Anadolu’daki İlk Yedi Kilise Nedir Ve Neden Önemlidir?

Anadolu’daki İlk Yedi Kilise, Hristiyan inancına göre İncil’de bahsedilen yedi kilisedir. Bu kiliselerin tam olarak nerede olduğu konusunda farklı görüşler olsa da, genel olarak hepsi Anadolu’da, günümüz Türkiye sınırları içinde yer alır. Bu kiliseler hakkında bilgi vermeden önce, neden önemli oldukları hakkında kısaca bilgi edinmeniz gerekecektir.

Yeni Ahit, Hristiyanlık dininin kutsal kitabı olan İncil’in bir bölümüdür. İncil, Eski Ahit ve Yeni Ahit olarak iki bölümden oluşur. Yeni Ahit, İsa Mesih’in hayatı, öğretileri, ölümü, dirilişi ve Hristiyan Kilisesi’nin kuruluşunu anlatır. Yeni Ahit, 27 kitaptan oluşur ve İsa Mesih’in havarileri ve diğer takipçileri tarafından yazılmıştır.

Vahiy Kitabı, Yeni Ahit’in son kitabıdır ve Hristiyanlık inancında büyük bir öneme sahiptir. Kitap, sembolik bir dil kullanarak, Hristiyanlık inancına ve son zamanlara dair birçok konuyu ele almaktadır. Vahiy Kitabı’nın anlamı ve yorumu, Hristiyanlık tarihinde ve günümüzde hala tartışmalıdır. Bununla birlikte, Vahiy Kitabı, Hristiyanların son zamanlarla ilgili inançları ve umutları hakkında önemli bir kaynak olarak kabul edilir. Vahiy kitabında Anadolu’da bulunan yedi kiliseden bahsedilir.

yedi kilise
İncil yazarı Aziz Yuhanna sürgündeyken Batı Anadolu’da 7 Cemaate mektuplar yazmıştır. Bu mektuplarda adı geçen ve kıyamette ayakta
kalacağına inanılan 7 Cemaate ithafen yapılan kiliselere ise Apokaliptik Kiliseler denilmektedir. Fotoğraf: Douglas A Lockard

İlk Yedi Kilise Günümüzde Nerede Bulunmaktadır?

Adı geçen kiliselerin hepsi o dönemde önemli Hristiyan topluluklarına sahipti ve her bir kilise, bir mektup aracılığıyla özellikle yaşadığı döneme özgü tavsiyeler, eleştiriler ve övgüler aldı. Vahiy Kitabı’ndaki Yedi Kilise, Hristiyanlık tarihinde önemli bir yere sahip olmakla birlikte, günümüzde hala turistler ve Hristiyan hacıları tarafından ziyaret edilen antik yerlerdir.

Efes – Ephesos (Selçuk/İzmir)

İlk Yedi Kilise efes

Listedeki ilk kilise, Patmos adasına en yakın şehir olan Efes’teki kilisedir. Efes, MÖ 6000 yılına kadar uzanan tarihiyle oldukça eski bir yerleşim yeridir. Ancak antik kenti büyük ölçüde Büyük İskender’in fethi ve Roma İmparatorluğu’nun yükselişi sırasında gelişmiştir. Efes birinci yüzyılda Roma İmparatorluğu’nun dördüncü büyük şehriydi. Yaklaşık 250.000 kişiye ev sahipliği yapıyordu ve yalnızca İskenderiye, Antakya ve Roma onu geride bırakmıştı.

artemiz
Artemis Tapınağı, antik dünyanın en büyük tapınaklarından biridir ve Efes, Türkiye’deki antik kentte bulunur. Tapınak, MÖ 550 yılında inşa edildi ve dünyanın yedi harikasından biri olarak kabul edildi. Tapınak, antik dünyanın en büyük tapınağıydı ve Artemis’e adanmıştı. Artemis Tapınağı, hem Hristiyanlık hem de Antik Roma İmparatorluğu tarihi için önemlidir.

Efes, Artemis Tapınağı ile ünlüdür. Artemis Tapınağı, antik dünyanın en büyük tapınaklarından biriydi ve MÖ 550 yılında inşa edildi. Tapınak, hem Hristiyanlık hem de Antik Roma İmparatorluğu tarihi için önemlidir. Günümüzde Efes, UNESCO Dünya Mirası Listesi’nde yer alan antik kalıntıları ile ziyaretçilerin ilgisini çekmektedir.

Bugün  Efes kenti , kıyıdan birkaç mil uzağa taşınmıştır. Yakındaki Selçuk kasabası, bir zamanlar muhteşem olan bu şehri keşfetmek isteyen turistler için bir ana üs görevi görür. İsa’nın annesinin son günlerini geçirdiğine inanılan Meryem Ana Kilisesi de bölgeye yakındır.

Smyrna (İzmir)

symyra
Smyrna antiik kenti

Smyrna, aslında İzmir’in antik adıdır ve adı geçen ikinci kilisedir. Antik çağda İyonya bölgesinde bulunan Smyrna, tarihi boyunca önemli bir liman kenti ve ticaret merkezi olarak hizmet vermiştir. Şehir, İyonyalılar tarafından kurulmuş ve antik dönemde, Lidya, Pers İmparatorluğu ve Roma İmparatorluğu’nun yönetimi altında kalmıştır.

Kent Asya eyaletleri kentleri içinde başkent Ephesos ve Pergamon ile sürekli yarış halinde olmuştur. Diğer önemli liman kentleri Ephesos ve Miletos’un limanlarının dolmasının ardından da Smyrna kentinin önemi daha da artmıştır.

Smyrna, Hristiyanlık tarihi açısından da önemli bir yere sahiptir. İncil’de bahsi geçen Yedi Kilise’nin biri olan Smyrna Kilisesi, İsa’nın havarisi İoannes tarafından kurulmuş ve Hristiyanlığın erken döneminde önemli bir merkez haline gelmiştir.

Pergamon (Bergama/İzmir)

bergama

Bergama, günümüzde Türkiye’nin batısındaki İzmir iline bağlı bir ilçedir. Antik dönemde ise Pergamon adıyla anılan şehir, Helenistik dönemde önemli bir kültür merkezi ve Roma İmparatorluğu döneminde de önemli bir başkentti.

Pergamon, MÖ 3. yüzyılda Attalid Hanedanı tarafından yönetilen bir şehir devletiydi ve bu dönemde büyük bir kültür merkezi haline geldi. Şehir, özellikle tıp, matematik, felsefe ve mimarlık alanlarında ünlüydü. Pergamon Kütüphanesi, antik çağın en büyük kütüphanelerinden biriydi ve yaklaşık 200.000 kitaba sahipti. Bergama hakkında daha fazla bilgiyi bu yazımızdan edinebilirsiniz: 8500 Yıllık Bir Tarih: Pergamon – Bergama

Pergamon, aynı zamanda önemli bir dinî merkezdi. Şehirde, Zeus’a adanmış bir tapınak ve büyük bir amfitiyatro bulunmaktaydı. Ayrıca, antik dönemde şehirde Dionysos ve Asklepios gibi önemli tanrılara adanmış tapınaklar da mevcuttu.  Zaman içinde Hristiyanlığın yayılması ile kutsal yedi kiliseden biri de burada kurulmuştu.

Thyateira (Akhisar/Manisa)

Thyateira

Thyateira, günümüzde Türkiye’nin batısındaki Akhisar ilçesinde bulunan antik bir şehirdir. İncil’de bahsi geçen Yedi Kilise’den biridir. Antik dönemde Thyateira, Lydia Krallığı’nın bir parçasıydı ve Roma İmparatorluğu döneminde önemli bir ticaret merkezi haline geldi. Şehir, özellikle mor boyaların üretimiyle ünlüydü ve bu nedenle birçok zanaatkar Thyateira’ya yerleşti.

Bugün Thyateira’da, antik kentteki kalıntılar ve özellikle Roma dönemine ait sütunlu cadde, antik tiyatro ve kiliseler turistler tarafından ziyaret edilmektedir ancak görselden de anlayacağınız gibi geriye fazla bir şey kalmamıştır. Ayrıca Thyateira kentinde bulunan cemaate ithaf edilen kilisenin herhangi bir buluntusuna günümüzde ulaşılamamıştır. Ulu Camii ve çevresinde böyle bir yapının olabileceği düşünülmektedir. Akhisar Ulu Camii burada daha öncesinde bulunan bir kilisenin yerine inşa edildiği bilinmektedir.

Sardes (Salihli/Manisa)

sardes

Sardes, günümüzde Türkiye’nin batısındaki Salihli ilçesinde yer alan antik bir şehirdir. İncil’deki Yedi Kilise’den biridir. Antik dönemde Sardes, Lidya Krallığı’nın başkenti olarak önemli bir rol oynadı. Daha sonra Persler, Makedonyalılar ve Romalılar tarafından ele geçirildi. Şehrin, Lidya dönemindeki zenginliği nedeniyle birçok turist ve tüccarın ilgisini çektiği bilinmektedir.

Günümüze kadar koruna gelmiş olan dünyanın belki de en görkemli İon düzeni tapınaklarından birine ev sahipliği yapan antik kent, korunmuş Roma yapıları içerisinde anıtsal bir hamam-gymnasium kompleksi ve antik dünyanın en büyük havrasına sahiptir.

Gymnasion’un karşısında “Bronzlu Ev” olarak adlandırılan büyük bir yapı yer almaktadır. Bu yapı, Tmolos (Bozdağ) Dağı’nın sırtları ile eski Lidya merkezinin arasında olup antik çağın en göz alıcı yapılarından biridir. Burası ayrıca paranın ilk kullanıldığı yer olarak da ün kazanmıştır.

Philadelphia (Alaşehir/Manisa)

Alasehir Church of St. John 2
Aziz Jean Kilises

Bugün Manisa İli Alaşehir ilçesinde bulunan ve Pergamon krallarından II. Attalos Philadelphos tarafından kurulan Philadelphia, Roma Dönemi’nde, tapınaklarının ve kentte yapılan festivallerin çokluğundan dolayı “Küçük Atina” diye anılmıştır.  Ancak kent volkanik deprem bölgesi üzerine kurulduğu için çoğu yapı yapıldığı dönem içerisinde tahrip olmuştur.

Yedi Kiliseler arasında bulunan Philadelphia, antik dönemde önemli bir ticaret yolu üzerinde yer aldığı için zengin bir şehir olarak bilinirdi.  Bizans Dönemi’nde önemini koruyan kent, bu dönemde sağlam bir surla çevrilmiştir.

Philadelphia’da yapılmış olan kazılarda, Roma Dönemi’ne tarihlendirilen bir tiyatro ile bir tapınak ortaya çıkarılmıştır. Tiyatrodaki kazı çalışmalarında sahne binasının büyük bir bölümü ile oturma bölümünün çok az bir bölümü gün ışığına çıkarılmıştır. Kentin en görkemli anıtlarından biri de sadece üç payesi korunmuş olan Aziz Jean Kilisesi’dir.

Laodikeia (Denizli)

Laodikeia antik kent

Bugün Denizli ilinin kuzeyinde bulunan Laodikeia, Seleukos Kralı II. Antiokhos’un eşi Laodike
adına kurulmuş ve kente eşinin adı verilmiştir. Kent Erken Kalkolitik dönemden M.S. 7.yy’ a kadar
kesintisiz yerleşime sahne olmuştur.

Antik Laodikeia, antik dönemde önemli bir ticaret merkeziydi ve kentteki yapılar arasında tiyatrolar, stadyumlar, hamamlar ve su kemerleri bulunmaktadır. Kentteki en ünlü yapı, Laodikeia Stadyumu’dur ve antik dönemde yapılan en büyük stadyumlardan biri olarak bilinir. Ayrıca, kentte birçok önemli tiyatro ve tapınak da bulunmaktadır. Laodikeia antik kentin merkezinde bulunan ve yedi kilise içerisinde en
iyi korunmuş kilise Laodikeia Kilisesidir.

Sonuç Olarak;

Batı Anadolu’da bulunan ve İncil’de adı geçen bu yedi kilise Hristiyanlar için çok önemlidir. İnanç turizminin giderek geliştiği günümüzde bu kiliselerin turizmden daha çok pay alması için gelecekte daha kapsamlı çalışmalar yapılması, ülkemizin turizm potansiyelinin anlaşılması önemlidir.


Kaynaklar ve İleri Okumalar

YolveMacera

Sibel Çağlar

Merhaba. Matematik öğretmeni olarak sürdürdüğüm hayatıma ilerleyen süreçte doğa sporlarını ve içerik üreticiliğini eklemeyi tercih ettim. Bilim, tarih ve coğrafya ilgi alanlarımın başında geliyor. Severek üretiyorum ve ürettiklerimi yayınlıyorum. Yolculuğumda bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu