Hepimiz az ya da çok bir şeylerden rahatsız oluruz. Bu rahatsızlık sınırı ise kişiden kişiye değişir. Ancak aslına bakarsanız büyümek ve gelişmek için bir miktar rahatsızlık hissi de gereklidir.
Yaşamlarımızda zevk ve acı birbirine kenetlenmiş bir halde bulunur, bu ikilik hem gelişmemize, hem de yaşamımızın anlam kazanmasına hizmet eder. Kendinizi dünya, tüm duyguları ve rahatsızlık hislerini ise gelip geçen hava akımı olarak hayal edin. Kendinize barınaklar inşa edebilirsiniz ama asla kaçarak kurtulamazsınız.
Örneğin fiziksel olarak daha güçlü olmak istiyorsanız, daha ağır ağırlıklar kaldırmalısınız. Yazma becerilerinizi geliştirmek istiyorsanız, tüm gün evde oturup Netflix izlemek yerine daha sık yazı yazmalısınız. Yürümek mi istiyorsunuz. Düz yolları değil yokuşları hedeflemelisiniz. Bunlar bana göre değil diyorsanız, bir kere daha düşünün.
Bazı insanlar doğal olarak hayatta yeni şeyler deneme konusunda daha rahattır. Ancak bazı insanlar rahatsız hissi ile rahatlarlar. Bu insanlar sınırlarını zorlarlar ve konfor alanlarının dışında olmanın nasıl bir şey olduğunu bilirler. Sürekli olarak yeni zor durumlarla yüzleşmek ve bunlardan ders almak onları eskisinden çok daha güçlü hale getirir.
Rahatsızlık Hissi Neden Gelişim İçin Gereklidir?
Rahatsızlığı kucaklamak kolay olmayacak, ancak kişisel gelişiminizi deneyimlemek istiyorsanız bu gereklidir. İlk adım, sizi rahatsız eden şeyleri tanımak ve bunların size nasıl hissettirdiğini bilmektir. Sizi rahatsız eden şeyleri bilmek ve onlardan uzaklaşmak yerine bu zorluklarla yüzleşmeniz içindir.
İnsanlar genellikle rahatsızlık hissinden kaçınmayı tercih ederler. Oysa ki rahatsızlık hissi ile rahat edebilme konusunda, insanlığı derinden etkileyen felsefe ekolü Stoacılar buna farklı bir bakış açısı getirir. Stoacılar, insanların hayatın zorluklarına ve trajedilerine nasıl erdemli bir şekilde tepki verebileceğiyle ilgileniyordu.
Genel Stoacı düşünceye göre cevap, duyguları ya da bize acı ya da üzüntü hissettiren şeyleri inkar etmememiz, bunun yerine kontrol edemediğimiz şeyleri kabul etmeye çalışmamız ve duygularımızı mümkün olan en iyi şekilde işlemek için elimizden gelenin en iyisini yapmamız gerektiği idi.
Yani korku, üzüntü ve hayal kırıklığı gibi duygulardan kaçarak, unutarak ya da bastırarak kurtulamayız. Yapmamız gereken, kasıtlı olarak kendimizi, bu duygunun içine bırakmaktır. Rahatsızlığı hissetmeli ve bu rahatsızlık içinde rahatlık alanınızı bularak, bu alanı genişletmeye çalışmalıyız. Böylece korkunun, hayal kırıklığının ya da o anda rahatsızlık hissine neden olan şey her ne ise onunla uzlaşmanın bir yolunu bulmuş oluruz.
Daha mutlu, bir insan olabilmenin yollarını arayan Stoacı felsefe, rahatsızlıklardan daha az rahatsız olmayı ve keyifli anlardan daha fazla zevk almayı amaçlayan egzersizler önerir. Örneğin ünlü Stoacı’lardan biri olan Annaeus Seneca, ayda birkaç defa kendini bilinçli olarak daha az konforlu durumlara ( açlık, üşüme vb.) maruz bırakmayı önerir.
Sonucunda yaşam standardınızı düşürmek, sahip olduğunuz yaşam standardının değerini anlamamıza yol açacaktır. Ayrıca, bunu kaybetmenin dayanılmayacak kadar kötü bir şey olmadığını anlamanıza ve bununla ilgili korkularınızın azalmasına da yol açar. Ancak bu gibi durumları pratikler ile yağmurda ve soğukta acele etmeden yürüyebilir, üstelik o anın da keyifli olduğunu fark edersiniz.
Ancak unutulmaması gereken bu sınırlandırma işinin abartılmaması gerektiğidir. Daha az yemekle, rahat etmeyi denerken, kendinizi açlıktan öldürmeyin. Bu denemeler aslında, daha azla yapabilme, daha azla mutlu olabilme sanatıdır.
Rahatsızlık hissi içinde rahat kalabilmeye yardımcı öneriler:
İlk başta yeni rahatsızlık hissi ile kendinizi rahat hissetmek zor olacaktır, ancak deneyim kazandıkça ve hatalarınızdan ders çıkardıkça bu daha kolay hale gelecektir. Bazı öneriler.
- Risk alın ve rahatsız edici şeyler yaparak kendinize meydan okuyun
- Yeni şeyler deneyin
- Arada molalar verin, kendinizi zorlamadığınız deneyimleri yaşamaya vakit ayırın.
- Dünyanın öğrencisi olun ve sorular sorun. Alıştığınızdan farklı olsa bile yeni deneyimler keşfedin.
- Daha sosyal olmayı ve bunun getirdiği rahatsızlığı kabul etmeyi deneyin. Reddedilme riskini alın ve bunun getirdiği rahatsızlığı hissedin. Çoğu insan size hayran kalacaktır. Çünkü böyle bir eyleme geçmenin ne kadar cesaret gerektirdiğini herkes bilir.
- Herkes gibi olmaya çalışmak yerine öne çıkmayı benimseyin. Bunu yapmak, kalabalığa uyum sağlamamanın sorun olmadığını ve sizinle aynı şekilde hisseden başka insanların da olduğunu anlamanıza yardımcı olur.
- Kendinizin ve başkalarının inançlarına, fikirlerine veya görüşlerine meydan okumaktan çekinmeyin.
- Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmayı bırakın ve kendi kişisel gelişiminize odaklanın
Yazının devamında ayrıca göz atmak isterseniz: Seyahat Etmek, Alışveriş Yapmaktan Daha Fazla Mutluluk Getirir
Kaynaklar ve ileri okumalar
- How to Get Comfortable Being Uncomfortable. Yayınlanma tarihi: 21 Şubat 2023. Kaynak site: Bağlantı: How to Get Comfortable Being Uncomfortable
- Kampman O, Viikki M, Leinonen E. Anxiety Disorders and Temperament-an Update Review. Curr Psychiatry Rep. 2017;19(5):27. doi:10.1007/s11920-017-0779-5
YolveMacera
