Gerçeği de Filmi Kadar Gizemli: Frankenstein Kalesinin Ürkütücü Tarihi

“Frankenstein” adı bir çok kişinin aklına canavarları ve çılgın bilim insanlarını getirse de “Frank”in eski bir Germen kabilesi olması ve “Stein”in taş anlamına gelmesi nedeniyle Almanya’nın pek çok yeri bu ismi paylaşır.

frankestein kalesi
Folklorla örtülü Frankenstein Kalesi, Darmstadt şehrine bakmaktadır. 1700’lerde harabeye dönen kale, 19. yüzyılın ortalarında restore edildi

Yani temelinde bu ismin 19 yaşında bir genç kız olan Mary Shelley tarafından kaleme alınan Frankenstein romanı ile bir ilgisi yoktur. Ancak Shelley’nin romanıyla en çok ilişkilendirilen yer , Güney Almanya’da ağaçlarla kaplı bir dağ sırası olan Odenwald’daki Ren Vadisi’nin 400 metre yukarısında yer alan Frankenstein Kalesi’dir. Darmstadt şehrine bakan, tepedeki 13. yüzyıldan kalma kale, uzun zamandır folklor ve efsanelerle örtülmüştür.

Frankenstein Kalesi
İngiliz yazar Mary Shelley ve radikal şair kocası Percy Bysshe Shelley, 1814’teki 17. doğum gününden yalnızca birkaç gün sonra kendilerini Almanya’nın Gernsheim kasabasında buldular. Oradan muhtemelen uzaktaki büyük bir kalenin kulelerini görebiliyorlardı.

Frankenstein Kalesi, bugün büyük ölçüde harabe halindedir; ancak Mary Shelley’nin ikonik korku romanıyla olan potansiyel bağları, onu tüm Almanya’da ziyaret edilecek en popüler şehirlerden biri haline getirmiştir. Ayrıca Mary Shelley’nin Frankenstein kitabındaki kale gibi, gerçek hayattaki Frankenstein Kalesi en kötü şöhretli sakini Johann Konrad Dippel’i çevreleyen, uzun süredir gizem ve rahatsız edici söylentilerle örtülmüştür.

Johann Konrad Dippel ve Frankenstein Kalesi’nin Ürkütücü Tarihi

johann conrad dippel min
Johann Konrad Dippel (1673-1734)

1673 yılında Frankenstein Kalesi’nde doğan doktor Johann Konrad Dippel, hayatı boyunca pek çok söylenti, efsane ve tartışmaya konu oldu. Dippel, Giessen Üniversitesi’nde teoloji, simya ve felsefe okudu ve kısa sürede yetenekli bir öğrenci olarak ün kazandı. Eğitiminin devamında bir teolog olarak çalışmaya başlasa da kısa süre sonra çalışmalarını simyaya kaydıracaktı.

Simya ile uğraşan insanların temel amacı adi metalleri altın veya gümüşe dönüştüren, bütün hastalıkları tedavi ettiği düşünülen ve sonsuz yaşam vaat eden felsefe taşını bulmaktı. Johann Konrad Dippel deneylerinde deri, kan ve boynuzları birleştirerek “Dippel Yağı” adı verilen siyah bir karışım halinde hayvan parçaları kullanmaya başladı. Dippel, bu yağın birçok tıbbi durumu tedavi etmek için kullanılabilecek bir “yaşam iksiri” olduğunu iddia etti.

Sisli bir günde Frankenstein Kalesi
Sisli bir günde Frankenstein Kalesi

Dippel’in ayrıca elektrik kullanarak terapiler yaptığı, iksirler yarattığı ve hatta mezarlardan aldığı çalıntı vücut parçaları üzerinde deneyler yaptığı da söylentiler arasında yer alıyor. Dippel’in hikayesi 1734’te, nihayet yaşam iksirini mükemmelleştirdiğini ve 135 yaşına kadar yaşayacağını iddia eden bir broşür yayınlamasından sadece bir yıl sonra sona erdi. (Öldüğünde 61 yaşındaydı.) Felçten öldüğüne inanılırken bazıları zehirlendiğini öne sürüyor.

Akademisyenler, Shelley’nin 1814’te Gernsheim’a yaptığı kısa ziyaret sırasında Dippel hakkında hikayeler duymuş ve bu tüyler ürpertici hikayeleri ikonik korku romanı için ilham kaynağı olarak kullanmış olabileceğini düşünüyor. Mary Shelley’nin kitabını Alman kalesinden mi yoksa bir zamanlar orada yaşayan çılgın bilim insanından mı esinlenerek yazdığını kesin olarak söylemek mümkün değil.

Günümüzde Frankenstein Kalesi Ne Durumda?

Frankenstein kalesi
1250 civarında Lord Konrad II Reiz von Breuberg tarafından inşa edilen kalede, Alman Krallığına ait şövalyelerin yetiştiği ve yaşadığı bilinmekte. Kale, Odenwald sıradağlarında 370 metre yükseklikte yer alıyor. Burası Gotik romanların temelini atmak için kesinlikle mükemmel bir yer.

Frankenstein Kalesi’ni görmeyi merak edenler bunu yıl boyunca yapabilirler. Kale, Almanya’nın Frankfurt kentinin güneyine kısa bir sürüş mesafesindedir ve iki kule, bir şapel ve modern bir restoran dışında kalenin kendisi bugün çoğunlukla harabe halinde olsa da, mimari açıdan hala büyüleyicidir.

2008’de yapılan inceleme ve araştırmalar sonucunda kale içerisinde paranormal olaylar tespit edildiği iddiası ile tekrar ün kazanan kale, günümüzde adrenalin tutkunları tarafından sık ziyaret edilen bir yer durumunda. Kalede ortaçağ ziyafetleri, macera günleri ve caz dinletileri de dahil olmak üzere canlı müzik ve tiyatro geceleri gibi etkinlikler de düzenleniyor. Kale özellikle Cadılar Bayramında da ziyaretçi akınına uğruyor.

Yazının devamında göz atmanızı öneririz: Gerçek Hayatta Ziyaret Edebileceğiniz Efsanevi Yerler


Kaynaklar ve ileri okumalar

YolveMacera

Sibel Çağlar

Merhaba. Matematik öğretmeni olarak sürdürdüğüm hayatıma ilerleyen süreçte doğa sporlarını ve içerik üreticiliğini eklemeyi tercih ettim. Bilim, tarih ve coğrafya ilgi alanlarımın başında geliyor. Severek üretiyorum ve ürettiklerimi yayınlıyorum. Yolculuğumda bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

İlgili Yazılar

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu