Eminönü’nden Sultanahmet Meydanı’na çıktığınızda, Yerebatan Sarnıcı’nın girişini geçtikten sonra sağınızda 18-20 metre yüksekliğinde bir taş sütun görürsünüz. Milyon Taşı bu taş sütunun yanındadır. Dikdörtgen prizma şeklinde 4-5 metre yüksekliğinde bir kalıntıdır. Bugüne kadar birçok kişinin fark etmeden yanından geçtiği bu taş, tarihi bir özellik taşır.
Bugün oldukça bilinir bir deyiş olan ” Bütün yollar Roma’ya çıkar” sözünü duyanlar, İtalya’daki Roma’dan bahsedildiğini zannetse de aslında kastedilen Büyük Konstantin’in yeni Roma’sı yani günümüz İstanbul’udur. Roma tarihinde “Büyük” unvanı ile anılan tek imparator olan I. Konstantin, İstanbul’u başkent yaparak kentin kaderini sonsuza dek değiştirmiştir.
Konstantin, İmparatorluğun sınırlarının Avrupa’dan Afrika’ya kadar genişlediği bir dönemde, kavimlerin istilası nedeniyle artık Roma’nın güvenli bir başkent olamayacağını biliyordu. Ona son derece merkezi ve güvenli bir başkent gerekti. O sıralarda bir kasaba olan Byzantium kentinin mükemmel konumunu fark etmişti. Avrupa ile Asya arasında bulunan ayrıca boğaz ile Karadeniz ticaret yollarına hâkim bir konumda bulunan bu kent, imparatorun düşlediği yeni başkenti kurması için her açıdan uygundu.
Konstantin, sadece beş bin kişinin yaşadığı Byzantium’u, yeryüzünün en kudretli imparatorluğuna yaraşır bir başkent yapmak için, MS 324 yılında hızla imar çalışmalarını başlattı. Tıpkı Roma gibi yedi tepeli olan şehri önce on dört bölgeye ayırdı.
Şehrin ana caddesi, bugünkü adı Divan Yolu üzerinde şekil aldı. Sarayını ise bugünkü Sultanahmet Meydanı olarak bilinen yerde yaptırdı. Ardından burada otuz üç bin kişilik Hipodromu inşa ettirdi. Hipodromun ortasına, Mısır’daki Karnak Tapınağı’ndan III. Tutmosis Dikilitaş’ını, Yunanistan’daki Apollon Tapınağından Yılanlı Sütunu getirerek yerleştirdi. Bunların yanına bugün Örme Dikilitaş olarak bilinen Konstantin Dikilitaşı’nı yaptırdı.
İstanbul’da yapılan ilk kilise olan Aya İrini Kilisesi yine bu esnada yapılır. Kentin etrafına günümüze kadar ne yazık ki gelememiş olan surları inşa ettirdi. Altı yıl süren bu çalışma sonunda meyvesini vermiş ve sonunda ortaya muhteşem bir şehir çıkmıştı.
Konstantin, Sarayı’nın hemen karşısına Tetrapilon (küp planlı ve her yüzünde bir kapı bulunan yapı) mimariye sahip bir de anıt yaptırdı. Bu anıtın ortasına da Kudüs’ten getirtilen ve Hz. İsa’nın dokunduğuna inanılan bir taş kondu.
Milyon Taşı Ne Amaçla Konmuştu?
O dönemlerde Roma İmparatorluğu dışındaki devletler, medeniyetin temel ölçütü sayılabilecek yol ve su kemerleri gibi altyapı yatırımlarını çoğunlukla yapamıyorlardı. Roma İmparatorluğu’nun ülkenin dört bir yanına yaptığı yollar başkent Roma’ya çıkar ve şehrin ortasında bulunan bu anıtın önünde bulunan forumda toplanırdı.
“Bütün yollar Roma’ya çıkar” sözü buradan gelir. Taşın konulduğu yer artık tüm dünyadaki ölçümler için sıfır noktası idi. Bundan sonra çizilen haritalar bu yapıdan başlar, mesafeler ona göre belirlenir oldu.1884 yılına kadar sıfır meridyeninin İstanbul’dan geçtiği kabul edildi. Dolayısıyla dünyada birçok ülke saatlerini İstanbul’a göre ayarlardı. 1884’te Washington’da düzenlenen Uluslararası Meridyen Kongresi’nde başlangıç meridyeninin konumu İstanbul’dan Greenwich’e taşındı.
Dünyadaki Bazı Şehirler İle Milyon Taşı Arasındaki Uzaklıklar
1960’lı yıllarda yapılan kazılarda temeller ve şimdi anıt olan bir parça ortaya çıkarılmıştır. Bizans İmparatorluğu’na tüm önemli mesafeleri kaydettiği söylenen sütunun bulunduğu tabanın kalıntılarını hala görebilirsiniz. Bugün cam paravanla çevrelenmiş olan dikili taşın etrafındaki küçük yollarda, üzerinde dünyadaki diğer şehirlerin İstanbul’a kaç kilometre mesafede olduklarının yazılı olduğu ahşap bir zemin bulunuyor. Bu mesafeler aşağıdaki gibidir.
- Lefkoşa – 1846 km
- Bakü – 1756 km
- Moskova – 1757 km
- Mekke – 2407 km
- Berlin – 1740 km
- Amsterdam – 2214 km
- Tahran – 2040 km
- Roma – 1377 km
- Paris – 2258 km
- Şam – 1488 km
- Tokyo – 8954 km
- Londra – 2502 km
Kaynak: Milion; https://en.wikipedia.org/wiki/Milion
Size Bir Mesajımız Var
YolveMacera ekibi olarak yaklaşık 25 yıldır yollardayız. Gezmenin, kişinin hoşgörüsünü, yaratıcı yanını ve duyarlılığını artıran bir okul olduğunu ve bu okulun yaşı olmadığını; paylaşmanın da gezmek gibi bir tutku olduğunu biliyoruz. Bu nedenle hem etkinlikler düzenliyor, tutkumuzu paylaşmayı amaçlıyor hem de sizlere kaliteli içerikler üretmeye çalışıyoruz. Bu sitenin tek kazancı sizlere göstermek zorunda kaldığımız reklamlardır. Yüksek okunurluk düzeyine sahip bir web sitesi barındırmak ne yazık ki günümüzde oldukça masraflıdır. Bu konuda bizi anlayacağınızı umuyoruz. Ayrıca siz de bizimle yeni maceralara, mecralara, dostluklara ve paylaşımlara merhaba demek isterseniz bu bağlantıdan topluluğumuza dahil olabilirsiniz.
YolveMacera