
Vigeland Parkı 212 bronz ve granit heykeli barındırmasıyla, tek bir sanatçı tarafından yapılmış en büyük heykel parkı olma rekoruna sahip. Dünyaca tanınan Vigeland Parkı bugün, turistlerin Norveç’de en çok görmek istedikleri turistik yerlerin ilk sırasında yer alıyor. Parkın hikayesi de oldukça ilginç. Norveç’in başkenti Oslo Belediyesi, 1921 yılında kentin güzelliğini bozuyor gerekçesiyle Gustav Vigeland adlı bir heykel sanatçısının evini yıkma kararı almıştı. Karşılığında ise kendisine kentin kenar bir semtinde bir ev vermişti.

Sanatçı Gustav Vigeland, bu evi heykel atölyesine dönüştürmüş, sonra da belediyeye bir öneride bulunmuş. Önerisinde heykelleriyle büyük bir park yapmak düşüncesinde olduğunu, bu nedenle evinin önündeki çorak arazinin bu çalışması için kendi kullanımına verilmesini istemişti. Oslo Belediyesi, sanatçının bu önerisini kabul etmiş ve projesini uygulaması için kullanılmayan bu çorak alanı sanatçının kullanımına vermişti. Vigeland’ın önerisinde, yaptığı tüm heykelleri, çizimleri, gravürleri ve modellerini içeren tüm çalışmalarını, Oslo kentinin ortak mirası olarak belediyeye bağışlaması kararı da vardı.

Yeni konut-atölyesinde 1924’te çalışmalarına başlayan heykeltıraş Vigeland, sonraki 20 yıl boyunca imza attığı yapıtlarını, bugün Vigeland Heykel Parkı olarak isimlendirilen alanda bir araya getirmiş. Vigeland Heykel Parkı alanına yerleştirilerek düzenlenen heykeller, giderek dünyada bir benzeri olmayan önce bir açık hava sergisine, sonra da, yine dünyada bir benzeri olmayan bir açık hava müzesine dönüşmüş devamında. Vigeland’da bulunan heykellerin ortak özelliği baskın motif olarak insanları içermesi ve insan ilişkilerini yansıtması.

Monolith adıyla anılan 17 metre boyundaki bu yekpare granit sütun birbiri üzerine yığılmış 121 insan bedenini resmetmekte. 180 tonluk bu sütun blok Vigeland tarafından bulunup buraya getirilmiş ve şu an bulunduğu yerde işlenerek bugünkü halini almış. Monolith merdivenle çıkılan bir yükseltinin tepesinde duruyor.ve hayatın çeşitli evrelerindeki kadın erkek ilişkisini anlatan 36 heykel grubundan oluşuyor. İşlenmesi 14 yıl süren bu eser Vigaland ölmeden kısa bir süre önce tamamlanmış.

Monolit’in batısında 1930’larda tamamlanmış bir Güneş Saati ve son olarak 1933 – 1934 yıllarında modellenmiş yaşam Çarkı bulunur. Çark sonsuzluğun simgeler. Aslında bir bakıma, yaşam çarkı tüm parkın dramatik temasını özetliyor denilebilir. İnsanın beşikten mezara kadar süren, mutluluktan ve kederden geçen, fantezi, umut ve sonsuzluk isteğiyle dolu yolculuğu.

1943 yılında hayata veda eden Vigeland, parkın tümüyle tamamlandığını ne yazık ki görememiş. Heykellerin büyük bir bölümünün yerleştirilmesi ve diğer mimari öğelerin tamamlanması ancak 1950 yılında tamamlanabilmiş. Vasiyeti gereği de parkın orijinal hali hiç değiştirilmemiş. Yolunuz O bölgeye düşerse 24 saat olan bu parkı görmenizi öneririz.
YolveMacera