Bu büyük dağı görmek için günlerdir yürüyüş yapıyorsunuz. Başka bir geçidin tepesine tırmanırken, o an mutlaka bu an diye düşünüyorsunuz ancak kısa süre sonra da yanıldığınızı anlıyorsunuz. Ertesi gün yeniden yürüyüş ve geceleyin başka bir kamp.
Bir gün daha geçiyor ve manzaranın güzelliği karşısında hayretler içinde kalıyorsunuz. Geniş vadiler, engebeli bir coğrafyada otlayan yaklar, dalgalanan dua bayrakları. Her şey büyüleyici.
Ancak yine de görmeyi umut ettiğiniz Everest Dağı zirvesi hala ortalıkta yok. Sonra bir gün bir köşeyi dönüyorsunuz ve işte orada. Fotoğraflar bu dağın güzelliğini size anlatamaz. Bu muhteşem dağ, hala sizden çok uzakta olsa da kendinizi mütevazi hissetmenize neden oluyor.
Her yıl dünyanın dört bir yanından yüzlerce insan Everest dağı zirvesine ulaşmanın hayalini kurarak Himalayalar’a seyahat ediyor. Ekipmanlarını almak, irtifaya uyum sağlamak ve sadece güzel havayı beklemek için haftalar ve on binlerce dolar harcıyorlar.
Everest Dağına Nasıl Gidiliyor?
Everest Dağı, Nepal ve Tibet arasındaki sınırda yer almaktadır. Pek çok olası rota vardır, ancak Everest dağcılarının çoğu genellikle ikisi arasında seçim yapar. Bunlar Tibet’te başlayan ve teknik olarak daha zor bir tırmanış olan Kuzey Sırtı Rotası ve daha kolay ve dolayıyla popüler olan Güney Sırtı Rotası.
Tibet’te tırmanış son yıllarda daha pahalı ve daha kontrollü hale geldiğinden, çoğu trekking şirketi Nepal’de faaliyet göstermektedir. Güney rotasında tırmananlar Nepal’in başkenti Katmandu’ya uçarlar, ardından gezginlerin Everest ana kampına yürüyüşe başladıkları Lukla köyüne geçmeleri gerekecektir.
Everest’e tırmanmak ne kadar sürer?
Everest Dağı’na tırmanmak yaklaşık iki ay sürer. Dağcılar öncelikle, personel ve Sherpa rehberleriyle birlikte yaklaşık iki hafta boyunca yaşayacakları, yaklaşık 5.200 metre yükseklikte bulunan Everest ana kampına gitmek zorundadır. Bunun nedeni de tırmanışa başlamadan önce yüksek irtifaya vücudun alışmasıdır.
Ana Kampa alışma süresi bittikten sonra dağcılar, Sherpalar eşliğinde Khumbu Buz Şelalesi’ni geçmeye çalışırlar. Buranın devamında da sabit halatlar ve metal merdivenlerin yardımıyla 1 No’lu Kamp yerine (6065m) ulaşırlar.
Dağcılar buradan, 6500m’de bulunan ve rüzgarsız olması nedeniyle ‘Sessizlik Vadisi’ olarak adlandırılan nispeten düz bir alanda bulunan 2 No’lu kamp yerine doğru ilerlerler. Devamında 7470m yükseklikteki 3 No’lu kamp alanına kadar bir dizi sabit halatla tırmanmalıdırlar. Bu kamp alanının 500 metre ötesinde, Ölüm Bölgesi diye adlandırılan yerin başlangıcında 4 No’lu kamp yeri bulunur.
Burası zirveye ulaşmaya çalışan dağcılar için geri dönüşü olmayan nokta ve birçokları için de zirvenin bittiği noktadır. Bu noktadan sonra hava uygun değil ise devam etmek imkansızdır. Eğer her şey yolunda giderse, tırmanışçılar son hamlelerini Everest dağının zirvesine doğru yaparlar
Everest Dağı Bir Çok Bedel Ödemenizi Gerektirir
Bahsettiğimiz bedeller sürekli baş ağrısı ile uyanmak, öksürük, boğaz ağrısı, mide bulantısı ve nefes almak ile ilgili zorluklar değil. belli bir noktadan sonra oksijen maskesi ile uyumak ve hatta sırtınızda bir oksijen tüpü ile yürümek ve bu biçimde dik buzul rotalarını tırmanmaya çalışmak da değil. Zaten Everest dağına tırmanmayı kafaya koymuş bir dağcı tüm bu zorluklar ile baş etmek için yıllarını antrenman yaparak geçirir.
Ancak tüm bunların ötesinde çok daha önemli bir gerçek vardır. Everest’e gitmek, yeni bir araba satın almaktan daha pahalı olabilir. Dağcılar bu dağa tırmanmak için 35.000 $ ‘dan 100.000 $’ a kadar değişen bir bedel ödemek zorundadır.
Bu paranın içinde, Nepal veya Tibet hükümetinden alınan tırmanma izni için ödemeniz gereken 11.000 $ bulunmaktadır. Bunun yanı sıra, size verilen ekipman ve şerpa hizmeti de maliyeti arttıran şeylerdir.
Ayrıca elbette bu parayı ödemeye gücünüz ve tırmanmaya performansınız yetse bile bu hayalinizin gerçekleşeceği anlamına da gelmez. Çünkü Nepal hükümeti her başvurana tırmanma izni vermemektedir. Sonucunda Everest’e tırmanmak parkta yürüyüşe çıkmak gibi değildir.
Dondurucu sıcaklıklar, şiddetli rüzgarlar ve sınırlı oksijen, onu tehlikeli bir tırmanış haline getirmektedir. Everest’te ilk dağcı ölümlerinin kaydedildiği 1922’den bu yana dağda 200’den fazla insan öldü. Everest Dağı tırmanıcılarının başarı oranı sadece % 29’dur.
Bu dağa tırmanmanın yaşla değil kondisyon ve dayanıklılık ile ilgisi vardır. Dağcıların yaş aralığı beklediğinizden daha geniştir. Everest’in zirvesine başarıyla ulaşan en yaşlı kişi 2013 yılında 80 yaşındaki Japon Yuichiro Miura’ydı. En genci ise Jordan Romero adında 13 yaşında bir Amerikalı gençti
Son Olarak;
Everest’i keşfetmek için bu kadar zorluğa neden katlandığı sorulduğunda Malory şu cevabı vermişti: ”Çünkü o, orada duruyor‘. Sonuçta insanın en temel dürtülerinden birisi keşif dürtüsüdür. Eğer sizin de hayalinizi Everest dağı süslüyor ise ve imkanlarınız da uygunsa neden olmasın. Detayları okumak isterseniz: Everest’teki Gizem: George Mallory ve Irvine 1924’te Zirveye Ulaştı mı?
Kaynaklar ve ileri okumalar
- Mount Everest: How to climb the world’s highest mountain; yayınlanma tarihi: 14 Eylül 2015; Bağlantı: https://www.howitworksdaily.com/
- If you’re dreaming of climbing Mount Everest, this is what it takes; yayınlanma tarihi: 2 Haziran 2019; Bağlantı: https://edition.cnn.com/
- These myths about Mount Everest feed its mystique (and its traffic jams); yayınlanma tarihi: 28 mayıs 2019; bağlantı: https://edition.cnn.com/travel/article/mount-everest-myths-trnd/index.html
YolveMacera