
Doğal afetler, dünyanın neresinde olursanız olun kaçınılmazdır. Ancak bazı bölgelerde bu afetlerin görülme olasılığı, diğer yerlere göre çok daha yüksektir. Kasırgalar, depremler, hortumlar ve doğanın diğer yıkıcı güçleri; özellikle okyanuslarla çevrili bölgelerde ya da yoğun tektonik hareketlerin yaşandığı yerlerde olasılık değil, adeta kaçınılmaz bir gerçekliktir.

Bu tür afetlere açık olan bölgelerde, yerel yönetimler genellikle halkı korumak ve felaketlerin etkisini azaltmak için ciddi önlemler alır. Yine de, yeni bir ülkeye seyahat ederken doğal afet riski konusunda bilinçli olmak her zaman önemlidir. Dünyada doğal afetlere eğilimli risk taşıyan ülkeler hakkında bilgi edinin.
Bilmeniz Gereken Risk Taşıyan Ülkeler
Japonya

Japonya, Doğu Asya’da yer alan bir ada ülkesidir ve Pasifik Ateş Çemberi içinde bulunur. Bu bölge, Pasifik Plakası’nın çevresinde yer alan ve diğer tektonik plakalarla çarpıştığı, sismik açıdan son derece aktif bir alandır. Bu çarpışmalar sonucunda sık sık depremler ve volkanik patlamalar meydana gelir. 2021 itibariyle Japonya’da 111 aktif volkan bulunması da bunun doğrudan bir sonucudur.
Dünyanın en yoğun nüfuslu bazı şehirleri bu tehlikeli fay hatlarının üzerine kuruludur. Pasifik Ateş Çemberi içinde yer alan diğer risk taşıyan ülkeler arasında Fiji, Solomon Adaları, Papua Yeni Gine, Filipinler, Vietnam, Malezya, Endonezya, Tayvan, Kuzey Kore, Güney Kore, Alaska, Meksika, El Salvador, Kosta Rika, Panama, Kolombiya, Ekvador, Peru ve Şili yer alır.
Japonya, yüksek doğal afet riski taşımasına rağmen bu duruma karşı etkili önlemler geliştirmiştir. Ülke mimarisi, güçlü depremlere dayanıklı yapılarla desteklenmiştir. Ayrıca her yıl 1 Eylül’de Afet Önleme Günü kapsamında ülke genelinde acil durum tatbikatları yapılır.
Tüm bu nedenlerle Japonya, risk taşıyan ülkeler arasında yer alsa da, aynı zamanda afetlere hazırlık konusunda en bilinçli ülkelerden biridir. Bu da onu, ziyaret açısından hem dikkatli hem güvenli kılan bir destinasyon haline getirir.
Filipinler

Pasifik Ateş Çemberi’nde yer alan bir diğer ülke olan Filipinler, tropik fırtınalar ve diğer doğal afetler karşısında en savunmasız ülkelerden biridir. Batı Pasifik Okyanusu’nda konumlanan bu ada ülkesi, her yıl ortalama sekiz ila dokuz tropikal fırtına yaşar. Tayfunlar, tsunamiler ve siklonlar burada oldukça yaygındır. Ayrıca depremler ve volkanik patlamalar da sık görülür. Filipinler’in özellikle kıyı bölgeleri, sel riski açısından oldukça hassastır.
Bölgede afet riski yüksek olsa da, Filipinler altyapı ve afet yönetimi konusunda Japonya kadar hazırlıklı değildir. Bu nedenle ülkenin eşsiz güzellikteki sahillerini ziyaret etmeyi planlayanların, seyahat öncesinde bölge hakkında detaylı bilgi edinmeleri önerilir. Özellikle tayfun mevsimi olan ağustos ayından ekim ortasına kadar geçen dönem, ziyaret için riskli kabul edilir. Bu nedenle seyahat tarihini planlarken bu zaman aralığından kaçınmak en doğru tercih olacaktır.
Bangladeş

Bangladeş, adeta doğal afetler için yaratılmış bir yer izlenimi verir. Güneyde Bengal Körfezi ile çevrili, neredeyse tamamen düz bir coğrafyaya sahip olan bu ülke, Güney Asya’da Hindistan ve Myanmar arasında konumlanır. Yağışlı mevsimlerde özellikle yoğun sel riskiyle karşı karşıya kalır.
Doğal güzellikleriyle öne çıkan Bangladeş, ziyaretçilere birçok etkileyici manzara sunar. Ancak risk taşıyan ülkeler arasında yer aldığını unutmamak gerekir. Barsa olarak bilinen muson mevsimi genellikle haziran ile ekim ayları arasında sürer. Bu dönemde seyahat etmeyi planlayanların hava koşullarını dikkate alarak hazırlıklı olması önemlidir.
Karayipler

Hurricane Alley, Atlantik Okyanusu’nda, Kuzey Afrika’nın batı kıyılarından başlayıp Orta Amerika’nın doğu kıyılarına ve ABD’nin Körfez Kıyısı’na kadar uzanan, ılık suyla kaplı bir alandır. Bu bölge, yıl içinde birçok kasırgaya ev sahipliği yapar ve Karayipler de bu tehlikeli kuşak içinde yer alır. Örneğin, 2020 kasırga sezonunda Atlantik’te tam 13 kasırga kaydedilmiştir.
2017 yılında Kategori 5 seviyesindeki Irma ve Maria kasırgaları, saatte 300 kilometreye varan rüzgar hızlarıyla Karayipler’i, özellikle de Porto Riko’yu ağır şekilde etkiledi. Altyapı ve elektrik şebekelerinde meydana gelen hasar, bazı bölgelerde yıllar boyunca giderilemedi. Kasırgaların farklı yönlerden gelebilmesi, Karayipler’de nerenin daha güvenli olduğunu tahmin etmeyi güçleştiriyor.
Bölgedeki adalar, farklı doğal afet türlerine karşı farklı derecelerde risk taşır. Jamaika ve Trinidad’da depremler yaygınken, Montserrat ve St. Vincent sık sık volkanik patlamalara sahne olur. Haiti ve Küba ise şiddetli yağmurlardan düzenli olarak etkilenir. Risk taşıyan ülkeler arasında yer alsa da, Karayipler doğal güzellikleri ve tropik atmosferiyle tatilciler arasında popülerliğini korumaktadır.
Endonezya

Bir gezginin bilmesi gereken risk taşıyan ülkeler arasında şüphesiz ki bir ada ülkesi olan Endonezya başta gelir. Ülke, özellikle depremlere ve volkanik faaliyetlere karşı savunmasızdır. 1815’te patlayan ve kayıtlı tarihteki en büyük volkanik patlama olarak bilinen Endonezya’daki Tambora Dağı patlaması bir örnektir. İklim uzmanları, 1816’da Kuzey Yarımkürenin çoğunu etkileyen, “yazın olmadığı yıl” olarak bilinen süreçten kısmen Tambora’nın sorumlu olduğuna inanmaktadır.
Ülkede, 2009 ile 2019 yılları arasında yaşanan sel, heyelan, deprem, tsunami ve yanardağ gibi çeşitli doğa kaynaklı afetlerde 12 bin 449 kişi hayatını kaybetti. Ancak yine de Asya’nın güneydoğusundaki bu ülke, etkileyici doğası ile popüler bir turizm noktasıdır. En çok ziyaret edilen yerlerin başında da Endonezya’nın 17.508 adasından sadece biri olan Bali adasıdır.
ABD

ABD’de de Central Plains adı ile isimlendirilen bölge hortumları ile ünlüdür. Bu bölgedeki eyaletler arasında Kuzey Dakota, Güney Dakota, Nebraska, Kansas, Oklahoma ve Teksas bulunmaktadır. Hortumların bu bölgede sıklıkla görülmesi alana Hortumlar Geçidi (Tornado Alley) adını kazandırmıştır. Amerika Birleşik Devletleri yılda 1.000’den fazla kasırga oluşur ve bunların en büyük olanları genellikle bu bölgede gerçekleşir.
Ancak bölgede yaşayan insanlar bu durumun farkındadır ve iyi biçimde hazırlanmıştır. Binalar fırtınalara uygun biçimde inşa edilmiştir, gerekli durumlarda kullanılmak üzere sığınaklar yapılmıştır ve çeşitli erken uyarı sistemleri kullanılmaktadır.
Şili

Şili, Güney Amerika’nın güneybatı kıyısında yer alan ve doğal afetlere eğilimli bir başka risk taşıyan ülkedir. 1960 yılında Şili, 9.8 büyüklüğündeki dünyanın en büyük depremini yaşamasıyla da anımsanır. Bölgede volkanik patlamalar da yaygındır. 2011 yılında Puyehue-Cordon Caulle yanardağının patlaması sonucunda geniş çaplı tahliyeler yapılmıştı. Olay, bir kül bulutunun kıtanın güney kesimindeki Arjantin ve Uruguay’a ulaşmasına sebep oldu.
Ancak Şili, son derece güzel sahil şeritleri ve dağları ile popüler bir macera destinasyonudur. Yine de ziyaret ettiğinizde, felaketlere karşı tetikte olun.
Çin

Tarihin en kötü doğal afetlerinden bazıları Çin’de gerçekleşti. Çin, iklimi ve coğrafi konumu nedeniyle her zaman risk taşıyan ülkeler arasında yer alacaktır. Bu yoğun nüfuslu Asya ülkesinde sel, deprem, toprak kayması ve daha fazlası meydana gelir. Bu felaketler genellikle ölümcüldür.
1931’de Asya’nın en uzun nehri olan Yangtze Nehri taşkını sonucunda tahminen iki milyon kişi hayatını kaybetti. 2008’de 8.0 büyüklüğünde bir deprem Wenchuan’ı sallayarak en az 69.000 kişiyi öldürdü. Genel olarak, doğal afetler 1989’dan 2018’e kadar Çin’de tahminen 195.820 kişinin ölümüne neden olmuştur. Çin hükumeti, bu konuda çeşitli önlemler alsa da turistler yine de potansiyel tehlikelerin farkında olmalıdır. Bununla birlikte, Çin kültürü ve doğal güzellikleri için ziyaret etmeye her zaman değecektir.
Kaynaklar ve ileri okumalar
- 8 Beautiful Places Prone to Natural Disasters. Yayınlanma tarihi: 9 Temmuz 2021; Bağlantı: https://www.treehugger.com/
- Countries with the most natural disasters in 2022. Bağlantı: https://www.treehugger.com/
YolveMacera