Natron Gölü Hayvanları Gerçekten Taşa Çeviriyor mu?

Tanzanya’daki Natron Gölü, Afrika’nın en sakin göllerinden biridir, ancak aynı zamanda şimdiye kadar çekilmiş en ürkütücü fotoğrafların da kaynağıdır. Daha öncesinden de rastlamış olacağını düşündüğümüz ve kapak görselinde de gördüğünüz, canlı hayvanları taşa dönüşmüş gibi gösteren bu görüntüler, yerli yabancı basını yıllarca meşgul etmiş, sonucunda da bu gölün adını taşa dönüştüren göl biçimine getirmiştir.

Sonucunda ölümcül bakışları insanları taşa çeviren Medusa’yı hepimiz biliyoruz. Bu bir efsanedir ama bugün Afrika’da bulunan bu doğa harikası tam da bunu yapmaktadır. Ancak bunu yapma biçimi tam olarak medyada öncesinde okuduğunuz haberlerin size yansıttığı gibi değildir.

Birçok haberlerin aksine, göle dokunan hayvanlar taşa dönüşmezler veya ölmezler. Aslında tam tersine, Natron Gölü’nün yüksek alkalin değerine sahip suyu içerisinde çok geniş bir ekosistem yaşamaktadır.

natron golu 1

Bu sığ ama geniş göl sadece üç metre derinliğinde ve 22 km genişliğindedir. Kenya’daki Güney Ewaso Ng’iro Nehri tarafından beslenir. Ancak Natron Gölü, oldukça alkali bir göldür. Aslında Tanzanya’da en az dört alkali göl vardır, ancak Natron Gölü en ünlüsüdür. 

Natron Gölünün ortalama alkaliliği 10.5, pH’ı ise12 civarındadır. Ayrıca mevsime bağlı olarak su sıcaklığı 40˚ ile 60˚C arasında değişmektedir. Yani bu su bizler için yüzmeye uygun bir su değildir. Bu nedenle bu su, ortama adapte olmayan hayvanların derisine ve gözlerine zarar verebilir. Suyun alkaliliği, çevredeki tepelerden göle akan sodyum karbonat ve diğer minerallerden gelir. 

Ve bir zamanlar Mısırlılar tarafından mumya yapmakta kullanılan sodyum karbonat birikintileri, Natron Gölü’nün sularında ölecek kadar şanssız olan hayvanlar için harika bir koruyucu görevi görür. Bu nedenle günümüzde göl içerisinde veya civarında ölen hayvanların vücutları öldükleri ve kısmen çürüdükleri halde bulunmaktadır. Ancak bu hayvanların çoğunlukla göl nedeniyle ölmediğini, bunun yerine doğal koşullar altında ölüp sonrasında da göl suyunda adeta mumyalandıklarını anlamak önemlidir.

Natron Gölünün Dokunanı Taşa Çevirdiği Söylentisi Nasıl Başladı?

Dediğimiz gibi yukarıda örnek görselini de gördüğünüz bu hayvanların hiçbiri gölün suyuyla temas ettikten sonra öylece taşa dönüşüp ölmedi. Aslında, Natron Gölü’nün alkali suları, flamingolar ve diğer sulak alan kuşları tarafından oldukça sevilir.

Natron Gölü
Sadece bazik göllerde yaşam olanağı bulabilen flamingo türü göl suyunun yapısına adapte olan tek tür olarak karşımıza çıkarken burayı adeta bir flamingo adası hâline getiriyorlar. 

Aslına bakarsanız, yıl içerisinde, yağmur sularının gölü beslemeye başladığı zamanlardan itibaren küçük flamingoların yumurtalarını bıraktığı bir göl hâline gelen Natron, bu flamingoların tüm Afrika kıtasındaki tek üreme alanı.

Natron Gölü’nde her sene 2,5 milyon flamingo dünyaya gözlerini açıyor. Ancak bazı yaban hayatı, özellikle kuşlar için Natron Gölü bir ölüm tuzağı da olabilir. Ayna benzeri yüzey, onları yemek için kırmızı sulara dalmaları için kandırır. Sonucunda da zehirli suda boğulurlar ve bir nevi taşlaşırlar.

natron 1

Aslında gördüğünüz bu görüntüler fotoğrafçı Nick Brandt tarafından “Across the Ravaged Land” isimli kitapta kullanılmak üzere 2013 yılında çekilmiştir. Kendisi göle yaptığı bir gezinti esnasında bu hayvan kalıntılarına rastlamış, sonrasında da onları doğal biçimlerine uygun biçimde konumlandırıp, fotoğraflamıştır. Ancak gölün durumu şu an daha stabil durumdadır.

Natron Gölü’nün Kırmızı Renginin Kaynağı Nedir?

600 metre rakımdaki göl, yağmur ve buharlaşmaların mevsimsel değişimlerine bağlı olarak yıl içerisinde değişen bir yüz ölçümüne sahiptir. Yağmurlar azalıp da sıcaklıklar arttığında gölün rengi pembe ve kırmızımsı bir renge bürünür. Bunun nedeni gölde bulunan sucul mikroorganizmalardır. Aslına flamingolar pembe renklerini de aynı mikroorganizmalara borçludur.

Natron Gölü şu günlerde Tanzanya hükümetinin burada bulunan ve göle benzersiz ekolojik dengesini veren zengin sodyum bikarbonat rezervleri için işleme tesisi kurma projesi yüzünden tehdit altında. Temennilerimiz gölün yapısının bozulmamasından ve bu eşsiz doğal alana zarar verebilecek herhangi bir karardan geri dönülmesinden yana. Ayrıca göz atmak isterseniz: Dünya Pembe Göller İle Daha Güzel, Peki Ama Bir Göl Neden Pembe Olur?


Kaynaklar ve ileri okumalar

YolveMacera

Sibel Çağlar

Merhaba. Matematik öğretmeni olarak sürdürdüğüm hayatıma ilerleyen süreçte doğa sporlarını ve içerik üreticiliğini eklemeyi tercih ettim. Bilim, tarih ve coğrafya ilgi alanlarımın başında geliyor. Severek üretiyorum ve ürettiklerimi yayınlıyorum. Yolculuğumda bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu