Çoğu modern yapı yaklaşık 50 yıl dayanacak şekilde inşa edilirken, zekice tasarlanmış antik mühendislik Venedik şehrini yalnızca ahşap kullanarak 1.600 yıldan fazla süredir ayakta tutmayı başardı.

Her Venediklilerin bildiği gibi, Venedik aslında baş aşağı çevrilmiş bir ormandır. 25 Mart’ta 1604 yaşına giren bu şehir, ucu aşağıya bakacak şekilde zemine çakılmış milyonlarca kısa ahşap kazık üzerine inşa edilmiştir.
Ladin, meşe, kızılağaç, çam, göknar ve karaağaç gibi ağaç türlerinden yapılan ve uzunlukları 1 metreden 3,5 metreye kadar değişen bu kazıklar, yüzyıllar boyunca taş sarayları ve yüksek çan kulelerini taşıyarak doğa ve fiziğin gücünden yararlanan gerçek bir mühendislik harikası oluşturmuştur.
Venedik kazık tekniği, geometrisi, yüzyıllara meydan okuyan dayanıklılığı ve saf ölçeği açısından son derece etkileyicidir. Şehrin altında tam olarak kaç milyon kazık bulunduğu bilinmese de, yalnızca Rialto Köprüsü’nün temellerinde 14.000 sıkıca yerleştirilmiş ahşap kazık vardır. 832 yılında inşa edilen San Marco Bazilikası’nın altında ise 10.000 meşe ağacı yer alır.
“Yüzen Şehir” Venedik Nasıl Suyun Üzerinde Duruyor?

Kazıklar, mümkün olduğunca derine çakılır, artık daha fazla ilerletilemeyecek noktaya ulaşıldığında durulurdu. Yapının dış kenarından başlayarak merkeze doğru ilerlenir, genellikle her metrekareye spiral biçimde dokuz kazık çakılırdı. Ardından kazıkların başları düzgün bir yüzey elde etmek amacıyla kesilir ve bu yüzey deniz seviyesinin altında kalacak şekilde yerleştirilirdi.
Üstlerine enine ahşap yapılar – zatteroni (tahtalar) ya da madieri (kirişler) – konulurdu. Çan kuleleri söz konusu olduğunda, bu tahtalar ya da kirişler 50 cm kalınlığında olabiliyordu. Diğer yapılarda ise kalınlık genellikle 20 cm ya da daha azdı. Bu ahşap temelin üzerine binanın taş yapısı inşa edilirdi.
Venedik, büyük miktarda ağaç ihtiyacı nedeniyle ormanlarını erken dönemde koruma altına almıştı. Hem gemi yapımı hem de inşaat için gerekli olan bu ağaçların sürdürülebilir biçimde temin edilmesi gerekiyordu. Bu nedenle şehir, modern ormancılık anlayışının temellerini atan ilk yerleşimlerden biri oldu.

Planlı orman kullanımına dair bilinen en eski belgelerden biri, 1111 yılında Venedik’in kuzeybatısında yer alan Fiemme Vadisi’ndeki yerel bir topluluğa aittir. Bu belgede, ormanların nasıl işletileceği, hangi ağaçların ne zaman kesileceği gibi kurallar ayrıntılı şekilde belirtilmiştir. Bu sayede Fiemme Vadisi hâlâ yemyeşil ormanlarla kaplıdır.
Venedik Kazıklar Üzerine İnşa Edilen Tek Şehir Değildir
Venedik, temellerini ahşap kazıklara dayandıran tek şehir değildir; ancak onu benzersiz kılan bazı önemli farklar vardır. Örneğin Amsterdam da kısmen ahşap kazıklar üzerine inşa edilmiştir. Ancak burada kazıklar doğrudan anakayaya kadar uzanır ve masa ayakları gibi davranarak yapıyı destekleyen uzun sütunlar işlevi görür.
Venedik’teki kazık temeller, toprağa çok sayıda kısa ahşap kazığın sık sık çakılması esasına dayanır. Bu kazıklar anakayaya kadar ulaşmaz, yani zeminden destek almazlar.

Toprak, özellikle suya doygun çamurlu alanlarda, akışkan bir yapıya sahiptir. Ancak bu akışkan yapı, çok sayıda kazık bir araya sıkıca çakıldığında, bu kazıkları adeta “sıkıca kavrayarak” onların hareket etmesine direnç gösterir.
Bu dirence hidrostatik basınç denir. Böylece kazıklar zemine sabitlenmiş olur ve üzerlerine yapılan binalar bu sürtünme sayesinde ayakta kalır.
Bu teknik, M.S. 1. yüzyılda yaşamış Romalı mühendis ve mimar Vitruvius tarafından da anılmıştır. Romalılar, özellikle suya yakın yerlerde köprü inşa ederken, su altında kalan kazıklar kullanırlardı. Benzer şekilde, Çin’deki su kapıları da sürtünmeye dayalı kazıklarla inşa edilmiştir. Yani bu yapı tekniği, yalnızca Venedik’e özgü bir icat değil; antik uygarlıklar tarafından da suya yakın alanlarda kullanılmış köklü bir mühendislik yaklaşımıdır.
Venedik Şehri Batacak mı?
On yıl önce, Padova ve Venedik üniversitelerinden bir ekip, Venedik’in temellerinin durumunu araştırdı. Çalışmalarını, 1440 yılında kızılağaç kazıklar üzerine inşa edilen Frari Kilisesi’nin çan kulesinden başlattılar. Bu kule, inşa edildiği günden bu yana yılda 1 mm çökmekteydi; toplamda yaklaşık 60 cm kadar alçalmıştı.
Çalışmanın sonucu bize şunu gösterdi: Ahşaplar zamanla zarar görmüştü, yani çürüme başlamıştı (bu kötü haber). Ama buna rağmen yapılar hâlâ sağlamdı (bu iyi haber). Çünkü bu kazıklar, su ve çamurla birlikte bir sistemin parçasıydı. Bu sistem, yoğun basınç altında ahşabı bir arada tutmaya devam ediyordu.
Oksijen olmasa bile bakteriler zamanla ahşabı tahrip eder. Ancak bu süreç, mantarların ve böceklerin (oksijenli ortamlarda çalışan) etkisine kıyasla çok daha yavaştır. Ayrıca su, bakteriler tarafından boşaltılan hücreleri doldurarak kazıkların formunu korumasına yardımcı olur.
Araştırmacılara göre, bu temel sistemi, çevresel koşullar sabit kaldığı sürece yüzyıllarca dayanabilir. Çünkü ahşap, su ve toprak birlikte çalışarak yapının dengesini sağlar. Ancak bu üçlüden biri devreden çıkarsa, örneğin su seviyesi düşer ya da toprak yapısı bozulursa, sistemin bütünlüğü zedelenir ve yapı tehlikeye girer.
Sonuç Olarak
Venedik, ahşap temeller üzerine kurulu tek şehir değil; ancak sürtünme temeline dayalı bu yöntemin böylesine geniş çapta uygulanıp hâlâ ayakta kalabildiği tek örnek. Üstelik olağanüstü bir güzelliğe sahip.
Yazının bitiminde göz atmak isterseniz: 2025’in En Yaşanabilir Şehirlerinde Yaşamak Nasıl Bir Şey?
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Antonioli, Fabrizio & Mourtzas, Nikos & Anzidei, Marco & Auriemma, Rita & Galili, Ehud & Kolaiti, Eleni & Lo Presti, Valeria & Mastronuzzi, Giuseppe & Scicchitano, Giovanni & Spampinato, Cecilia & Vacchi, Matteo & Vecchio, Antonio. (2017). Millstone quarries along the Mediterranean coast: Chronology, morphological variability and relationships with past sea levels. Quaternary International. 10.1016/j.quaint.2016.11.027.
- Mud, water and wood: The system that kept a 1604-year-old city afloat. Yayınlanma tarihi: 26 Mart 2025. Kaynak site: BBC. Bağlantı: Mud, water and wood: The system that kept a 1604-year-old city afloat
- Macchioni, Nicola, and Mauro Bernabei. “The Wooden Foundations of Rialto Bridge (Ponte Di Rialto) in Venice: Technological Characterisation and Dating.” Journal of Cultural Heritage, 2019.
YolveMacera



