Sosyal konut, orta ve alt sınıfa yönelik, kar amacı güdülmeden üretilen ve piyasa koşullarına alternatif olarak sunulan konut modeli olarak tanımlanır. Bu anlayışın en eski ve dikkat çekici örneklerinden biri, yaklaşık 500 yıl önce kurulan Fuggerei Kasabasıdır. Daha da ilginç olan, bu sosyal konut yerleşiminin günümüzde hâlâ aktif olarak kullanılıyor olmasıdır.

Bir “kent içinde kent” olarak değerlendirilebilecek Fuggerei, yoksul bireylerin barınmasını amaçlayan ve kendi kurallarına sahip olan özel bir yerleşim alanıdır. Çevresi yüksek duvarlarla çevrili, üç giriş kapısı bulunan bu korunaklı alan, hem mekânsal hem de sosyal açıdan çevresinden farklılaşan bir yapıya sahiptir.
Burada yaşamak isteyenler, belirlenen kurallara uydukları sürece konaklayabilirler. Yüzyıllardır faaliyette olan bu sistem, sosyal konut anlayışının sürdürülebilir ve başarılı bir örneği olarak varlığını devam ettirmektedir.
Fuggerei Kasabası Nasıl Kuruldu?
1516 yılında, Almanya’nın Augsburg kentinde zengin bir tüccar olan Jakob Fugger, şehirdeki işçilerin geçim sıkıntısı yaşamadan bir arada yaşayabilecekleri bir yer oluşturma fikrini ortaya attı. Amacı, düşük gelirli bireylerin güvenli ve uygun fiyatlı bir yaşam alanına sahip olmalarını sağlamaktı.

Bu fikir zamanla gerçeğe dönüştü ve işçilerin yıllık yalnızca bir Rheinischer Gulden (bugünün parasıyla yaklaşık 0,88 Euro ve o dönemde bir işçinin yaklaşık bir aylık maaşı) karşılığında ev sahibi olabilecekleri Fuggerei kasabası kuruldu.
Fuggerei kasabası, her katta bir daire bulunan iki katlı, kırmızı çatılı binalardan oluşan sekiz sıra boyunca inşa edildi. 1523 yılına gelindiğinde, kasabadaki ev sayısı 52’ye ulaşmıştı. Ancak zamanla büyümeye devam etti. Yeni evlerin eklenmesiyle birlikte bir kasaba meydanı oluşturuldu ve bir kilise inşa edilerek sosyal konut kompleksi genişletildi.
Bu genişleme, Fuggerei’nin yalnızca bir konut alanı olmanın ötesine geçerek kendi içinde bir topluluk yapısına sahip, düzenli ve sürdürülebilir bir yaşam alanı haline gelmesini sağladı.
Fuggerei Kasabası Kuralları Nelerdir?

Burada yaşamanın bazı şartları vardı. Düşük gelirli, borcu olmayan ve Katolik bir birey olmak en temel kuraldı. Ayrıca, kasaba kapıları saat 22:00’de kilitlendiğinde evinize dönmeniz gerekiyordu. Geç kaldığınız takdirde içeri girebilmek için küçük bir ücret ödemeniz şarttı. Jakob Fugger, bu kuralların ve düzenlemelerin sonsuza kadar değişmeden sürmesi koşuluyla, 1521 yılında Fuggerei’yi resmen bağışladı.
Günümüzde, yaklaşık 500 yıl sonra, Fuggerei dünyanın en eski sosyal konut kompleksi olarak varlığını hâlâ sürdürüyor. Yılda yalnızca 0,88 euro kira ödeyen ihtiyaç sahibi Augsburg sakinlerine barınma imkânı sağlıyor. Şu an bölgede her yaştan ve medeni durumdan yaklaşık 150 sakin yaşıyor. Kompleks 67 bina, 147 daire ve 500 ila 700 metrekarelik yaşam alanlarından oluşuyor.
Fuggerei’de bir daireye başvurmak isteyen kiracıların öncelikle Augsburg’da en az iki yıl yaşamış olmaları gerekiyor. Kabul edilenlerin, 1500’lerden kalma orijinal kurallara uymaları, bölgede yarı zamanlı bir işte çalışmaları ve Jakob Fugger ile mevcut Fugger ailesi sahipleri için günde üç dua etmeleri de diğer şartlar arasında bulunuyor.

Günümüzde Fuggerei’de üç müze bulunuyor. Bunlardan biri, bir dairenin nasıl göründüğünü gösteren model bir daire. Diğeri, Fuggerei Müzesi olarak bilinen ve ilk haliyle korunan tarihi bir apartman dairesi. 2008 yılında açılan üçüncü müze ise II. Dünya Savaşı sırasında hava saldırılarından korunmak için kullanılan bir sığınak.
500 yıllık tarihi boyunca Fuggerei kasabasını ayakta tutmak elbette kolay olmadı. Jakob Fugger’dan bu yana 19. nesil olan Fugger ailesi, 1520’de Fuggerei için kurulan vakfın yönetimini hala sürdürüyor. Ancak kabul koşulları ve kurallar, zaman içinde uyarlanarak güncellenmiş durumda.
Örneğin, kasaba sakinlerinin saat 22:00’den sonra evlerine döndüklerinde artık herhangi bir ücret ödemeleri gerekmiyor. Ayrıca, sosyal eğitim danışmanlığı da dahil olmak üzere mevcut iş ve konut ihtiyaçlarıyla ilgilenen bir idari ekip bulunuyor.
Fuggerei Kasabasını Nasıl Ziyaret Edebilirsiniz?
Bugün Fuggerei, şirin ve tarihî dokusunu koruyan bir kasaba olarak ziyaretçilerine kapılarını açmış durumda ve gelirinin önemli bir kısmını turizmden elde ediyor. Ziyaretçileri, 1700’lerden itibaren su almak için kullanılan el pompası kuyuları, 1500’lerden kalma orijinal Gotik adres numaraları ve 1744’ten kalma dökme demir bir çeşme gibi tarihi detaylar bekliyor.
Münih’e 75 kilometre uzaklıkta bulunan ve dünyanın hâlâ kullanımda olan en eski sosyal yerleşim kompleksi olan Fuggerei, yıl boyunca ziyarete açık.
- Yaz döneminde (Nisan-Eylül) sabah 08.00 – akşam 20.00,
- Kış döneminde (Ekim-Mart) sabah 09.00 – akşam 18.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir.
Fuggerei, yalnızca geçmişin izlerini taşıyan bir tarihî alan değil, aynı zamanda günümüzde hâlâ aktif bir sosyal konut modeli olarak misafirlerini ağırlamaya devam ediyor.
Kaynaklar ve ileri okumalar
After Almost 500 Years, the World’s Oldest Social Housing Complex Is Still Going Strong. Yayınlanma tarihi: 19 Aralık 2019. Kaynak site: SmithsonianMag. Bağlantı: After Almost 500 Years, the World’s Oldest Social Housing Complex Is Still Going Strong/
YolveMacera