Bitkiler Zeki mi? Bitki Zekası Düşündüğümüzden Çok Daha Fazla

Bitkileri düşündüğümüzde normalde onların birbirleriyle “konuştuğunu” hayal etmeyiz. Ama bizim bildiğimiz biçimde olmasa da konuşuyorlar. Sadece bu kadar da değil. Bitkiler çevreleri hakkında pek çok şey hissedebiliyor ve hatta bu durum onların strese girmesine de neden olabiliyor. Aslına bakarsanız bitki zekası düşündüğümüzden çok daha fazladır.

Bitkilerin Zekasi Dusundugunuzden Cok Daha Fazla
Zekâ, canlılar dünyasında çoğunlukla hayvanlara, özellikle de insana atfedilen bir özellik. Oysa bu kavramın tanımına baktığımızda bitkilerin de pekâlâ zeki sayılabileceğini görürüz. Çünkü bitkiler de çevresel koşullardaki değişimlere ayak uyduruyor, birbiriyle haberleşiyor, hatta öğrenebiliyor.

Bazıları kök, gövde ve yapraklardan oluşan bitkilerin zeka veya bilince sahip olabileceği fikrine karşı çıkabilir. Ancak bilim insanları aslında bitki zekası ile ilgili detayları onlarca yıldır hararetle tartışıyorlar. Peki tüm bu tartışmalardan ne öğrendik.

Bitki Zekası Hakkında Neler Biliyoruz?

Gezegenimizin neredeyse her yerine yayılmış olan bitkiler, dışarıdan oldukça sessiz sakin görünür. Hatta belki de bu yüzden evimizin, iş yerimizin daha huzur verici olması için bitkiler ile süsleriz. Ancak bitki alemi sandığımız kadar sessiz ve sakin değildir. 

Bitkiler Ses Çıkarıyor

Aslına bakarsanız bir çalışmaya göre sudan mahrum kalan ya da makasla kesilen bitkiler, deyimi yerindeyse çığlık atıyor. Fakat bitkilerin bu çığlıkları insan kulağının duyamayacağı kadar yüksek frekanslıdır. Bu nedenle teknolojinin yardımı olmadan bu sesleri duymamız mümkün değildir. Ancak çeşitli memeliler, böcekler ve hatta diğer bitkiler ise bu sesleri duyup cevap verebilir.

bitki zekasi 1
Domates ve tütün bitkileri üzerinde yapılan bir araştırma, bu bitkilerin susuz kaldığında veya fiziksel olarak hasar gördüğünde ultrasonik patlama sesleri çıkardığını gösteriyor. Bu durumda akla gelen soru bitkiler acı hissediyor mu biçiminde oluyor.

Bazı araştırmacılara göre bu durum bitkilerinin acıyı hissettiklerinin bir göstergesi. Diğer araştırmacılarsa beyin ve sinir sistemi olmadan acı hissini olmayacağını söylüyor. Yine de daha fazla sayıda bilim insanı, bitkilerin beyne veya bilince sahip olmadan da akıllı davranışlar sergileyebileceğini düşünüyor.

Bitkiler İletişim Koruyor

Bitkilerin farklı bölgelerinin kendi aralarında ve farklı bitkilerin birbirleriyle haberleştiği yapılan birçok deneyle ortaya konan bir gerçek. Tıpkı hayvan sinir hücrelerindeki sinirsel iletim gibi, bitkilerdeki iletim de kimyasal maddelere dayanıyor.

lü ağaçlar
Orman arazisinde taze bitmiş filiz ve fidanların köklerine yer açmak için verdikleri uğraş artık adım adım izlenebiliyor. Yere düşen yaşlı ağaçlar, genç fidanlar için besin kaynağı oluyor. Sarılacak bir kütük arayan sarmaşıklar, büyük bir telaş içinde önüne gelen her ağaca saldırıyor. Yabanıl çiçekler bahar aylarında çiçeklerini açmak için birbirleriyle yarışırken, arıların dikkatini çekmek için koku ve renk silahlarını kuşanıyorlar. Bunlar bitkilerin verdiği yaşam mücadelesinin adeta belgeleri gibi.

Bazı bitkiler enerjilerini, böceklerden farelere ve hatta kuşlara kadar birçok canlıyı avlayarak elde ediyor. Bunlardan en bilineni Sinekkapan bitkisi; fakat doğada hayvanları avlayıp yiyen en az 600 bitki türü olduğu biliniyor. Söz konusu bitkiler böyle avlanabilmek için karmaşık tuzaklar ve hızlı refleksler geliştirmiş durumdalar. Bitkiler için enerji üretebilmenin bir diğer yolu ise hayvanları öldürmeden kullanmak. Birçok bitki, polen elde etmek için kendilerine gelen böcekleri karmaşık hileler ve renklerle çekiyor ve böylece diğer bitkilerle iletişim kurabiliyor.

Bitkilerin dünyasında aile içi iletişim de ön planda. Kardeşler birbirlerini tanır ve korur. Su, besin ve güneş ışığını birbirleriyle paylaşır. Bitkilerin kardeşlerini tanımasının altında yatan mekanizmanın köklerden salgılanan kimyasal sinyallerdir. Bitkiler ağızlarının tadını da iyi bilir. Yapılan bir çalışmada bitkinin köklerinin etrafındaki toprağın tadını alarak zengin besin kaynaklarına ve özellikle azotu bağlamaları için gerekli olan amonyağın bulunduğu bölgeye doğru yöneldiği bulunmuş.

Bitkilerin Zekası Hakkında Başka Neler Biliyoruz?

Son olarak, bitkilerin yırtıcı hayvanları uzak tutmak için inanılmaz çeşitlilikte zehirli bileşenler üretebildikleri de biliniyor. Örneğin bir böcek tarafından saldırıya uğradıklarında birçok bitki belirli bir kimyasal bileşen salgılıyor. Fakat onlar için oldukça kıymetli olan bu bileşenleri de öylesine dışarı vermeyip, yalnızca saldırı altında olan yaprak ya da bölge için kullanıyorlar. Dolayısıyla bu anlamda bitkilerin hem kurnaz hem de tutumlu olduklarını söyleyebiliriz.

Bitkilerin en karmaşık ve kendine özgü bölgesi ise en altta yer alıyor. Bilim insanları yaptıkları gözlemlerde bitki köklerinin rastgele hareket etmediklerini ve suyu elde etmek için en iyi konumu aradıklarını, rekabetten kaçınıp çeşitli kimyasallar depoladıklarını belirtiyor. Bazı durumlarda da, kökler bir engele çarpmadan yönlerini değiştiriyor, ki bu da bize bitkilerin duyuları aracılığıyla bir engeli “görebildiklerini” gösteriyor.

Bitkilerin En Az 20 Farklı Duyusu Olabilir!

Bilim insanları bitkilerin, bulundukları çevrelerdeki karmaşık koşulları izleyen, nemi ölçmek, yer çekimini sezmek ve elektromanyetik alanları duyumsamak gibi en az 20 farklı duyusu olduğunu keşfettiler. Bitkiler, ayrıca son derece karmaşık bir iletişim de kurabiliyor.

Günümüzde, bilim insanları bitkilerin geniş bir çeşitlilikte iletişim biçimleri geliştirdiklerini keşfetmiş durumda. Bunlardan en bilineni ise kimyasal uçucular. Bu aslında bazı bitkilerinin çok iyi ve bazılarının da çok kötü kokmasının temel nedeni. Ayrıca fakat bilim insanları yine bitkilerin elektrik sinyalleri ve hatta titreşimler aracılığıyla da iletişim kurduklarını keşfettiler. Birçok bitki, bir tehlike yaklaştığında kendi türlerinden diğer bitkileri uyarabiliyor. Bir böcek tarafından saldırıya uğradığında, bir bitki diğerlerine “kendisinin bir böcek tarafından yeniyor olduğunu ve diğerlerinin savunmaya geçmesi gerektiğini” bildiren bir kimyasal sinyal gönderiyor.

Bitkiler Kendilerine Neyin Dokunduğunu Anlıyor

Avustralyalı bir araştırma grubunun çalışmaları bitkilerin onlara nasıl ve ne amaçla dokunduğumuzu bildiğini gösterdi. Farklı dokunuşlar, bitkinin birbirinden farklı uyarıcıları harekete geçirmesini, fizyolojik ve genetik olarak değişime uğramasını sağlıyor. Yani, insanlar, dokunulduklarında bitkilerin bir şey hissetmediğini varsayarak davransa da aslında onlar bu konuda son derece hassas. Belki  çiçeklerini kopardığımızda elimize bir şaplak atamıyorlar ama ne yaptığımızın farkındalar.

Araştırmacılar, bitkinin kendisine dokunan şeye göre tepki verdiğini, örneğin yağmur damlacıklarının dokunuşu karşısında binlerce gen ifadesini değişime uğrattıklarını gösterdi. Bu değişim ilk damlacığın değmesini takip eden dakikalarda başlayıp yarım saat kadar sürüyor. Bir insanın usulca dokunması da benzer bir süreç yaratmakta.


Kaynaklar ve İleri Okumalar:

YolveMacera

Sibel Çağlar

Merhaba. Matematik öğretmeni olarak sürdürdüğüm hayatıma ilerleyen süreçte doğa sporlarını ve içerik üreticiliğini eklemeyi tercih ettim. Bilim, tarih ve coğrafya ilgi alanlarımın başında geliyor. Severek üretiyorum ve ürettiklerimi yayınlıyorum. Yolculuğumda bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu