‘Dyatlov Geçidi’ olarak bilinen, dokuz genç yürüyüşçünün gizemli koşullar altında ölümüyle sonuçlanan olay uzun süredir gizeminin korumaktaydı. Nihayetinden tüm ayrıntılara bir cevap veremese de bilimsel bir açıklama yapıldı. Konuyu bilmeyenler için kısaca hatırlatalım.
Dyatlov Geçidi Olayı
Ocak 1959’da, Igor Dyatlov liderliğinde yedi erkek ve iki kadından oluşan 9 kişilik bir grup yürüyüşçü Rusya’nın karlı Ural Dağları’nda bir zirveyi hedeflemişlerdi. Her biri tırmanış ve uzun kayak gezisi tecrübeleri olan yetenekli sporculardı. Yoğunlaşan bir kar fırtınasını nedeniyle geceleyin yürüyüşçüler çadırlarını küçük bir yamacın dibine kurdular. Bundan sonra kendilerinden bir daha haber alınamadı.
Sporcular arama çalışmaları Şubat 1959’da başladı. Arama ekibi kamp çadırını tahrip olmuş halde buldu. Çadırı bulan Mikhail Sharavin, çadırın içten parçalandığını ve karla kaplı olduğunu, fakat grubun eşyalarını ve ayakkabılarını burada bıraktığını belirtti. İzler ormanlık alana yöneliyordu. 500 metre sonra ise karla örtülüyordu.
Araştırmacıların, karlara gömülmüş, ağaçlar ve vadiler arasında dağılmış dokuz cesedin hepsini bulması yaklaşık bir ay sürdü. Yürüyüşçülerden bazıları sadece çorapları ve iç çamaşırlarıyla yarı giyinik halde bulundu. Bazılarının kemikleri kırılmış ve kafatasları çatlamıştı; bazılarının gözlerini yoktu ve bir tanesi de dilini kaybetmişti. Yarısı karın içine gömülmüş ve görünüşe göre içeriden kesilmiş çadırlarında ise yürüyüşçülerin düzgünce katlanmış giysileri ve yarısı yenmiş erzakları duruyordu. Araştırma sonucu hepsinin hipotermi sonucunda öldüğünü ortaya koydu. Diğer hasarları ise vahşi bir ormanda gerçekleşecek doğal süreçler olarak tanımladı. Ancak “Dyatlov Geçidi olayı” birçok kişi için uzun zaman bir sır olarak kaldı ve farklı komplo teorilerinin ortaya çıkmasına neden oldu. Konu ile ilgili pek çok kitap, video, film hatta bir bilgisayar oyunu bile piyasaya çıktı.
Bu talihsiz sporcuların ölümlerine yol açan esrarengiz şey neydi?
28 Ocak Perşembe günü Nature dergisinde yayınlanan bir çalışma, çok daha sıradan bir hipotezi savunuyor. Araştırma sonucunda göre, hava koşullarından tetiklenen küçük bir çığ, yürüyüşçüleri gece çadırlarında yakalamış ve dışarı çıkmaya zorlamış olabilir. İsviçre Federal Teknoloji Enstitüsü’nün Lozan’daki Kar ve Çığ Simülasyon Laboratuvarı başkanı olan araştırma yazarı Johan Gaume verdiği demeçte, “Dyatlov Geçidi gizemini çözdüğümüzü iddia etmiyoruz, çünkü kimse hikayeyi anlatmak için hayatta kalmadı. Ancak çığ hipotezinin inandırıcılığını ilk kez gösteriyoruz.” diye çalışmalarını özetliyor.
Çığ hipotezine aslında daha önce yapılan iki araştırmada da ulaşılmıştı ancak bu araştırmalar bazı detayları yeterince açıklayamadığı için kabul görmemişti. Bunun ilk nedeni ve en önemlisi, kurtarma ekipleri yürüyüşçülerin kaybolmasından 26 gün sonra kamp alanına vardıklarında çığ izine rastlamamıştı. Ayrıca, yürüyüşçülerin kamplarını inşa ettikleri yerin eğimi 30 dereceden daha azdı. Bu eğim ise tipik olarak bir çığın oluşması için minimum açı olarak kabul ediliyordu. Ayrıca çığ hipotezi yürüyüşçülerin vücutlarında olan hasarları açıklayamıyordu.
Son araştırmada bu sorular üzerine gidildi. İlk olarak araştırmacılar bölgenin koşullarının bir simülasyonunu yaratarak böyle bir çığın olası olup olmadığını incelediler. Araştırmacılar yaptıkları çalışmada, yürüyüşçünün kamp alanı yakınındaki eğim açısının aslında önceki raporların gösterdiğinden daha dik olduğunu kanıtladılar. Olaydan sonraki haftalardaki kar yağışları bu açıyı azaltarak eğimin daha küçük görünmesine neden olmuş ve çığ izlerini de ortadan kaldırmıştı. Devamında araştırmacılar bölgedeki kayaç ve kar yapısını incelediler. Buldukları sonuçlar çığ hipotezini destekler nitelikteydi.
Son olarak belki de açıklanması en çok gerekli kısım olan yaralanmalar vardı. Bazı yürüyüşçülerin yaraları çığdan çok araba kazasıyla uyumluydu. Araştırmacılar, çığ simülasyonları ile yaptıkları çalışma sonucunda, görece küçük bir kar tabakasının bile, ölüm sonrası muayenede bildirildiği üzere, ciddi ancak ölümcül olmayan göğüs ve kafatası yaralanmalarına yol açabileceğini gösterdi. Yürüyüşçüler görünüşe göre çığ esnasında çadırlarında yatıyorlardı. Tam tepelerinden gelen kar yığını çadırı düzleştirmiş, kemikleri kırmış ve yürüyüşçüleri aceleyle dışarı çıkmaya zorlamıştı. Sağlam kalanlar yaralıları çadırda bırakmamış ve onları da açık havaya sürüklemişti. Ne yazık ki sonunda hiçbiri sağ kalmayı başaramamıştı.
Bu araştırma, Dyatlov geçidi gizeminin her yönünü açıklamasa da, en azından uzaylılardan ya da doğa üstü güçlerden daha makul bir bilimsel kanıtı bize sunmakta.
Sibel Çağlar
Göz Atmak İsterseniz: Everest Dağına Tırmanmak: Peki Ama Nasıl?
Kaynaklar ve ileri okumalar: Russia’s ‘Dead Mountain’ conspiracy theory may have been solved with an avalanche; https://www.livescience.com/
YolveMacera