
En derin okyanus çukurundan en yüksek dağ doruğuna kadar, bilinen yaşamın neredeyse tamamını içeren kuşak yalnızca yaklaşık 20 kilometre kalınlığındadır. Bu biz insanlar için daha büyük bir sorundur. Çünkü bu yaşanabilir alanın çoğunluğunu denizler oluşturur. Sorun yalnızca su içinde nefes alamamamız değildir, sualtındaki basınçlara da dayanamayız. Su havadan yaklaşık 1.300 kat ağır olduğundan, derine inildikçe basınç süratle yükselir. Her 10 metre derinlikte üstümüze bir atmosfere denk basınç biner.
Karada, 150 metre yükseklikte bir yerin tepesine çıktığımız zaman basınçtaki değişimi kolay kolay anlamayız. Ancak su altındaysanız 150 metre derinlik muhtemelen sizi için ölüm demek olacaktır. Ancak yine de sınırlarımızı zorlamayı severiz. Okyanusun en derin noktası Pasifik’teki Mariana Çukuru’ dur. Yazının başlangıç kısmındaki girişten de bu derinlikte nasıl bir basıcın var olduğunu muhtemel fark etmişsinizdir.
Mariana Çukuru Ne Kadar Derin?
Mariana Çukuru, Pasifik Okyanusu’nun tabanında hilal şeklinde bir çukurdur ve son ölçümlere göre çukurun en derin noktası yaklaşık 11 kilometre kadardır. Çukurun uzunluğu 2.542 kilometre, genişliği ise 69 kilometredir.

Büyüklüğü aklınızda canlandırabilmeniz için size şöyle bir örnek verebiliriz. Everest Dağı’nı bu çukura atsaydınız zirvesiyle suyun yüzeyi arasında hâlâ iki kilometreden fazla mesafe kalırdı. Karşılaştırma için, çoğu okyanus yaşamı yaklaşık 200 metre derinliğin üzerinde yaşar. Nükleer denizaltılar, okyanus sularında dolaşırken yüzeyin yaklaşık 260 metre altında gezinir. Muhtemel ürkütücü bir derinliğe sahip olduğu konusunda ikna olmuşsunuzdur. Mariana Çukuru’nun güney ucunda Challenger Deep ise en derin noktasıdır.

Okyanusal nitelikte iki plakanın çarpıştığı sınırda derin çukurlar oluşabilir. Mariana çukuru da, Pasifik Plakası ile Mariana Plakası’nın çarpışması sonucu oluşmuş bir çukurdur ve iki plaka sınırındadır. Guam bir ABD bölgesi olduğundan, Amerika Birleşik Devletleri Mariana Çukuru üzerinde yargı yetkisine sahiptir.
Mariana Çukuruna İnmek Mümkün mü?
Dünyanın en yüksek noktası olan Everest Dağı’nın tepesine tırmanan insan sayısı binlerce olsa da, Challenger Deep’i bugüne kadar sadece 3 dalgıç keşfedebilmiştir. İlk sefer 1960 yılında Jacques Piccard ve Don Walsh tarafından ABD Donanmasına ait özel olarak güçlendirilmiş bir denizaltıyla gerçekleşti. Ocak 1960’ta ikili, Batı Pasifik’te, Guam’ın 400 kilometre kadar açığında bir dalış gerçekleştirerek, Mariana Çukuru’nun dibine yavaşça indiler.
10.918 metreye inmek dört saatten az vakitlerini aldı. Dünyanın en derin noktasında yalnızca yirmi dakika geçirdikten sonra yüzeye döndüler. Fotoğraf çekmelerine olanak yoktu, dolayısıyla bu olayın hiçbir görsel belgesi bulunmamaktadır.
Bir sonraki ziyaretçi, 50 yıl sonra 2012’de, film yapımcısı ve bilim kurgu meraklısı James Cameron oldu. Kendi tasarladığı bir denizaltıyla en derin noktada üç saat geçirebildi. Bu esnada o daha şanslıydı. Bölgenin fotoğraf ve videolarını çekme şansına sahip oldu. Mariana Çukuru’nun dibindeki yaygın olarak üç organizma bulunuyor: Xenophyophorea, amfipodlar ve küçük deniz salatalıkları (holothurians). Buradaki canlıların, Prehistorik dönemden bu yana aynı kaldığı düşünülmektedir.
Ne yazık ki, okyanusun bu en derin bölgesi, atılan kirleticiler ve çöpler için de potansiyel bir havuz görevi görüyor. Hala derin okyanusu insan etkisinden uzak ve henüz bozulmamış bir bölge olarak düşünsek de araştırmacılar bunun gerçeği yansıtmadığını dile getiriyor.
Göz atmak isterseniz:
- Şarkı Söyleyen Memnon Heykellerinin Sırrı Neydi?
- Hashima Adası: Karanlık Sırlarla Dolu Terk Edilmiş Bir Ada
- Rjukan: Dev Aynalar İle Aydınlanan Bir Kasaba
- Dünyanın En Büyük Şelalesi Hangisidir? Cevap Biraz Karışık!
- Argan Ağacı ve Fas’ın Ağaçlara Tırmanan Keçileri
Kaynaklar ve ileri Okumalar İçin:
- Mariana Trench: The Deepest Depths; Yayınlanma tarihi: 7 Aralık 2017; Bağlantı: https://www.livescience.com/23387-mariana-trench.html
- The Mariana Trench: Earth’s Deepest Place; Bağlantı: https://www.nationalgeographic.org
- The Mariana Trench Is 7 Miles Deep: What’s Down There?; yayınlanma tarihi: 29 Mayıs 2020; bağlantı: https://www.scientificamerican.com/
YolveMacera