Hepimiz zaman zaman bir şeylerden rahatsızlık duyarız. Fakat aslında, büyümek ve gelişmek için belli ölçüde rahatsızlık hissetmek gerekir.
Yaşamda zevk ve acı birbirinden ayrı düşünülemez. Bu iki duygu iç içe geçmiştir ve birlikte hem gelişmemizi sağlar hem de hayatımıza anlam katar. Kendinizi dünyada duran bir varlık gibi, hislerinizi ise gelip geçen bir hava akımı gibi düşünün. Kendinize korunaklı alanlar yaratabilirsiniz, ama bu duygulardan kaçamazsınız.
Fiziksel olarak güçlenmek istiyorsanız, daha ağır yükler kaldırmanız gerekir. Yazma becerilerinizi geliştirmek istiyorsanız, tüm gün televizyon izlemek yerine yazı yazarak zaman geçirmelisiniz. Eğer yürümek istiyorsanız, düz yollar yerine yokuşları tercih etmelisiniz. “Bunlar bana göre değil” diyorsanız, bunu bir kez daha düşünmelisiniz.
Bazı insanlar yeni şeyler denemeye doğuştan daha yatkındır. Ama bazıları, rahatsızlık duygusunu tanır ve bu hisle birlikte hareket eder. Bu kişiler sınırlarını zorlar, konfor alanlarının dışına çıkmanın ne anlama geldiğini bilir. Sürekli yeni ve zorlu durumlarla yüzleşmek, onları önceki hallerinden daha dirençli ve güçlü bir hale getirir.
Rahatsızlık Hissi Neden Gelişim İçin Gereklidir?
Rahatsızlıkla yüzleşmek kolay değildir. Ancak kişisel gelişimi gerçekten yaşamak istiyorsanız, bu gereklidir. İlk adım, sizi rahatsız eden şeyleri tanımak ve bunların sizde nasıl bir etki yarattığını fark etmektir. Bu farkındalık, sizi kaçmaya değil, bu zorluklarla yüzleşmeye hazırlar.
İnsanlar çoğunlukla rahatsızlık hissinden uzak durmayı tercih eder. Fakat Stoacı felsefe bu konuda farklı bir yol sunar. Stoacılar, hayatın zorluklarına ve trajedilerine karşı insanın nasıl erdemli kalabileceğiyle ilgilenmiştir. Onlara göre mesele, acı verici duyguları bastırmak değil, kontrol edemediğimiz durumları kabul etmeyi öğrenmek ve duygularımızla en sağlıklı şekilde başa çıkabilmektir.
Yani korkudan, üzüntüden ya da hayal kırıklığından kaçamazsınız. Bu duyguları bastırmak ya da görmezden gelmek, onları ortadan kaldırmaz. Yapılması gereken, bilinçli olarak bu duyguların içine girmektir. Rahatsızlığı hissetmeli ve o his içinde kendinize bir alan açmalısınız. Zamanla bu alan genişler. Böylece korku ya da huzursuzluk doğuran şey her neyse, onunla uzlaşmanın bir yolunu bulursunuz.
Stoacılar, daha dengeli ve tatmin edici bir yaşam sürmenin yolunu, rahatsızlıklardan daha az etkilenmekte ve hoş anlardan daha fazla keyif almakta görür. Örneğin, Stoacı düşünürlerden Annaeus Seneca, kişinin zaman zaman bilinçli olarak daha az konforlu koşullarda yaşamayı denemesini önerir. Açlık ya da soğuk gibi durumlarla kendini sınamak, hem dayanıklılığı artırır hem de konforun değerini daha iyi kavramayı sağlar.
Sonuçta, yaşam standardınızı bilinçli olarak düşürmek, sahip olduğunuz koşulların değerini daha iyi anlamanızı sağlar. Aynı zamanda, bu standardı kaybetmenin sandığınız kadar yıkıcı olmadığını fark edersiniz. Böylece, bu kayba dair korkularınız azalır. Bu tür pratiklerle, örneğin yağmurda ya da soğukta acele etmeden yürüyebilir ve o anın bile kendine özgü bir keyfi olduğunu görebilirsiniz.
Ancak burada dikkat edilmesi gereken önemli bir nokta var: Bu tür sınırlandırmaları abartmamak gerekir. Rahat etmeyi öğrenmek adına daha az yemeye çalışırken, kendinizi aç bırakmamalısınız. Bu pratiklerin amacı kendinize zarar vermek değil, daha azla yetinebilme ve daha azla da mutlu olabilme becerisini geliştirmektir. Bu bir tür zihinsel dayanıklılık çalışmasıdır ve asıl hedef, zorlayıcı koşullar karşısında bile içsel dengeyi koruyabilmektir.
Rahatsızlık hissi içinde rahat kalabilmeye yardımcı öneriler:
Başlangıçta rahatsızlık hissiyle birlikte rahat kalmak zorlayıcıdır. Ancak zamanla bu durum değişir. Deneyim kazandıkça, hata yaptıkça ve bu hatalardan anlamlı dersler çıkardıkça bu süreç daha yönetilebilir hale gelir. Rahatsızlık, tanıdık bir duyguya dönüşür. Onunla başa çıkma beceriniz güçlenir. Bu süreci kolaylaştırmak için şu öneriler işe yarayabilir
- Risk alın ve rahatsız edici şeyler yaparak kendinize meydan okuyun
- Yeni şeyler deneyin
- Arada molalar verin, kendinizi zorlamadığınız deneyimleri yaşamaya vakit ayırın.
- Dünyanın öğrencisi olun ve sorular sorun. Alıştığınızdan farklı olsa bile yeni deneyimler keşfedin.
- Daha sosyal olmayı ve bunun getirdiği rahatsızlığı kabul etmeyi deneyin. Reddedilme riskini alın ve bunun getirdiği rahatsızlığı hissedin. Çoğu insan size hayran kalacaktır. Çünkü böyle bir eyleme geçmenin ne kadar cesaret gerektirdiğini herkes bilir.
- Herkes gibi olmaya çalışmak yerine öne çıkmayı benimseyin. Bunu yapmak, kalabalığa uyum sağlamamanın sorun olmadığını ve sizinle aynı şekilde hisseden başka insanların da olduğunu anlamanıza yardımcı olur.
- Kendinizin ve başkalarının inançlarına, fikirlerine veya görüşlerine meydan okumaktan çekinmeyin.
- Kendinizi başkalarıyla karşılaştırmayı bırakın ve kendi kişisel gelişiminize odaklanın
Yazının devamında ayrıca göz atmak isterseniz: Seyahat Etmek, Alışveriş Yapmaktan Daha Fazla Mutluluk Getirir
Kaynaklar ve ileri okumalar
- How to Get Comfortable Being Uncomfortable. Yayınlanma tarihi: 21 Şubat 2023. Kaynak site: Verwell Mind. Bağlantı: How to Get Comfortable Being Uncomfortable
- Kampman O, Viikki M, Leinonen E. Anxiety Disorders and Temperament-an Update Review. Curr Psychiatry Rep. 2017;19(5):27. doi:10.1007/s11920-017-0779-5
YolveMacera
