150 milyon yıl önce, Coober Pedy kasabası uçsuz bucaksız bir okyanusun yatağıydı. Ancak zaman içinde gelgitler sonucunda deniz suyu bölgeden çekildi. Geride yavaş yavaş sertleşen silika tortuları bıraktı. Günümüzde okyanusun mirası, kayalık yarıklarda saklanan ışıltılı değerli taşlarda saklanıyor.
Opal taşı, yer altında bulunan suların hareketlenmesi ile birlikte kayaların arasında meydana gelen boş alanların çökmesi ile oluşan bir taş türüdür. Cam gibi görünüme sahip taşlar arasında yer alır. Coober Pedy, dünyaca ünlü opal madenciliği ile tanınan bir kasabadır.
Ancak Coober Pedy kasabasında, bir şehir silueti veya yüksek apartmanlar bulmayı beklemeyin. Çünkü burada, yaklaşık 2.500 sakinin çoğu yer altı evlerinde yaşıyor, yer altı restoranlarında yemek yiyor ve hatta yer altı kiliselerinde ibadet ediyor. Kasabanın bu dünya dışı görünümü, burayı 1985 yapımı “Mad Max: Beyond the Thunderdome” dahil olmak üzere bir çok film için popüler bir yer haline getirmiş durumda.
Coober Pedy’de İnsanlar Neden Yerin Altında Yaşıyor?
Coober Pedy, Avustralya’nın güneyinde, Adelaide şehrinin 846 km kuzeyinde yer alıyor. Kasabaya giderken, madenlerden atılan toprak yığınları, ona neredeyse ay üstü görüntüsü veriyor. İşaretler, bölgedeki açık maden kuyuları konusunda ziyaretçileri uyarıyor.
Aborijin halkı, Avrupalılar gelmeden önce bu topraklarda binlerce yıl yaşamış. “Coober Pedy” adı, kasabada yaşayan madenciler için “delikteki beyaz adam” anlamına geliyor. Kasaba resmen 1915’te kurulmuş. Bölgenin maden açısından zenginliği duyulunca da giderek daha fazla insan buraya taşınmış.
Coober Pedy coğrafi konumundan dolayı ortalama 43°C’lik bir sıcaklığa, dayanılamayacak bir kuruluğa ve devamlı süregelen toz fırtınalarına da ev sahipliği yapıyor. Buna bir çözüm arayan kasaba sakinleri de alternatif bir yöntem bulmuşlar. Bu da yerin üstüne değil altına yerleşmek olmuş.
Şehrin yaklaşık %80’i şu anda yerin altında yaşıyor. Coober Pedy’nin halkı bölgede bulunan madenlerden kalan tünellerde 1500 ev inşa edip bunları birbirine bağlamış. Her biri oda dikkatlice kazılmış ve bazı sakinler duvarlarda kendi opallerini bile bulmuşlar. Yeraltındaki sıcaklıklar 19 ila 25 santigrat derece. Evlerde çalışan elektrik var, temiz hava için borularla birlikte yüzeye kadar uzanan kablolar var. Yapı malzemelerinin elde edilmesi zor olabileceğinden, öğeler genellikle geri dönüştürülebilecek biçimde seçilmiş.
Yeraltı evlerine ek olarak, yer altı sanat galerileri, restoranlar ve dükkanların yanı sıra çok sayıda yeraltı kilisesi de Coober Pedy’de bulunuyor.
Ziyaretçiler, yeraltı otel ve misafirhanelerinden birinde yerli halk gibi kalma şansına da sahipler. Ayrıca bu yer altı kasabası, modern ulaşım imkanlarının hepsine sahip. Bu ilginç kasaba, gezginlerin ilgisini bir hayli çekeceğe benziyor. Bir ziyaretçi olarak, sanat galerilerini, şehrin ünlü opalleriyle dolu kuyumcu dükkanlarını ve çalışan bir madeni (hatta biraz kendiniz de kazmayı deneyebilirsiniz) ziyaret edebilirsiniz.
Coober Pedy elbette, dünyanın ilk, hatta en büyük yer altı yerleşimi değil. Aslına bakarsanız bu yeraltı yerleşimi örneğinin en ünlüsü ülkemizde yer alıyor. Bahsettiğimiz yer Kapadokya’nın en büyük turistik cazibe merkezlerinden biri olan Derinkuyu yeraltı şehri. Bir zamanlar 20.000 kişiyi barındıracak kadar büyük biçimde inşa edilmiş yeraltı şehri ile ilgili detayları buradan okuyabilirsiniz: Derinkuyu Yeraltı Şehri: Bir Zamanlar 20.000 Kişiyi Barındıran Devasa Yeraltı Kompleksi
Kaynaklar ve ileri okumalar:
- In Coober Pedy, Australia, Everyone Lives Down Under Ground That ıs; Yayınlanma tarihi: 4 Aralık 2020; Bağlantı: https://adventure.howstuffworks.com/
- Inside Coober Pedy, Australia’s Awesome Underground City; Yayınlanma tarihi: 2 Ekim 2021; Bağlantı: https://allthatsinteresting.com/coober-pedy
YolveMacera