça soğuyup kristalleştiğinde meydana gelir.

Yaklaşık 50 milyon yıl boyunca bu magma, çevresindeki tortul kayaçların içine doğru itildi. Zamanla katılaşan bu magmatik yapı, çevresini saran tortul tabakaların erozyonla aşınması sonucu yüzeye çıktı. Geriye kalan bu sert, gri renkli kaya kütlesi ise bugün Şeytan Kulesi olarak bildiğimiz, dikkat çekici doğal anıttır.

Çevresini saran ormanlık alanlar, vadiler ve akarsular düşünüldüğünde, Şeytan Kulesi’nin farklı hayvan türleri için doğal bir yaşam alanı haline gelmiş olması şaşırtıcı değil. Ziyaretçiler burada beyaz kuyruklu geyik, katır geyiği, Amerikan geyiği (elk) ve çatalboynuzlu antilop gibi büyük memelilerden; kunduz, sincap, yer sincapları ve çizgili kokarca gibi daha küçük hayvanlara kadar birçok türü gözlemleyebilir.

Ancak bu liste burada bitmiyor. Macera meraklıları dikkatli olmalı; çünkü bölgede dağ aslanı, boz ayı, kara ayı, yılan, çakal ve gri kurt gibi yaban hayvanları da yaşar.

Bir ulusal anıtta kamp yapmak kulağa alışılmadık gelebilir, hatta bazıları için pek mümkün görünmeyebilir. Ancak Şeytan Kulesi’nde bu gerçekten mümkün. Ulusal Park Servisi (NPS) burada küçük bir kamp alanı işletiyor.

Oldukça hoş bir ormanlık bölgede yer alan bu kamp alanı, etkileyici manzaralar eşliğinde temel ihtiyaçları karşılayacak imkânlara sahip. Bununla birlikte, burada elektrik veya su bağlantısı bulunmuyor. Bu durumu sorun etmiyorsanız, Şeytan Kulesi’nin gölgesinde çadır kurmak için burası harika bir yer olabilir.

Bir başka ilginç bir oluşum hakkında bilgi edinmek isterseniz bu yazımıza da göz atabilirsiniz: Doğanın Tuvali: Antilop Kanyonu


Kaynaklar ve ileri okumalar:

YolveMacera

Sibel Çağlar

Merhaba. Matematik öğretmeni olarak sürdürdüğüm hayatıma ilerleyen süreçte doğa sporlarını ve içerik üreticiliğini eklemeyi tercih ettim. Bilim, tarih ve coğrafya ilgi alanlarımın başında geliyor. Severek üretiyorum ve ürettiklerimi yayınlıyorum. Yolculuğumda bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir