Venedik Bir Bataklığın Üzerine Nasıl İnşa Edildi?

Venedik şehri, dünyanın bir mühendislik harikası olarak bilinmektedir. Yaklaşık 300.000 kişiye ev sahipliği yapan bu şehir aynı zamanda Avrupa’nın en çok ziyaret edilen yerlerinden biridir. Burası aynı zamanda mimarisi ve ünlü su yolları nedeniyle dünyaca ünlü bir turizm destinasyonudur. Ayrıca İtalya’nın en büyük ve en önemli dini ve idari binalarından bazıları da bu şehirde bulunmaktadır.

Aslına bakarsanız, birçok ankette dünyanın en güzel şehri seçilmesine rağmen taşımacılık ve inşaat açısından bakıldığında bu şehirde yaşamanın çok da kolay olmadığını fark edeceksiniz. Sonuçta Venedik şehrinin sadece %8’lik bir kısmı karanın üzerine inşa edilmiş durumdadır. Aslında bir çoğumuzun çok beğendiği Venedik aslında bir bataklığın üzerine inşa edilmiştir. Bu nedenle şehrin hâlâ ayakta olması mucize gibi görünecektir. Bu da akla önemli bir soruyu getirir.

venedik yapimi min
Venedik şehrinin inşa döneminden bir kare

“Yüzen Şehir” Venedik Nasıl Suyun Üzerinde Duruyor?

Aslında bu sorunun cevabı şehrin inşa edilme biçiminde saklı. Şehrin inşasında eskiden beri bilinen bir yöntem kullanılmaktadır. Buna yükseltilmiş temeller adı veriliyor. Bu temeller adından da anlayacağını gibi binaların zeminini yükseltiyor. Bunun sonucunda da binaları sulardan korunabilecekleri bir yüksekliğe getiriyor.

Yükseltilmiş temeller için suyun dibindeki kum ve kile genellikle kızılağaçtan yapılan büyük ahşap kazıklar çakılıyor. Her kazık da komşu kazığa çok yakın bir şekilde yerleştiriliyor. Bu şekilde yan yana dizilen kazıklar yüksek bir ahşap platform oluşturuyor. Toprağa belirli sayıda kazık çakıldıktan sonra üst kısımları düzleştiriliyor. Sonrasında da üzerlerine ahşap ve mermerden bir tabaka seriliyor. Venedik’te gördüğünüz binalar bu platformun üzerine inşa ediliyor.

Ancak binaları suyun üzerine yükseltmekle elbette iş bitmiyor. Bir diğer önemli iş de lagün sularını yönetilebilir kanallara yönlendirmektir. Toplam 42 kilometre uzunluğundaki Venedik kanalları çok aşamalı bir süreçle inşa edilip bakımları yapılıyor. Aslına bakarsanız da bu süreç hiç bitmiyor.

Süreç bir batardo inşa edilmesiyle başlıyor. Bunu lagün sularının bir kısmının engellenmesini ve yönlendirilmesini sağlayan geçici bir bent olarak düşünebilirsiniz. Bina inşaatına başlamak için böyle bir bendin olması gerekiyor. Bent kurulduktan sonra endüstriyel pompalar kanalda kalan suyu uzaklaştırarak alanı boşaltmaya başlıyor. Daha sonra da kanal kazılmaya başlanıyor.

venice wooden foundations 0
Ahşap, taş veya metalden nispeten daha az dayanıklı olduğundan, destekleyici bir yapı olarak ahşabın kullanılması şaşırtıcı görünebilir. Venedik’in ahşap temellerinin uzun ömürlü olmasının sırrı su altında kalmış olmalarıdır. Ahşabın çürümesine mantar ve bakteri gibi mikroorganizmalar neden olur. Venedik’teki ahşap destek su altında kaldığı için mikroorganizmaların hayatta kalabilmesi için ihtiyaç duyduğu elementlerden biri olan oksijene maruz kalmazlar. Ek olarak, ahşabın etrafında ve içinden sürekli tuzlu su akışı ahşabı zamanla taşlaştırarak ahşabı sertleştirilmiş taş benzeri bir yapıya dönüştürür.

Kanal temizlendikten sonra mühendisler kanalın temel yapısını kuvvetlendirmek için çalışmalara başlıyor. Son olarak, Venedik çeşitli sel önleme mekanizmalarıyla da korunuyor. Şehrin etrafına kurulan geleneksel beton barajlar var.

Venedik Şehri Gelecekte de Var Olmaya Devam Edecek mi?

Venedik
 Venedik şehrini Kasım ayında ziyaret eden turistler. Bu turistler için , sular altında kalan meydanda yansıyan San Marco Bazilikası’nın görüntüsü yeni bir deneyim olsa da şehrin sakinleri için bu durum endişe vericidir.

Bugüne kadar Venedik’i sayısız yabancı işgalciden koruyan lagün, varlığını sürdürmesi için en büyük tehdit. Yerel Venedikliler için, su seviyesi yılda yaklaşık on iki kez yükseldiği için şehrin sular altında kalması normal bir fenomen halini almıştır. Bu sel baskınları aqua alta (yüksek su) olarak bilinmektedir. Genellikle kuvvetli rüzgarlar ve yağışlar nedeniyle olağandışı gelgitlerden kaynaklanır. Ancak bu, son yıllarda şehri alarma geçirmeye başlayan iklim değişikliğinin neden olduğu yükselen deniz seviyesi nedeniyle daha sık yaşanıyor.

Venedik’i kış aylarında ziyaret etmeyi planlayan kişilerden birisiyseniz sel sorunu ile yüzleşmenizin olası olduğunu bilmenizde fayda var. Yükselen su seviyeleri sonucunda, Venedik uzun süredir sel sorunu ile mücadele ediyor. Bu durum genellikle Kasım ve Mart ayları arasında oluyor. 

Endişe verici bir şekilde, Quaternary International’da yayınlanan bir rapor, İtalya’nın batı kıyılarının ve Kuzey Adriyatik kıyılarının geniş alanlarının da 2100 yılına kadar sular altında kalabileceğini öne sürüyor. Bunun nedeni, Akdeniz’in önümüzdeki yüzyılda 140 santimetreye kadar yükselmesinin beklenmesidir. Ayrıca göz atmak isterseniz: Prag Kentinin Gözdesi Dans Eden Evin Hikayesi


Kaynaklar ve ileri okumalar

YolveMacera

Sibel Çağlar

Merhaba. Matematik öğretmeni olarak sürdürdüğüm hayatıma ilerleyen süreçte doğa sporlarını ve içerik üreticiliğini eklemeyi tercih ettim. Bilim, tarih ve coğrafya ilgi alanlarımın başında geliyor. Severek üretiyorum ve ürettiklerimi yayınlıyorum. Yolculuğumda bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

İlgili Makaleler

Başa dön tuşu