Günümüzde Schengen dediğimiz zamanlarda hemen herkesin aklına alınması gereken vizeler gelir. Ancak çok az kimse bu kelimenin ne anlama geldiğini bilir.
Aslında Schengen, Lüksemburg’un Moselle Vadisi’nde yer alan küçük bir yerleşim yeridir. Ancak Schengen Köyü bir biçimde hepimizin seyahat anlayışını değiştirmiştir. Bunun nedeni ise burada imzalanan tarihi bir anlaşmadır.
Schengen Antlaşması, Avrupa Ekonomik Topluluğu üyesi beş ülke arasında, sınır kapılarındaki polis ve gümrük kontrollerini bütünüyle ortadan kaldırmayı amaçlayan antlaşmadır. Bu anlaşma,14 Haziran 1985 tarihinde beş Avrupa ülkesi arasında, Lüksemburg’un güney doğusunda bulunan bu köyde imzalanmıştır.
Günümüzde hangi ülke de vize var, hangisinde yok diye düşündüğümüz zamanlarda hatırlamamız gereken bir şey var. Avrupa’da vizesiz seyahat kavramı İkinci Dünya Savaşı sonrasında Strasbourg merkezli Avrupa Konseyi’nde icat edilip uygulamaya konuldu.
Türkiye’nin de 1949 yılında üye olduğu Avrupa Konseyi, üye devletlerin vatandaşlarının birbirlerini daha iyi tanıyıp anlamaları ve böylelikle 20’nci yüzyılın ilk yarısında iki korkunç savaş yaşamış kıtanın barışa kavuşması felsefesinden hareket etmekteydi. Ancak Türkiye 1970’li yılların ikinci yarısından itibaren kendi içinde patlak veren siyasi istikrarsızlık nedeniyle 1980 yılında “Vizesiz Avrupa’dan çıkarılacaktı. Sonra da karşımıza Schengen engeli çıkacaktı.
Schengen Köyü Nerededir?
Fransa, Almanya ve Belçika ile sınır olan Lüksemburg, bir uçtan diğerine arabayla bir saatte geçilebilecek küçük bir ülkedir. 10. yüzyılda kurulmuş ve zengin bir tarihe sahip olan bu şehir aynı zamanda Avrupa’nın kalbinde stratejik bir konuma sahiptir. Brüksel’e 188 km, Paris’e 289 km, Köln’e 190 km uzaklıktadır. Şehir, bin yılı aşkın bir süredir defalarca el değiştirmiştir. Tarihi mahalle ve sur sistemleri ile kentin tarihsel değerleri 1994 yılında UNESCO Dünya Miras Listesi ile koruma altına alınmıştı
Lüksemburg, dünyanın en zengin şehirlerinden birisi olarak kabul edilir; bu nedenle, yıllar içerisinde bankacılık merkezi haline gelmiştir. Avrupa Birliği’nin üç resmi kurumu Avrupa Mahkemesi, Avrupa Adalet Divanı ve Avrupa Yatırım Bankası Lüksemburg şehrinde bulunmaktadır.
Moselle nehri Ren Nehri’nin bir koludur. Fransa ve Lüksemburg’dan geçer. Bu nehir Lüksemburg ile Almanya arasında doğal bir sınır oluşturur. Moselle nehrinin karşısında Almanya, nehrin hemen aşağısında ise Fransa vardır. Schengen köyü, Moselle Nehri’nin batı yakasında yer alır. Bu nedenle bu güzel köy oldukça stratejik bir konumda bulunur.
Schengen köyü dikkatleri üzerine, 1985 yılının Haziran ayında, AB ülkeleri arasındaki sınırın kaldırılmasına yönelik anlaşmayı resmileştiren tarihi ‘Schengen Antlaşması’nın imzalanmasına ev sahipliği yaptığında çekmiştir.
Neden Schengen Köyü?
Bir zamanlar Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) dönem başkanlığını üstlenen Lüksemburg, bu anlaşmanın imzalanacağı bölgeyi belirleme yetkisine sahipti. Fransa ve Almanya’nın Benelüks ile ortak sınıra sahip olduğu tek bölge olarak Schengen’i tercih edildi.
Benelüks; Belçika, Hollanda ve Lüksemburg’un coğrafi olarak birlikteliğini anlatan, politik ve ekonomik iş birliği temeline oturan uluslararası bir birliktir. “Benelüks” adı, bu üç ülkenin kendi dillerindeki adlarının ilk hecelerinin birleştirilmesiyle (BELGIË, NEDERLAND, LUXEMBURG) oluşur. Beş ülke temsilcileri, bir seyahat gemisine binip Moselle Nehri’nin üç sınırın kesiştiği noktasında anlaşmayı imzaladı.
O günlerde Schengen Anlaşması ne fazla destek gördü ne de dikkat çekti. Birçok yetkili bu anlaşmanın başarılı olacağını bile öngörmüyordu. İmzalayan ülkeler dahi en üst düzeyde temsilci göndermemişti. Ancak bugün Schengen Bölgesi 26 ülkeyi kapsıyor.
Bunların 22’si AB üyesi: Almanya, Avusturya, Belçika, Çek Cumhuriyeti, Danimarka, Estonya, Finlandiya, Fransa, Hollanda, İspanya, İsveç, İtalya, Letonya, Litvanya, Lüksemburg, Macaristan, Malta, Polonya, Portekiz, Slovakya, Slovenya, Yunanistan. AB dışından ise İsviçre, İzlanda Norveç, Lihtenştayn da Schengen ülkeleri içinde yer alıyor.
Günümüzde, bölgede yaşayan 400 milyon insan bu anlaşma sayesinde serbest dolaşım hakkından yararlanıyor. Bizim gibi, AB üyesi olmayan ülkelerin vatandaşları da 90 günlük Schengen vizesi ile (eğer almayı başarabilirler ise elbette) bölgeye dahil olan tüm ülkeleri dolaşabiliyor. Ayrıca göz atmak isterseniz: Bir İnsanlık Mirası: Santiago Yolu – El Camino de Santiago
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- Türkiye’nin ‘Vizesiz Avrupa’ serüveni; Bağlantı: https://www.dw.com/
- Schengen: A tiny village that changed European travel; Yayınlanma tarihi: 4 Aralık 2018; Bağlantı: https://www.bbc.com/
YolveMacera