Çoğu insan nefesini su altında birkaç saniye, bazıları ise birkaç dakika tutabilir. Ancak Bajau Kabilesi dünyanın en ilginç adaptasyonlarından birine sahip insanlardan oluşuyor. Bu insanlar metrelerce derinlikte hiçbirimizin kalamayacağı kadar uzun kalarak serbest dalışı uç noktalara taşıyor. Peki ama bunu nasıl başarıyorlar? Bajau Kabilesi ve ilginç yaşantılarına hep birlikte yakından bakalım.

Malezya, Endonezya ve Filipinlerin çevresinde bulunan Bajau kabilesi, en az 1000 yıldır su üzerine inşa ettikleri evlerde başka hiçbir kültürde olmadığı kadar denizle içi içe yaşıyorlar ve hayatlarını denizin ortasına çoğunlukla karadan kilometrelerce uzağa inşa ediyorlar.
Tarih boyunca denizle içiçe olan ve şu an hiçbir ülke tarafından vatandaş olarak kabul edilmeyen bu halk, “Deniz Çingeneleri” veya “Deniz Göçebeleri” olarak da biliniyorlar. 20. yüzyılda, Bajau’nun bazı popülasyonları kıyı bölgelere yerleşse de geleneksel balıkçılık yöntemlerine dayalı yaşam tarzlarını sürdürmeye devam ettiler. 2021 yılında gerçekleşen bir genetik çalışma, Filipinler ve Endonezya’nın Sama-Bajau’su arasında genetik bağ keşfetti. Bu genetik bağ, onları Avustralya’ya bağlı avcı-toplayıcı grupların eski bir göçünün torunları olarak tanımlıyor.

Bajau Kabilesi Halkı Denizde Yaşamaya Uyumlu Biçimde Evrimleşmiştir
Bajau halkının kaydettiği en derin dalış 79 metrelik etkileyici bir derinliktir ve su altında geçirdikleri en uzun süre üç dakikanın biraz üzerindedir. Bajau’lar günlük yaşamlarında bu derinliklere, bu kadar uzun süre dalmasalar da çalışma hayatlarının %60’ını su altında geçirirler. Üstelik bu esnada dalışları kolaylaştırmak için giydikleri tek şey tahta gözlüklerdir.

Çocuklar doğduklarından itibaren denize adapte olmaya başlar. Hatta bazı Bajaulu çocuklar denizle o kadar çok vakit geçirmiştir ki, çocuklar denizin altında, tıpkı karada olduğu gibi gözlerini tamamen açıp, karada gördükleri kadar net bir şekilde görebilir.
Aslında, onları diğer insanlardan bilimsel olarak farklı kılacak şekilde suyun üzerinde ve altında yaşamak üzere evrimleşmiş olmalarıdır. Geçtiğimiz yıllarda uluslararası bir araştırma ekibi Bajau halkını inceledi ve onların dalaklarının, yiyecek olarak balık tutmaktan ziyade çiftçilik yapan komşu köy halkına göre çok daha büyük olduğunu buldu. Bu, Bajau topluluğunun dalış yapmayan üyeleri için bile geçerliydi.
Bunun bireylerde ömür boyu dalışın neden olduğu bir değişiklikten ziyade kalıtsal bir özellik olduğu öne sürüldü. Dalağın büyüklüğü önemlidir çünkü dalak da kırmızı kan hücreleri depolanır. Dalış sırasında dalak kasılır ve bu ekstra kırmızı hücreleri dolaşımdaki kana iterek oksijen taşıma kapasitesini artırır. Aynı durum foklar gibi dalış yapan memelilerde de bulunmuştur.
Öyle görünüyor ki, kendimizi doğal dünyanın zirvesinde görme eğiliminde olsak da, evrim hâlâ bazı insan gruplarını etkiliyor. Onları çevrelerine ve sıra dışı yaşam tarzlarına daha iyi uyum sağlayacak şekilde değiştiriyor.

Günümüzde Bajau Kabilesi Ne Durumda?
Bununla birlikte, geleneksel lepa-lepa teknelerinde (bölgenin kıyı popülasyonları arasında oldukça değerli olan dar, yüksek pruvalı gemiler) yaşayan Bajauların sayısı hızla azalıyor. Göçebelik her zaman ulus devletin sabit sınırlarıyla çelişmiştir. Son birkaç on yılda tartışmalı hükümet programları da, Bajau kabilesinin çoğunu karada yerleşmeye zorlamıştır.

Bunun birinci nedeni, küresel balık ticaretinin, Bajau halkının balıkçılık geleneklerini ve ekosistemlerini bozmasıdır. Ayrıca, göçebe olmakla ilgili damgalama da birçok kişiyi yaşam tarzlarından vazgeçmeye zorlamıştır. Sonucun da çevredeki kültürler tarafından kabul edilmek, onlara başka türlü alamayacakları yardım ve faydaları sağlayan hükümet programlarına erişim sağlamaktadır.
Ancak Bajau halkı için balıkçılık sadece bir ticaret değil ve su sadece bir kaynak değil. Kimliklerinin merkezinde okyanus ve sakinleri ile olan ilişkileri vardır. Dolayısıyla, koruma söz konusu olduğunda, mesele sadece deniz yaşamını değil, aynı zamanda kültürlerini ve yüzyıllardır evleri olarak adlandırdıkları suları da korumaktır.
Yazının devamında yaşadığı coğrafi koşulları uyum sağlayan bir başka halk ile tanışmak isterseniz: Şerpalar Neden Dağların Süper İnsanları Olarak Bilinmektedir?
Kaynaklar ve İleri okumalar:
- Bajau people ‘evolved bigger spleens’ for free-diving. Yayınlanma tarihi: 19 Nisan 2018. Bağlantı: https://www.bbc.com/news/science-environment-43823885
- The Bajau People: “Sea Nomads” Of The Far East; Yayınlanma tarihi: 8 Eylül 2020. Bağlantı: https://allthatsinteresting.com/
- Are humans still evolving? Freediving people have evolved to stay underwater longer. Yayınlanma tarihi: 19 Nisan 2018. Bağlantı: https://theconversation.com/
- Ilardo, Melissa & Moltke, Ida & Korneliussen, Thorfinn & Cheng, Jade & Stern, Aaron & Racimo, Fernando & Damgaard, Peter & Sikora, Martin & Seguin-Orlando, Andaine & Rasmussen, Simon & van den Munckhof, Inge & ter Horst, Rob & Joosten, Leo & Netea, Mihai & Salingkat, Suhartini & Nielsen, Rasmus & Willerslev, Eske. (2018). Physiological and Genetic Adaptations to Diving in Sea Nomads. Cell. 173. 569-580.e15. 10.1016/j.cell.2018.03.054.
YolveMacera