Namibya’daki Kolmanskop kasabası bir zamanlar dünyanın en zenginlerinden biriydi. Parlak zamanların sonu uzak olmadı. Şimdilerde Namib Çölü’nün kumları tarafından yavaş yavaş yutuluyor.
Güneybatı Afrika’nın Atlantik kıyısında yer alan 80.800 km²’lik Namib Çölü, güney Angola’dan Namibya’ya ve Güney Afrika’nın kuzeyine dek 2.000 km boyunca uzanır. Burası 80 milyonluk tarihiyle dünyanın bilinen en eski çölüdür. Burası aynı zamanda dünyada okyanus ile buluşan ender çöllerden birisidir. Atlas Okyanusu’na açılan İskelet Sahili Namib Çölü’nün en tanınan noktaları arasında yer alır.
Adı bir çöl olarak geçse de bölge sanıldığı gibi değersiz değildir. Bunun nedeni de altında elmas yataklarının yer almasıdır. Namibya 1884’te Almanya’nın himayesine katılınca çölün önemi kısa sürede fark edilecek ve devamında ülkenin dört bir yanında kasabalar ortaya çıkmaya başlayacaktı. Bu kasabalardan birisi de Kolmanskop idi.
Bir liman kenti olan Lüderitz’in 15 km doğusunda yer alan bu kasaba, 1908 yılında sadece basit bir demiryolu istasyonu idi. O zamanlar Lüderitz ve Keetmanshoop arasında bir demiryolu inşa edilmişti ve Kolmanskop da bu iki güzergah arasında kalan bir duraktı. Ancak demiryolu çalışanlarından birinin yerde parlak bir taş bulması ile kasabanın talihi değişecekti.
Kolmanskop Bir Zamanlar Afrika’nın En Zengin Kasabasıydı
Yerel hikayelere göre, Zacherias Lewala adlı bir demiryolu işçisi, tren raylarını temizlerken kuma gizlenmiş zenginliklere rastlayan ilk kişi oldu. Bulduğu garip taşları, elmas şirketi De Beers’in eski bir çalışanı olan amiri August Stauch’a gösterdi. Sonucunda bu parlayan taşların elmas olduğu kısa sürede anlaşılacaktı. Elmas bulundu haberinin hızla yayılması sonucunda da binlerce elmas avcısı ve maceracı bölgeye yerleşti.
Kolmanskop maden arayıcıları çölün zemininden elmas toplayarak bir gecede zengin oluyorlardı, ancak Alman yetkililer inanılmaz zenginlikler üzerinde daha fazla kontrol sahibi olmak istiyorlardı. Bu nedenle de Namibya’nın geniş bir alanını Sperrgebiet yani yasak bölge ilan ederek, sıradan insanların girişini yasakladılar. Şubat 1909’da bölgede maden arama sadece Berlin merkezli bir şirket tarafından yapılıyordu.
2 yıl içinde kasaba inanılmaz bir şekilde büyüdü. Birkaç yıl içinde Kolmanskop, dünyadaki en zengin kasabalardan biri, Afrika’nın ise en zengin kasabası haline geldi. Kasabanın o zamanki altyapısı benzersizdi. 1911 yılında kasabada elektrik enerjisi, lüks taş evler, bir kumarhane, bir okul, bir hastane, buzdolapları için buz üreten bir fabrika, bir tiyatro, bir balo salonu, bir spor salonu, bir bowling pisti ve bunun gibi birçok tesis inşa edildi.
Üstelik kasabada o sıralarda sadece 400 insan yaşıyordu. Ancak bunların hemen hepsi Almandı. Bölgenin inşası nedeniyle topraklarından çıkarılan yerel halk ise, genellikle elmas madenlerinde işçi olarak çalışıyordu.
Günümüzde Kolmanskop Bir Hayalet Kasabadır
1912’ye gelindiğinde, yılda bir milyon karat, yani dünyanın toplam elmas üretiminin yüzde 11,7’sini üreten bir kasaba ortaya çıkmıştı. Ancak her şeyin bir sonu vardır. 1914’te savaşın patlak vermesiyle, üretim neredeyse sıfıra indi ve bu şekilde Alman kolonisi Namibya’da kaybederek, Alman Elmas Koloniciliği de sona ermiş oldu. Yoğun madencilik, bölgeyi 1930’larda tüketti. Namibya’nın Güney Afrika sınırına yakın bir yerde elmas yatakları bulunduğunda da kasaba halkı oraya göç edecekti.
İlerleyen süreçte bölge üzerindeki kontrolü Güney Afrika devraldı. Kolmanskop’ta yaşayan son insan, kasabayı 1956 yılı civarında terk etti. Ancak Kolmanskop ilerleyen yıllarda küllerinden geçici olsa da yeniden doğdu.
2002 yılında, Ghost Town Tours adlı yerel bir özel şirket, Kolmanskop’u turistik bir cazibe merkezi olarak yönetme imtiyazını aldı ve ziyaretçileri kumla kaplı harabeleri keşfetmek ve fotoğraflamak için yasak bölgeye götürdü. Bugün, her yıl 35.000 kadar turist bölgeyi ziyaret ediyor.
Ancak hiçbir şeyin sonsuza kadar sürmeyeceğini hatırlatan bu kasaba bile sonsuza kadar sürmeyecek. Devam eden koruma çabalarına ve yıllık turist sayısı sınırlamasına rağmen, 2010 yılı civarında yapılan araştırmalar Kolmanskop’taki bazı yapıların “belirgin bir şekilde bozulduğunu” gösterdi. Kısacası bu kasaba çok geçmeden çöl kumlarının içinde sonsuza kadar kaybolacak gibi gözüküyor.
Yazının devamında Namib Çölünün meşhur İskelet sahili hakkında da bilgi edinmek isterseniz yazımız burada: İskelet Sahili: Dünyanın En Tehlikeli ve Issız Kıyısı
Kaynaklar ve İleri Okumalar
- The ghost town that was abandoned when the diamonds ran out; Yayınlanma tarihi: Bağlantı: https://www.bbc.com/
- Namib çölündeki hayalet kasaba: Kolmanskop; Bağlantı: https://www.academia.edu/
- See eerie pictures inside a Namibian ghost town. Yayınlanma tarihi: 20 Mart 2019; Bağlantı: https://www.nationalgeographic.com/
YolveMacera