Yaşanabilir şehirler, yalnızca sağlık sistemi, altyapı ya da eğitim gibi ölçütlerle değil; gündelik yaşamın kalitesiyle tanımlanır. 2025 verilerine göre, dünyanın en yaşanabilir şehirleri bu unsurlar arasında kusursuz bir denge kuran yerler.

Peki ama bu şehirlerde gerçekten yaşamak nasıl bir his? Listenin zirvesindeki beş şehirde yaşayanlara kulak verildiğinde, verilerin ötesinde bir yaşam kalitesi tablosu ortaya çıkıyor.
Yaşanabilir Şehirler Listesi
- Kopenhag, Danimarka
- Viyana, Avusturya (eşit puan)
- Zürih, İsviçre (eşit puan)
- Melbourne, Avustralya
- Cenevre, İsviçre
- Sidney, Avustralya
- Osaka, Japonya (eşit puan)
- Auckland, Yeni Zelanda (eşit puan)
- Adelaide, Avustralya
- Vancouver, Kanada
Yaşanabilir Şehirlerin Başını Kopenhag Çekiyor.

Kopenhag, yalnızca sıralamalarda değil, dünyanın en mutlu şehirleri arasında da başı çekiyor. Bu durum tesadüf değil; istikrarı, altyapısı ve çevre kalitesi doğrudan günlük yaşama yansıyor. Geniş caddeleri, otomobillerden çok bisikletlerle dolu sokakları ve ortak akılla işleyen yapısıyla Kopenhag, sakinliğiyle insanı kendine çekiyor.
Şehrin merkezindeki Tivoli Bahçeleri, hem yerel halk hem de ziyaretçiler için vazgeçilmez bir kaçış noktası. Parkın nostaljik atmosferi, modern Danimarka kültürüyle birleşerek kentin ruhunu yansıtıyor. Burada yapılacak kısa bir yürüyüş bile Kopenhag’ı anlamak için yeterli.
Kopenhag, yalnızca bireyler için değil, aileler için de bir yaşanabilir şehir. Devlet destekli bakım hizmetleri ve günlük yaşamın çocuklara uygun şekilde tasarlanmış olması, çocuk yetiştirmeyi keyifli bir deneyime dönüştürüyor. İş-yaşam dengesi de bu yapıyı destekliyor; pek çok şirket, çalışanlarını temmuz ayında üç haftalık izin almaya teşvik ediyor. Yaz aylarında şehir daha sakin ve sosyal bir atmosfere bürünüyor.

Günlük yaşamda karşılaşılan ayrıntılar da bu özeni gösteriyor. Güvenilir toplu taşıma sistemleri ve bebek arabalarına uygun otobüsler, altyapının bilinçli planlandığını kanıtlıyor. Bu yönüyle Kopenhag, dünyanın birçok büyük kentinden ayrılıyor.
Yerel yaşamı deneyimlemek isteyenler için Nordhavn’daki Sandkaj Limanı yazın yüzmek için ideal, kışın ise Islands Brygge’deki liman banyoları öne çıkıyor. Bir fincan sıcak çikolata eşliğinde su kenarında oturmak ve şehrin dinginliğini izlemek, Kopenhag’ın hafızada kalan küçük ritüellerinden biridir.
Viyana
Viyana, bu yıl yaşanabilir şehirler listesinin zirvesinden ikinci sıraya gerilese de sağlık hizmetlerindeki kusursuz başarısıyla hâlâ dünyanın önde gelen yaşanabilir şehirlerinden biri olmayı sürdürüyor. Eğitim ve altyapıda sergilediği yüksek performans da eklendiğinde, yaşam kalitesi açısından dikkat çekici bir istikrar sunuyor.

Şehir merkezinin hemen dışında yer alan Grinzing, taş döşeli sokakları ve geleneksel şarap tavernalarıyla başkent içinde köy atmosferi yaşatan nadir bölgelerden biri. Viyana’nın bu ikili yapısı—modern olanaklarla donatılmış bir metropol ile doğayla iç içe bir yaşam biçimi—pek çok kişiyi cezbediyor. Büyük şehirlerde nadiren rastlanan bir huzur burada mümkün olabiliyor.
Ulaşılabilirlik de Viyana’nın güçlü yanlarından. Şehir merkezinde tek yatak odalı bir dairenin kira bedeli 850 Euro’nun altında kalabiliyor; bu da benzer büyüklükteki diğer Avrupa başkentlerine kıyasla oldukça makul. Kapsamlı ve uygun fiyatlı toplu taşıma sistemi sayesinde günlük ulaşım maliyeti ise yalnızca 1 Euro civarında.
Kentin bir diğer öne çıkan özelliği, sunduğu kültürel çeşitliliğin dengeli oluşu. Yeni restoranlar, dünya çapında sahne performansları ve sanat sergileri şehri canlı tutarken, bu dinamizm yaşamı yorucu hâle getirmiyor. Viyana’yı yerel halk gibi deneyimlemek isteyenler için kent sınırları içindeki bağ evleri, yani heurigenler, eşsiz bir seçenek. Bu bağlara ulaşan yürüyüş yolları ise şehri yukarıdan izleme fırsatı sunuyor.
Cenevre
İsviçre, yaşam kalitesi açısından uzun süredir üst sıralarda yer alıyor. Bu yıl da Zürih ve Cenevre ilk beşteki yerlerini korudu. Ancak Cenevre, sakinlerine göre Zürih’ten farklı bir atmosfer sunuyor: daha kompakt, daha sakin, ama küresel bir merkez olmanın tüm avantajlarını barındıran bir şehir.

Cenevre, büyük şehirlerin sunduğu imkânları daha samimi ve yönetilebilir bir ortamda yaşatmasıyla öne çıkıyor. Müzik, sanat ve iş dünyasında güçlü bir kimliğe sahip olan şehir, metropol yaşamının karmaşasından uzak ama sunduğu olanaklarla cazip bir denge kuruyor.
Sağlık ve altyapı alanlarında tam puan alan Cenevre, temizliği, güvenliği ve kolay ulaşımıyla dikkat çekiyor. Şehirde arabaya ihtiyaç duymadan, yürüyerek ya da yoğun toplu taşıma ağıyla rahatlıkla dolaşmak mümkün. Ayrıca İsviçre’nin güvenilir tren sistemi ve kentin merkezi konumu sayesinde Avrupa’nın pek çok noktasına birkaç saat içinde ulaşılabiliyor.
Cenevre’nin cazibesi yalnızca altyapısıyla sınırlı değil. Doğal güzellikleri, uluslararası yapısı ve kültürel çeşitliliği de kentin kimliğini belirliyor. Nüfusun yüzde 40’tan fazlası yurt dışında doğmuş bireylerden oluşuyor; bu da şehre farklı mutfaklar, kültürler ve hikâyeler taşıyor. Günlük yaşamda dünya vatandaşı olma hissi güçlü biçimde hissediliyor.
Cenevre Gölü’nün hilal biçimindeki kıyısı ve arkasında yükselen dağ manzarası, şehrin doğal güzelliğini tamamlıyor. Göl kenarında piknik yapmak, güneşlenmek ya da sadece manzarayı seyretmek, gündelik hayatın bir parçası. La Grange Parkı ise göle bakan geniş alanı ve zengin gül bahçeleriyle öne çıkıyor. Yaz aylarında açılan restoranlar ve geçici barlar kente canlılık katarken, kışın kurulan Noel pazarları şehri dört mevsim keyifli kılıyor.
Melbourne

Yaşanabilir şehirler arasında dördüncü sırada yer alan Melbourne, sağlık hizmetleri ve eğitimde aldığı tam puanların yanı sıra kültür ve çevre alanlarındaki yüksek notlarıyla Sidney ve Adelaide gibi diğer Avustralya şehirlerini geride bırakıyor.
Altyapısı, şehrin yaşam kalitesine doğrudan katkı sağlıyor. Günlük yaşamın farklı alanları arasında zahmetsiz geçişler yapılabiliyor; bu da Melbourne’un etkin işleyişini en somut biçimde gösteriyor. Melbourne’un toplu taşıma ağı, iç ve dış banliyöleri etkin biçimde birbirine bağlıyor. 50 dakikayı geçmeyen yolculuklarla şehir içinde ayrım hissi yaratmadan hareket etmek mümkün.
Ziyaretçiler için öneriler arasında, grafitilerle süslü dar sokaklarda dolaşmak ve gizli mekanları keşfetmek bulunuyor. Burada hayat hızlı değil; yemekler ağır tempoda yenir, sohbetler yüksek sesle yapılır ve kimse acele etmez. Şehir sakinlerine göre de, Melbourne’un ruhu tam da budur.
Osaka
Asya’dan ilk 10’a giren tek yaşanabilir şehir olan Osaka, genel sıralamada yedinci sırada yer aldı. İstikrar, sağlık hizmetleri ve eğitim alanlarında aldığı tam puanlarla öne çıkan şehir, zaman zaman gösterişli Tokyo’nun gölgesinde kalsa da sakin ve fazla tanıtılmamış yapısıyla burada yaşayanların en çok takdir ettiği özelliklere sahip.

Gelişmiş altyapısı ve temiz, dakik, erişilebilir ulaşım sistemi yaşamı son derece kolaylaştırıyor. Tokyo’daki yoğun kalabalığın bulunmaması da yaşam kalitesini artıran önemli bir etken.
Şehri diğer metropollerden ayıran bir başka özellik, gündelik yaşamın sıcaklığı ve mizah duygusu. İnsanlar dükkânlarda sohbet etmeye, barlarda şakalaşmaya açık; bu da Osaka’yı yalnızca pratik değil, aynı zamanda “ev gibi” hissettiren bir şehir haline getiriyor. Kültürlerine duydukları gururu paylaşma istekleri, burayı hem yaşayanlar hem de ziyaretçiler için özel kılıyor.
Tarihi Osaka Kalesi gibi turistik merkezlerin ötesinde, şehrin ruhu gündelik ayrıntılarda gizli. Shinsaibashi’deki Streamer Coffee Company’de vakit geçirmek Osaka’nın genç ve modern yüzünü görmek için ideal. Utsubo Bakery Panena’dan alınan bir atıştırmalıkla Utsubo Parkı’nda dinlenmek ise yerel yaşamın sade ama keyifli yönlerinden biri.
Kyobashi tren istasyonu çevresi de şehrin enerjisini hissetmek için önerilen bölgeler arasında. Her saati canlı olan bu semtte, yerel halkla sohbet etmek, Osaka’nın neden bu kadar özel olduğunu anlamanın en samimi yollarından biridir.
Kaynaklar ve ileri okumalar
The world’s most liveable cities for 2025 – and what it’s really like to live there. Kaynak site: BBC. Yayınlanma tarihi: 14 Temmuz 2025. Bağlantı: The world’s most liveable cities for 2025 – and what it’s really like to live there
YolveMacera