
Elektronik müziğin usta isimlerinden biri Bernie Krause, 1960’ların sonlarında, bir müzisyen olarak mesleğinin zirvesindeydi. Bir çok tanınmış kişi ile çalışmalar yapmış ve bir çok film müziğine imza atmıştı. Sonra ani bir kararla her şeyden vazgeçti. O zamandan beri doğanın seslerini kayıt altına alıyor.
Doğadaki sesleri ekolojik bir olgu olarak ele alan Krause, “ses ortamı ekolojisi” adını verdiği ve giderek de yaygınlaşan bilim ve araştırma dalının kurucusu olarak kabul ediliyor. Bu ekoloji üç boyuttan oluşuyor: Biyofoni (hayvanların sesi), jeofoni (yağmur sesi, akan şelalenin çıkardığı ses gibi doğanın kendi sesleri) ve antrofoni (insan sesleri).

“Doğa akustik bir armoni içinde yaşar. Her orman barındırdığı canlılarıyla, böceklerden sürüngenlere, kuşlardan memelilere uzanan yaratıklarıyla kendine özgü bir ses imzası sahibidir. Özel, belirli bir yerde oluşan bu ses bütünlüğüne ben doğal orkestra diyorum.”
Yaklaşık elli yıl boyunca Bernie Krause, dünyanın dört bir yanından en az 15.000 kara ve deniz türü dahil olmak üzere 5.000 saatten fazla doğal ortam kaydı topladı. “Bu bir orkestradır ama yok edilen bir orkestra’’ diyor. Krause ve arkadaşları bu sesleri kaydetmekle yetinmiyor; zaman, mekan ve hava şartlarına göre analiz ediyor. Bunların sonucunda elde edilen bilgiler ve saptanan değişimler de bizlere önemli ekolojik bilgiler sunuyor. Kendisini daha yakından tanımak için internet sitesine göz atabilirsiniz.
Şarkı Söyleyen Ağaçlar

Doğanın seslerini bize dinletmeye çalışan tek kişi Bernie Krause değil. Her ağacın bir hikayesi vardır. Peki, bu hikayeyi ağacın kendisinden, üstelik bir plakta dinlemek istemez miydiniz? Geçtiğimiz yıllarda yapılan bir çalışma bunu mümkün kıldı.
Bilindiği gibi, ağaçlar ve ağaç fosillerindeki yaş halkalarından, ağaçların gücü, büyüklüğü, büyüme hızı ve yaşı öğrenilebiliyor. Hele ki bu ağaçlar halen canlı ise, ağaçların halkaları, kuraklık dönemlerinden sellere kadar tarihi olayları aydınlatacak bilgileri de verebiliyor. Almanya doğumlu tasarımcı ve sanatçı Bartholomâus Traubeck ise, ağaçların hikayelerini ‘bizzat kendilerinden dinlemek’ için bir yöntem geliştirdi. Ağaçların gövdesinde bulunan yaş halkalarını, diskleri okumak için kullanılan bir göz ile pikap-plakçalar benzeri bir sistem kurdu.
Ağaç gövdeleri enlemesine kesildiğinde veya kesit alındığında plağa benzemesinden esinlenen Traubeck, geliştirdiği sistemle ağaçların gövdesinde bulunan yaş halkalarım ses dalgalarına dönüştürdü. Piyano notaları olarak ortaya çıkan eserleri, bir albümde toplayan Traubeck, bu albümüne de ‘Yıllar’ ( Years) ismini verdi. Ağaçların yaş halkalarını sese dönüştüren sistemle elde edilen, bu oldukça duygusal besteyi dinlemek isterseniz bu bağlantıyı kullanabilirsiniz.
YolveMacera