Sandy Adası: Aslında Hiç Var Olmadığı Keşfedilen Bir Ada

Hayalet ada, bir zamanlar var olduğu düşünülen ve haritalarda gösterilen ancak bir süre sonra var
olmadığı kanıtlanarak haritalardan çıkarılan adalar için kullanılan bir ifadedir. Özellikle de coğrafi keşifler zamanında denizcilerin hayal gücü ya da gördüklerini yanlış yorumlamaları sonucunda çok sayıda hayalet ada ortaya çıkmıştır. Ancak Sandy Adası bunlar arasında en çok anımsananıdır.

Yaşamınızın bazı dönemlerinde her şeyden uzakta, ıssız bir adada olmayı hayal ettiğiniz olmuştur. Bir an için bu hayalin peşinden gittiğinizi düşünün. Diyelim ki palmiye ağaçlarının gölgesinde dinlenip turkuaz renkli berrak sulara kendinizi bırakacağınız bir adaya gitmeye karar verdiniz diyelim. Büyük bir heyecanla
bavulunuzu hazırlayıp, sizi götürecek olan gemiye adım attınız.

Günlerce süren yolculuğun sonunda adanın bulunduğu yere yaklaştıkça daha çok heyecanlanmaya başladınız. Ancak haritaya baktığınız zaman adanın olması gereken yerde hiçbir kara parçası olmadığını görürseniz şaşırmayınız. Yok canım demeyin. Bir zamanlar Büyük Okyanus’ta gösterilen Sandy Adası yolcuları da aynı hayal kırıklığını yaşamıştı.

sandy adasi
Sandy adası 2012 yılına kadar haritalarda yer alıyordu. 26 Kasım 2012’de Google Earth, Sandy Adası’nı sildi ve daha sonra o bölgeyi genel deniz görüntüsüne çevirdi. Bugün Google Earth uygulamasında Sandy Adası’nın olduğu yerde harita tarayıcılarının yüklediği düzinelerce fotoğraf bulunmaktadır.

Sandy Adası Nerededir?

Bazı yerlerin var olmadığının keşfi, bize keşif tarihinde merak uyandırıcı bir alt çalışma alanı sunmaktadır. Bunun en son örneklerinden birine, 2012 yılında Avustralya armalı bir tetkik gemisinin Sandy Adası’nı ziyaret etme teşebbüsüyle şahit olduk.

Yeni Kaledonya’nın kuzeybatısında, haritalarda Sandy Adası adında gizemli bir yer belirmişti. Hatta Google Earth’te siyah bir çokgen olarak bu ada görülüyordu. Bu adanın Queensland’in 700 mil doğusunda bulunduğu biliniyordu. Ancak bilim insanları oraya gittiklerinde, adanın yerinde olmadığını gördüler. Buldukları sadece açık deniz oldu. Keşif gemisinde bulunan Maria Seton, bölgede 1400 metre derinliğinde bir okyanus değil, toprak bulmayı umut ettiklerini söyleyecekti.

Sandy Adası
Google haritalarında Sandy adası olarak adlandırılan sözde büyük toprak şeridi, Avustralya ile Fransız yönetimindeki Yeni Kaledonya’nın ortasında yer alıyordu. Ancak farklı uydu görüntülerinden elde edilen veriler ve yerinde yapılan ölçümler o bölgede bir ada olmadığını bariz
bir şekilde kanıtladı.

Oysa ki bu ada neredeyse bu denizlerin ilk haritalarından beri orada gösterilmekteydi. Aslında her şey 1876 yılında Velocity adlı bir geminin balina avı için yola çıkmasıyla başlamıştı. Bu yolculuk sırasında gemi tayfası Yeni Kaledonya ve Avustralya arasında kalan bölgede bir ada olduğunu kaydetmişti.

Sandy Adası’nın keşfinin, daha doğrusu keşfedildiğinin zannedilmesinin ardından Velocity’nin verisi referans alınarak adaya 1908 tarihli İngiliz Hidrografi Dairesi haritasında ve zamanla başka pek çok
haritada yer verilecekti.

Sandy Adası National Geographic Society ve The Times’ın bastığı haritalara dahil edilmişti. Kimse bu adanın aslında olmadığından rahatsız değildi, hatta görünüşe göre bu durumun farkında bile değillerdi. Ayrıca, pek çokları tarafından Google Earth’ün tek kaynağı olarak görülen uydular da bu adanın görüntüsünü yakalamış görünüyordu.

Ancak yanıldığımızı yazının başında da dediğimiz gibi 2012 yılının Kasım ayında Avustralyalı bilim insanlarının Southern Surveyor adlı gemiyle bir araştırma yolculuğuna çıkmasıyla anladık. Sonucunda da 25 km uzunluğunda ve 5 km eninde gösterilen bu adanın aslında hiç var olmadığına karar verdik.

26 Kasım 2012’de Google Earth, Sandy Adası’nı sildi ve daha sonra o bölgeyi genel deniz görüntüsüne çevirdi. Bugün Google Earth uygulamasında Sandy Adası’nın olduğu yerde harita tarayıcılarının yüklediği düzinelerce fotoğraf bulunmaktadır. Ancak akıllardaki soruyu aslında tahmin ediyoruz.

Sandy Adasına Ne Oldu?

Denizciler açık denizde uzun süre yolculuk yaptıktan sonra, karayı görme umudu ile yaşamaya başlarlar ve bunu ümit ettikleri için en küçük işaretleri bile değerlendirmeye alırlar. Sandy adası olayından sonra yapılan açıklamalarda da bu duruma dikkat çekilmişti. Ancak kesin olan bir şey var ki, adanın var olduğunu ilk dile getirenler burada bir şey görmüşlerdi. Peki bu ne olabilir?

sandy adasi 1
Kısacası muhtemel Sandy adası asla var olmadı. Denizcilerin gördükleri sadece yüzen bir ada idi. 1908’de Sandy Adası’nın Deniz Kuvvetleri haritasına dahil edilmesi ise acemice bir hataydı

Cevap yüzen bir ada. Bilimsel olarak tanımlayacak olursak yanardağ patlamaları sonucunda ponza taşlarından oluşan bir kütle. Araştırmacılar Velocity’nin büyük bir ponza yığını okyanus üzerinde yol alırken o sırada orada bulunmuş olabileceğini ve bu görüntüyü bir ada olarak kaydetmiş olabileceğini düşünüyor.

Yeryüzündeki oluşumlardan söz ederken genelde yüzbinlerce yıllık bir ölçekten söz ederiz. Ama tüm oluşumlar bu kadar yavaş gerçekleşmiyor. Yanardağ patlamaları bir anda etrafındaki coğrafyanın değişmesine yol açabiliyor. Deniz altı volkanları patladığında soğuk okyanus suyuyla bir anda karşılaşan lav hızla soğur. Bu da ponza kayalarının oluşmasına sebep olur.

Kısacası muhtemel Sandy adası asla var olmadı. Denizcilerin gördükleri sadece yüzen bir ada idi. 1908’de Sandy Adası’nın Deniz Kuvvetleri haritasına dahil edilmesi ise acemice bir hataydı ve o dönemde yapılan sıradan hatalardan biri değildi. Aslında deniz kuvvetlerinin çeşitli söylentilerin peşinden gidip araştırma yapması sonucunda 1875’te yenilenen Pasifik haritasından 123 hayali ada silinmiştir.

Okyanuslar Sürprizler ile Doludur

Tonga Krallığı Büyük Okyanus’ta yer alan ve 176 adadan oluşan bir ülke. Daha doğrusu 2014’e kadar 176 adadan oluşan bir ülkeydi çünkü 2015 yılında tüm dünyanın gözleri önünde yeni bir adaları oldu. Aşağıdaki video da bu yeni adanın doğuş anına sizler de şahit olabilirsiniz.

Hunga Tonga-Hunga Ha’apai deniz altında patlayan bir volkanla doğdu ve yeni patlamalarla büyümeye devam ediyordu. Bu bölge bilim insanları için bir açık hava laboratuvarına dönüşmüş durumdaydı.

Adanın bazı kısımları erozyon nedeniyle toprak kaybederken bazı kısımları yükselmeye devam etti. Bu ada uzun süre boyunca bilim insanları tarafından takip edildi. Ancak 15 Ocak 2022’de Tonga’nın başkenti Nuku’alofa’nın yaklaşık 65 kilometre kuzeyinde bulunan Hunga Tonga-Hunga Haʻapai denizaltı volkanında gerçekleşen büyük bir volkan patlaması gerçekleşti. Bu tektonik olayın ardından Pasifik Okyanusu çevresinde ciddi tsunami olayları yaşandı. Bunun sonucunda ada bir kere daha sulara gömüldü.

Sonuç olarak;

Kısaca aktarmaya çalıştığımız bu iki olay aslında basit bir uyarı gibi de düşünülmelidir. Sonucunda gezegenimizin bazı bölgelerine ilişkin yeterli bilimsel bilgiye sahip değiliz. Her ne kadar uydu görüntüleri ve diğer yollarla elde edilen sayısal veriler bilim insanlarına pek çok veri sunsa da araştırma gezilerinin ve yerinde gözlem yapmanın mümkün olmadığı durumlar da bazen de hatalar ortaya çıkabiliyor.

Bu nedenle gelecekte bir gün deniz aşırı bir yolculuk yapmayı planlarsanız varmayı düşündüğünüz adanın bir hayalet ada olmadığından emin olmaya çalışın. Ayrıca göz atmak isterseniz: Kuzey Sentinel Adası: Modern İnsanın Ayak Basamadığı Tek Yer


Kaynaklar ve ileri okumalar

YolveMacera

Sibel Çağlar

Merhaba. Matematik öğretmeni olarak sürdürdüğüm hayatıma ilerleyen süreçte doğa sporlarını ve içerik üreticiliğini eklemeyi tercih ettim. Bilim, tarih ve coğrafya ilgi alanlarımın başında geliyor. Severek üretiyorum ve ürettiklerimi yayınlıyorum. Yolculuğumda bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu