Avustralya’nın Müthiş Yeraltı Şehri Coober Pedy

Yeraltında yaşam olur muymuş canım demeyin hiç. Sonuçta iklim değişikliği tüm dünyayı etkisi altına almış durumda. Belki de yakın zamanda hepimiz Coober Pedy kasabasından hayatlarımızı yeniden biçimlendirmemiz için fikir almak zorunda kalabiliriz. Konuyu bilmeyenler için kısaca aktaralım.

Güney Avustralya’da bulunan Coober Pedy kasabasında, bir şehir silueti veya yüksek apartmanlar bulmayı beklemeyin. Çünkü burada, yaklaşık 2.500 sakinin çoğu yer altı evlerinde yaşıyor, yer altı restoranlarında yemek yiyor ve hatta yer altı kiliselerinde ibadet ediyor. Kasabanın bu dünya dışı görünümü, burayı 1985 yapımı “Mad Max: Beyond the Thunderdome” dahil olmak üzere bir çok film için popüler bir yer haline getirmiş durumda.

Coober Pedy dünyanın en büyük opal madenlerinden birine ev sahipliği yapıyor. Opal taşı yeryüzünden bulunan en değerli taşlardan biridir. Opal taşı, yer altında bulunan suların hareketlenmesi ile birlikte kayaların arasında meydana gelen boş alanların çökmesi ile oluşan bir taş türüdür. Cam gibi görünüme sahip taşlar arasında yer alır. Opal taşının yapısında ışıklar yer alır. Bu ışıklar sayesinde opal taşının içinde renk ahengi meydana gelir. İçerisinde yer alan ışıklar sayesinde oldukça güzel bir görsel şölen sunmaktadır. Bu yüzden takı alanında mücevher taşı olarak geçmektedir.

Coober Pedy’de İnsanlar Neden Yerin Altında Yaşıyor?

Coober Pedy, Avustralya’nın güneyinde, Adelaide şehrinin 846 km kuzeyinde yer alıyor. Kasaba dünyanın opal madeni başkenti sayılıyor. Kasabaya giderken, madenlerden atılan toprak yığınları, ona neredeyse ay üstü görüntüsü veriyor. İşaretler, bölgedeki açık maden kuyuları konusunda ziyaretçileri uyarıyor.

Coober Pedy

Aborijin halkı, Avrupalılar gelmeden önce bu topraklarda binlerce yıl yaşamış. “Coober Pedy” adı, kasabada yaşayan madenciler için “delikteki beyaz adam” anlamına geliyor. Kasaba resmen 1915’te kurulmuş. Bölgenin maden açısından zenginliği duyulunca da giderek daha fazla insan buraya taşınmış.

Coober Pedy
150 milyon yıl önce, Coober Pedy kasabası uçsuz bucaksız bir okyanusun yatağıydı. Ancak zaman içinde gelgitler sonucunda deniz suyu yıllar içinde bölgeden çekildi. Geride yavaş yavaş sertleşen silika tortuları bıraktı. Günümüzde bu okyanus mirası,  okyanusun mirası, kayalık yarıklarda saklanan ışıltılı değerli taşlarda saklanıyor.

Coober Pedy coğrafi konumundan dolayı ortalama 43°C’lik bir sıcaklığa, dayanılamayacak bir kuruluğa ve devamlı süregelen toz fırtınalarına da ev sahipliği yapıyor. Buna bir çözüm arayan kasaba sakinleri de alternatif bir yöntem bulmuşlar kendilerince. Yerin üstüne değil altına yerleşmek…

Coober Pedy
Bugün, Coober Pedy sakinleri yeraltındaki konforlu “sığınaklarda” yaşıyor. Toprağa oyulmuş bu evler, karşılaştırılabilir yer üstü yapılarıyla hemen hemen aynı maliyetle inşa ediliyor

Şehrin yaklaşık %80’i şu anda yerin altında yaşıyor. Coober Pedy’nin halkı bölgede bulunan madenlerden kalan tünellerde 1500 ev inşa edip bunları birbirine bağlamış. Her biri oda dikkatlice kazılmış ve bazı sakinler duvarlarda kendi opallerini bile bulmuşlar. Yeraltındaki sıcaklıklar 19 ila 25 santigrat derece. Evlerde çalışan elektrik var, temiz hava için borularla birlikte yüzeye kadar uzanan kablolar var. Yapı malzemelerinin elde edilmesi zor olabileceğinden, öğeler genellikle geri dönüştürülebilecek biçimde seçilmiş.

Bir yeraltı restoranı; JOHN W BANAGAN/GETTY IMAGES

Yeraltı evlerine ek olarak, yer altı sanat galerileri, restoranlar ve dükkanların yanı sıra çok sayıda yeraltı kilisesi de Coober Pedy’de bulunuyor.

Coober Pedy

Ziyaretçiler, yeraltı otel ve misafirhanelerinden birinde yerli halk gibi kalma şansına da sahipler. Ayrıca bu yer altı kasabası, modern ulaşım imkanlarının hepsine sahip. Bu ilginç kasaba, gezginlerin ilgisini bir hayli çekeceğe benziyor. Coober Pedy’de bir ziyaretçi olarak, sanat galerilerini, şehrin ünlü opalleriyle dolu kuyumcu dükkanlarını ve çalışan bir madeni (hatta biraz kendiniz de kazmayı deneyebilirsiniz) ziyaret edebilirsiniz.

Ancak konaklama konusunda beklentinizi fazla yüksek tutmamanızı öneriririz. The Opal Cave hostel – JOHN W BANAGAN

Ayrıca göz atmak isterseniz


Kaynaklar ve ileri okumalar:

YolveMacera

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu
Kapalı

Reklam Engelleyici Algılandı

Yazımızı okumaya devam etmek için reklam engelleyicinizi kapatır mısınız?