La Rinconada: Dünyanın En Yüksek Rakımlı Şehri

Peru And Dağları’nın yükseklerinde, ağaç sınırının çok yukarısında, yıllar geçtikçe büyüyerek bir şehir statüsüne ulaşan eski bir altın madenciliği kampı yatıyor. Dünyanın en yüksek rakımlı insan yerleşimi olan, dikey olarak beş kilometre yükseklikteki bu dağlık şehirde 30.000’den fazla insan yaşıyor.

La Rinconada

La Rinconada (yükseklik: 5.100 metre) o kadar yüksektir ki, ekvatordan sadece 14 derece uzakta olmasına rağmen hava durumu Grönland’ın batı kıyısına benzer. Bu nedenle yazlar ıslak, kışlar kuru; günler soğuk ve geceler dondurucudur. La Rinconada’nın yıllık ortalama sıcaklığı yalnızca 1,2 °C’dir.

La Rinconada, zorlu iklim koşulları ve yüksek rakım nedeniyle yaşamı zorlayıcı bir yer olarak ün yapmıştır. Burada yaşayan insanlar genellikle zorlu çalışma koşulları altında altın madenciliği ile uğraşmaktadır. Ancak bu faaliyetler çevresel ve sosyal sorunları da beraberinde getirebilmektedir.

La Rinconada: Dünyanın En Yüksek Rakımlı Şehri
Dünyanın yıl boyu kalıcı olarak yaşanan en yüksek yerleşim bölgesi, Peru’daki 5100 metre yükseklikte bulunan La Rinconada şehridir. Kasabaya ancak dar bir dağ yolu üzerinde ulaşılabilmektedir.

La Rincona da Yaşam Nasıldır?

Gerçekte La Rinconada bir şehirden çok bir yerleşim yeridir. Yol, su tesisatı ya da kanalizasyon sistemi yoktur. Evler, yalıtımı çok az olan veya hiç olmayan oluklu teneke levhalardan yapılmıştır. Bu yerleşim yerindeki erkeklerin tamamı madenlerde çalışır.

Madenciler, altından sonra burada en çok bulunan ikinci madde olan cıvayı kullanarak altını elle çıkarır. Bu nedenle de La Rinconada’daki toprak, hava, su ve kar, nehrin aşağısındaki hemen hemen her şeyle birlikte kirlenmiş durumdadır. Aslına bakarsanız dünyanın en yüksek şehri Rinconada aynı zamanda dünyanın en fakir ve en hüzünlü şehri gibidir.

La Rinconada: Dünyanın En Yüksek Rakımlı Şehri
 
Madenciler, burada altını civa kullanarak elle çıkarıyorlar. Bunun sonucunda La Rinconada’daki toprak, hava, su yani hemen hemen her şey kirlenmiş durumdadır. Kadınlar rüzgarda ve yağmurda altın arıyor

Diğer maden kasabalarının aksine La Rinconada bir şirkete ait değildir. Tam tersine, burada faaliyet gösteren madenlerin neredeyse tamamı gayri resmidir. Yönetim ya da kanunlar yoktur. Bu nedenle bölgenin şartlarının iyileşmesi de olası değildir. Bölgeden çıkarılan altın burada yaşayanlara bir fayda sağlamaz. Dağdan çıkan altının çoğu doğrudan karaborsaya gider.

Daha da tuhafı, madencilik şirketi Corporación Ananea, çalışanlarına maaş ödemez. Bunun yerine, cachorreo adı verilen arkaik bir çalışma sistemi altında faaliyet gösterirler. Bu sistemde çalışanlar otuz gün ücretsiz çalışır ve otuz birinci günde taşıyabilecekleri kadar cevher almalarına izin verilir. 

Ancak almalarına izin verilen kayanın ne kadar altın içerebileceğini söylemenin bir yolu yoktur ve çoğu zaman çok az altın içerir. Şirketin geleneksel olmayan bir ödeme sistemi kullanmasına rağmen madenciler bölgeye akın etmeye devam ediyor. 2001 ile 2009 yılları arasında La Rinconada’nın nüfusu iki katından fazla arttı.

İnsanlar Bu Kadar Yüksek İrtifada Nasıl Hayatta Kalıyor?

La Rinconada 1 min

Burada yaşayan insanlar genetik olarak bu irtifaya uyum gösterebilse de araştırmacılar bölgede yaşamanın oldukça sağlıksız olduğunu dile getiriyor. Bunun neden, hem sağlıksız hijyen koşulları, hem düşük oksijen miktarı hem de altın madenciliği ve devamında havaya yayılan civadır.

Aslında yüksek irtifalarda yaşamak insanlar açısından hiç de kolay değil. Çünkü yükseklik arttıkça atmosfer basıncı, sıcaklık, havadaki oksijen miktarı ve nem azalıyor. Ayrıca atmosferin yoğunluğunun azalması nedeniyle yüksek irtifalarda Güneş’in zararlı etkileri çok daha belirgin şekilde hissedilir.

Bu durumda organizma oksijen eksikliğinin yol açtığı problemleri engellemek ve oksijen ihtiyacını karşılamak için daha hızlı nefes alıp vermeye başlar ve kalp ritmi hızlanır. Ancak vücudun yüksek irtifa koşullarına uyum sağlayabilmesi için belirli bir süreye ihtiyaç vardır.

La Rinconada 2 min

Genellikle 2500 metre yüksekliğe kadar insan vücudunda kandaki oksijen seviyesinin azalmasından kaynaklanan belirgin sorunlar görülmez. 2500-5300 metre arasındaki irtifalarda kandaki oksijen doygunluk oranı %90’ın altına düşer ve vücudun yüksek irtifaya uyum sağlayabilmesi için vücut fonksiyonlarında bazı değişiklikler ortaya çıkmaya başlar.

Araştırmalar çok eski dönemlerde de insanların yüksek rakımlı bölgelerde yaşadığını gösteriyor. Örneğin, Peru’da yaklaşık 12.000 yıl öncesine ait 4500 metre yükseklikte kurulu yerleşim bölgeleri olduğu biliniyor. Bu bize insanların yüksek irtifalarda yaşamaya genetik olarak uyum sağlayabildiği anlamına da gelir. Konu ile ilgili detayları bu yazımızda da okuyabilirsiniz. Şerpalar Neden Dağların Süper İnsanları Olarak Bilinmektedir?


Kaynaklar ve İleri Okumalar:

YolveMacera

Sibel Çağlar

Merhaba. Matematik öğretmeni olarak sürdürdüğüm hayatıma ilerleyen süreçte doğa sporlarını ve içerik üreticiliğini eklemeyi tercih ettim. Bilim, tarih ve coğrafya ilgi alanlarımın başında geliyor. Severek üretiyorum ve ürettiklerimi yayınlıyorum. Yolculuğumda bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu