Kuzey Sentinel Adası, Bengal Körfezi’nde Myanmar ve Endonezya arasında yer alan ve modern dünyayla iletişim kurayı şiddetle reddeden bir kabileye ev sahipliği yapan bir adadır. Ada üzerinde yaşayan ve 60 bin yıllık geçmişi olduğu düşünülen kabile daha önce bir çok kez adaya yaklaşmaya çalışanları öldürmesiyle ün salmıştır. Kuzey Sentinel Adası’nın sakinleri gezegende kalan son dokunulmamış insanlar olabilir.
Şu ana dek yer yüzünde medeniyetle bağ kurmayan ve izole bir şekilde yaşamını sürdüren yüze yakın kabile olduğu sanılıyor. Ancak Sentinel Adası’nda yaşayan kabile, belki de aralarında medeniyeti kendini uzak tutmak için en korkunç yöntemler kullananlar arasında başı çekiyor. Zira adanın kara sularına yaklaşıp da sağ salim geri dönmek pek mümkün olmuyor.
Bengal Körfezi’ndeki Kuzey Sentinel Adası’nın yerli sakinleri olan Sentinelese’ler, uzak adalarını kolonileştirmeye yönelik tüm yabancı çabalara nesiller boyu direnmişlerdir. Adada yaşayan halkın sayısı tam olarak bilinmemekle birlikte, tahminler elli ila beş yüz arasında değişmektedir.
Mercanlarla çevrili Kuzey Sentinel adası, resmi olarak Hindistan’a aittir. Buna rağmen Hindistan bile adaya yaklaşma, araştırma yapma, elçi gönderme cesaretini göstermemektedir. Geçmişte benzeri girişimleri acı şekilde sonlandığı için adayı artık yalnızca havadan gözlemlemeyi tercih etmektedir. Ancak bu esnada uçak ve helikopterlerinin de saldırıya uğradığı bilinmektedir.
Kuzey Sentinel Adası İle İletişime Girme Çabaları
1896 yılında Hindu bir mahkum hapishaneden kaçarak bir sal ile Sentinel Adasına çıkmaya çalışmıştı. Ancak ada halkı onu hiç de hoş karşılamadı. Mahkum, bir kaç gün sonra bir plajda sayısız ok yarasıyla ve boğazı kesilmiş bir biçimde bulundu.
1981 yılında, Primrose isimli bir gemi Sentinel kıyısında karaya oturdu. Mürettebat çok geçmeden kumsalda ellerindeki okları ve mızrakları gemiye doğrultmuş adamlar fark etti. Kaptan, telsizden yardım istedi ancak herhangi bir cevap alamadı. Neyse ki mürettebatı gemiden inmeme ve dalgalı denizde bekleme kararı aldı ve bir kaç gün sonra helikopterle kurtarıldı.
2004 yılında Hint Okyanus’unda meydana gelen deprem felaketinin ardından Hindistan hükümeti kabileyi kontrol etmek amacıyla bir helikopter gönderdi. Tabii gözlem yapmak için alçalan helikopter, yerlilerin fırlattıkları taş ve oklardan da nasibini aldı.
2006 yılında ise bölgede yasadışı balıkçılık yapan iki adamın yolu Sentinel düştü ve bu da onların sonu oldu. Yerliler tarafından öldürülen iki adamın cansız bedenini almak için gelen helikopter ise taş ve ok selinden karaya yaklaşamadı. Tüm bunlardan sonra Hindistan hükümeti adaya 3 milden daha fazla yaklaşmayı yasakladı.
Kuzey Sentinel adasında yaşayan kabilenin 60.000 yıllık bir tarihe sahip olduğu ve adaya Afrika’dan göçmüş olabileceği düşünülüyor. Sentinel Adası’nın görüntülerine şu ana dek yalnızca Amerikan Uzay ve Havacılık Dairesi (NASA) ulaşabildi.
Kuzey Sentinel Adası Sakinleri İle Tek iletişim Kurabilen Kişi Bir Kadındı!
Kuzey Sentinel Adası sadece birkaç araştırmacı tarafından ziyaret edilmiştir. Bu araştırmacıların sağladığı bilgiler, bozulmamış, avcı ve toplayıcı bir topluluğun ilginç bir görüntüsünü sunmaktadır.
1980’lerde ve 1990’ların başında Hintli yetkililer, adada yaşayanların ilgisini çekmek için ortak bir çaba harcamaya başladı. Antropologlar ve yerel yetkililer sürekli olarak ellerinde hediyelerle adaya seferler düzenledi. Başarısız olan birkaç denemeden sonra, en sonunda bu çabaları olumlu sonuçlandı.
Antropolog Madhumala Chattopadhyay Ocak 1991’de araştırma çalışmasının bir parçası olarak Sentinel Adası keşif ekiplerinden birine katılma şansını elde etti. Bir kadının varlığı ada halkının davranış biçimini oldukça değiştirmişti.
Kabile üyelerinden birkaçı daha yakından bakmak için tekneye çıktı. Tüm hindistan cevizleri minnetle karşılandı. Hatta bazı ziyaretçilere sahilde gezinirken Sentinelli kadınlar, gençler ve çocuklarla kaynaşmaları için izin verildi. Ancak ne orman ne de yerleşim yeri onlara açıktı.
Ancak oluşan bu yeni ilişki çok uzun sürmedi. Kuzey Sentinel Adası 1996 yılından bu yana balıkçılara, ziyaretçilere, araştırmacılara ve diğer insanlara kapalı tutulmaktadır. Şaşırtıcı bir şekilde, bu neredeyse Neolitik topluluk, yerli halkların çağdaş dünya ile karıştığı ve farklı sonuçlar doğurduğu adalardan sadece 32 kilometre uzakta bulunuyor.
Bu Ada Halkı Çağdaş Dünyanın Bir Parçası Olmak İstemiyor
Adaya en son yanaşma cesaretini 2018 yılında John Allen Chau isimli bir genç gösterecekti. Hristiyanlığı dünyanın “ulaşılmamış” olarak adlandırılan bölgelerine yayma tutkusu ile yola çıkan Chau, küresel bir hareketin üyesiydi. Günümüzde Hintli yetkililer Chau’nun cesedini geri getirmekte başarılı olamadı.
Kuzey Sentinel adası, bizim çağdaş dünyamızın bir parçası değil ve kendilerini rahat bırakmamızdan başka bir şey istemiyorlar. 1990 yılında yayımlanan “Andaman ve Nicobar Adalarındaki İlkel Kabilelerin Refahına İlişkin 1991-2021 Yılları Ana Planı” bu açıdan oldukça anlamlı gözükmektedir.
Bu planın sonunda “Sentinellilerin çağdaş medeniyetin iyiliklerine ihtiyaç duymadığı” belirtilip şöyle denilmiştir: “Eğer ihtiyaçları olan tek bir şey varsa, o da kendilerine müdahale edilmemesidir.” Günümüzde bu anlayış biçimi kabul görmüştür. Bu nedenle bu ada meraklı gezginlere kapalıdır. Adaya kimsenin yaklaşmasına izin verilmemektedir. Ayıca göz atmak isterseniz: Dünyada Girilmesi Yasak Olan 10 Yer
Kaynaklar ve İleri okumalar:
- Meet the first woman to contact one of the world’s most isolated tribes; https://www.nationalgeographic.com/
- Madhumala Chattopadhyay, the woman who made the Sentinelese put their arrows down; Yaınlanma tarihi: Bağlantı: https://theprint.in/
- John Chau and the Sentinelese: How American man met his end on Andaman island; Bağlantı: https://www.indiatoday.in/
YolveMacera