Terra Nullius: Dünya Üzerinde Sahipsiz Olan Topraklar

Terra Nullius, hiçbir devlete ait olmayan; hiçbir devletin egemenliği altında bulunmayan topraklar anlamına gelmektedir. Günümüz dünyasında böyle bir toprak parçasının mevcut olmadığı düşünülebilir ancak durum böyle değil.

toprak
Latince “Terra Nullius” kimsenin olmayan topraklar yani hiçbir devlete ait olmayan; hiçbir devletin egemenliği
altında bulunmayan topraklar anlamına gelmektedir. Bunun örneklerini Orta Çağ Avrupası’nda görebilmekteyiz.

Terra nullius olarak belki de ilk akla gelebilecek yer Antarktika ve onun batısında yer alan Marie Byrd topraklarıdır. ABD’li kutup kaşifi Richard E. Byrd tarafından keşfedilen bu bölge, adını da kaşifin karısından alıyor. Ancak uzaklığı nedeniyle hiçbir ülke tarafından henüz sahiplenilmemiş durumdadır.

Terra Nullius
Güney Kutbundan Antarktika kıyılarına yayılan ve 1.610.000 kilometrekareyi kaplayan bu bölgede yalnızca ABD’ye ait kalıcı bir üs bulunuyor.

Antarktika’nın geri kalanı, 1961’de kurulan ve kıtayı bilimsel bir koruma haline getiren ve oradaki tüm askeri faaliyetleri yasaklayan Antarktika Antlaşması kapsamında on iki ülke tarafından yönetiliyor. En büyük bölgeler, kıtayı ilk keşfeden (İngiltere, Norveç ve Fransa) ve en yakın olan ülkelere (Yeni Zelanda, Avustralya, Şili ve Arjantin) aittir.

Hiç kimseye ait olmayan topraklardan bahsederken verilebilecek en büyük örnek Marie Byrd toprakları olsa da, aynı statüyü talep edebilecek küçük bir Afrika bölgesi daha var.

Marie Byrd Land 1
Marie Byrd Land’in ötesindeki okyanus, hiç kimsenin kendisine ait olduğunu iddia edecek kadar yakın olmadığı Güney Pasifik’in boş bölgelerine kadar uzanıyor.

Bir Tawil Bölgesi

Herhangi bir yerin, hiç kimse tarafından istenmeyecek kadar kötü düşünceler uyandırıyor olması, inanılır gibi bir şey değildir. Sudan ve Mısır arasında yaklaşık 2 metrekarelik bir yamuk şeklindeki Bir Tawil işte tam olarak da böyle bir yerdir. Burası, gezegen üzerindeki hem yaşanabilir hem de üzerinde hiçbir hak talep edilmeyen tek yer olabilir.

ADesert
Bir Tawil günümüz Sudan’ı ile Mısır arasında yer alıyor ve yaklaşık 2000 kilometrekare. Bir Tawil üzerinde iki tarafında hak iddia etmemesinin sebebi ise sınır anlaşmazlığı. İki taraf da Kızıldeniz’e kıyısı olan yaklaşık 20,500 kilometrekarelik Halfa vadisi üzerinde hak iddia ediyor.

Bir Tawil’in aykırılığı dünya tarihinde yeni bir perspektif açmaktadır. Bu, bölgeyi istila etmeme mücadelesinin tarihidir ve kulağa tersten yazılmış bir tarih gibi gelmektedir.

Sudan ve Mısır’ın karayla çevrili bu bölgeyi istememeleri, daha büyük ve kârlı bir alan üzerindeki hak taleplerinden kaynaklanmaktadır. Bahsi geçen bu değerli toprak yaklaşık 20.720 kilometre kare büyüklüğündeki Hala’ib Üçgeni’dir ve Kızıl Deniz’e kıyısı vardır. İki ülkenin bu anlaşmazlıkları Mısır ve eskiden Anglo-Mısır Sudan olarak adlandırılan ülkeyi ayıran iki farklı sınır türünden kaynaklanmaktadır.

temp
1899’da İngilizler bölgeyi kontrol ettiğinde, çöl haritasından düz bir çizgi çizerek iki ülke arasındaki sınırı tanımladılar. Bu, Sudan’daki Bir Tawil’i ve Mısır’daki Hala’ib Üçgeni (Hala’ib Triangle) adı verilen bölgeyi oluşturdu. Sınır 1902’de yeniden çizildi (kıvrımlı çizgiler kullanılarak). Bir Tawil Mısır’a, Hala’ib Üçgeni Sudan’a gitti.

1899’da İngilizler bölgeyi kontrol ettiğinde, çöl haritasından düz bir çizgi çizerek iki ülke arasındaki sınırı tanımladılar. Bu sınır yaklaşık 1240 km uzunluğundadır ve çölü boydan boya geçer.

Bu Mısır’ın kabul ettiği sınırdır. Bu sınır Bir Tawil’i Sudan’a bırakmaktadır; ancak kenarındaki değerli Hala’ib Üçgeni’ni Mısır’a vermektedir. Sudanlılar bu sınırı kabul etmemektedir, bunun sebebi de 1902’de çizilen başka bir sınırdır. Sınırın bu versiyonunda çizgi büyük oranda düzdür; ancak kıyıya yakın kısımda bir çıkıntı parçasını ve Hala’ib Üçgeni’ni Sudan’a dahil etmektedir.

Uzun süre boyunca 1902 sınırları ciddi bir şekilde tartışılmamıştır. Ancak 1990’ların başında Sudan Hala’ib Üçgeni’nde petrol keşfi yapmak için izin almıştır. Mısır da buna bölgeyi işgal ederek cevap vermiş ve 1899 sınırını koruma hakkı olduğunu iddia etmiştir. Şimdilik Mısırlılar Hala’ib Üçgeni’ndeki haklarını almış gözükmektedir. Böylece de Bir Tawil’i sınır dışı kalmıştır.

halaib ucgeni min
Bir Tawil çoğunlukla kum ve kayadan oluşan çorak bir yer. Oyda Hala’ib Üçgeni ise verimli ve Kızıldeniz kıyısında.

Bu arada Bir Tawil’in istenmeyen bir yer oluşu coğrafya olarak değersi gözükmesinden kaynaklanmaktadır. Uzun süren kuraklık Bir Tawil’in sahip olduğu az miktardaki tarımsal değeri alıp götürmüştür. Uydu görüntüleri çorak topraklar boyunca tek bir binanın olmadığını göstermektedir. Çöl yolları bile artık kullanılmamaktadır.

Bir Tawil günümüzde, dünya haritasında bir gariplik bölgesi ya da jeopolitik kesinliğin bir dizi kesikli çizgiye dönüştüğü küçük bir karışıklık bölgesi olarak kabul edilmektedir. Bu bölgenin varlığı sınır adını verdiğimiz kavramın anlamsızlığını da bizlere bir kere daha düşündürmektedir.



Kaynaklar ve ileri okumalar:

YolveMacera

Sibel Çağlar

Merhaba. Matematik öğretmeni olarak sürdürdüğüm hayatıma ilerleyen süreçte doğa sporlarını ve içerik üreticiliğini eklemeyi tercih ettim. Bilim, tarih ve coğrafya ilgi alanlarımın başında geliyor. Severek üretiyorum ve ürettiklerimi yayınlıyorum. Yolculuğumda bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu