Sönmeyen Ateş Yanartaş’ın Sırrı Nedir?

Yanartaş sadece doğal güzelliği ile değil kendine has jeolojik yapısıyla da özel bir coğrafyadır.

Türkiye’nin, Antalya yöresi hem turistlerin hem de coğrafyacı, arkeolog ve prehistoryacı gibi değişik dallardaki bilim insanlarının ilgisini çeken bir yöresidir. Bunun nedenlerinden bir tanesi de Antalya’nın yaklaşık olarak 55 km güneyinde, Olimpos Beydağları Milli Parkı içindeki Çıralı Körfezi’nin kuzeybatısında gerçekleşen ilginç bir doğa olayıdır.

Karayoluyla gidildiğinde, Kemer’den sonra Ulupınar’a sonrasında da Çıralı’ya ulaşır. Çıralı’dan itibaren bir patikayı takip ederek 1,5 km kadar yürüdükten sonra, 250 m yükseklikte, ağaçsız bir açıklığa gelinir. Devamında da burada binlerce yıldan beri yanan ateşle karşılaşırsınız. Bu özelliğinden dolayı buraya “ Yanartaş” adı verilmiştir.

yanartas
Her ne kadar işin efsane kısmı ligi çekici olsa da, günümüzde biliyoruz ki bu ateşin nedeni belirli bir gaz sonucudu

Mitolojide Yanartaş Efsanesi

Antik adı “ Khimera” olan Yanartaş tarih boyunca daima kutsal bir alan olarak kabul edilmiştir. Ayrıca ilk olimpiyat ateşi de burada yakılmıştır. Yanartaş çevresindeki tapınaklardan bir tanesi günümüze kadar ayakta kalmıştır. Burası çeşitli mitolojik öykülere konu olmuştur, bunlardan en ünlüsü Bellerophontes’ in öyküsüdür. Homeros’un anlatılarına göre öykü kısaca şöyledir.

Bellerophontes ve Pegasus

Likya kralı, Bellerophontes ( Bellerofontis) adlı bir gence aslan başlı, keçi gövdeli, yılan kuyruklu ve ağzından alevler saçan Khimera isimli canavarı öldürme görevini verir.  Tanrılar tarafından kendisine olağanüstü bir yakışıklılık ve mertlik verildiği için bu genç kadınların gözdesidir. Bu görevin neden verildiğine dair anlatılar farklıdır. Ancak hepsinin arkasında aslında bu gençten kurtulma beklentisi vardır.

Bellerophontes tanrı Zeus’un verdiği kanatlı at Pegasus’ la canavara saldırır. Chimera saldırdığında Pegasus havalanır ve Bellerophontes yere inerken mızrağı ile canavarı yerin yedi kat dibine gömer. Fakat Chimera yerin 7 kat altından alevler saçmaya devam eder.

Anadolu’da binlerce yıldan beri anlatılagelen ve Homeros’un bize bu şekilde aktardığı efsaneye göre hala yanan alevler, Chimera’nın yerin yedi kat dibinden fışkıran alevleridir.

olimpos min
Yanartaş’dan güneye doğru bir saat kadar, yüründüğünde Olimpos kentinin kalıntılarına ulaşılır. Kent MÖ 11. yüzyılda kurulmuş bir
liman kentidir ve MS XV. yüzyıla kadar pek çok ulus kenti egemenliği altına almıştır.

Bellerophontes’in zaferini kutlamak amacıyla Olympos’da bir yarış düzenlenir. Atletler Chimera Kutsal Ateşiyle meşalelerini tutuşturarak Olympos kentine koşarlar. Böylece, daha sonraları değişik spor dallarının eklendiği ve birkaç gün süren Olimpiyat Oyunları’nın Anadolu’daki ilk örneği gerçekleşmiş olur.

Yanartaş’ın Gerçek Sırrı Nedir?

olimpos yanartas
Bu alevlerin, İyonyalı büyük yazarı Homeros’un İlyada Destanında ateşler saçan Chimera canavarına ilham olduğu düşünülüyor.

Her ne kadar işin efsane kısmı ligi çekici olsa da, günümüzde biliyoruz ki bu ateşin nedeni belirli bir gaz sonucudur. Bu gaz kokusuz ve kurudur. Ayrıca yapılan analizine göre % 82,96 metan % 14,5 etan, % 1,5 azot ve % 1 karbondioksitten ibarettir.

Doğalgazın kökeni hakkında ilk öne sürülen görüşe göre, gaz, içerdiği metan oranının yüksekliği nedeniyle, bugün gömülmüş olan bir bataklıktan gelmektedir. Bu görüş kanıtlarının azlığı ve yetersizliği nedeniyle fazla ilgi görmemiştir. Daha sonraları ise, bu gazın petrol kökenli olduğu düşünülmüştür. Bununla beraber, bu yöre tektonik hareketlerden çok etkilendiği için, bu petrol haznesi küçük ve ekonomik açıdan önemsizdir.

Doğalgazdan yararlanmak amacıyla bir takım sondajlar yapılmıştır ve bunun sonucunda Yanartaş’ ın alevleri sönmeye yüz tutmuştur. Fakat bu sefer de yakındaki bir krom madeninden alevler fışkırmıştır. Bu durum karşısında sondaja son verilmiş ve alevler tekrar eski yerlerinden çıkmaya başlamıştır.

Sonucunda burada bulunan gazının varlığı uzun süre jeologların kafasını karıştırmıştı. Bunun temel nedeni, Yanartaş’taki jeolojik özelliklerin, metanın oluşabilmesi için yeterli sıcaklığı sağlamamasıydı. Roma’da bulunan Ulusal Jeofizik ve Volkanoloji Enstitüsü’nden Giuseppe Etiope sonunda cevabı geçtiğimiz yıllarda buldu.

Yanartaş’ta yüzeyin hemen altında bulunan ve çok nadir bulunan elementlerden olan rutenyum elementinin metan için bir katalizör etkiye sahip olabildiğini gösterdi. Bu açıdan ele alındığında Yanartaş gerçekten de sadece doğal güzelliği ile değil kendine has jeolojik yapısıyla da özel bir coğrafyadır. Ayrıca başka bir özel coğrafya hakkında bilgi edinmek için göz atınız: Şamran Kanalı: Urartulardan Bize Miras Bir Mühendislik Harikası


Kaynaklar ve ileri okumalar

YolveMacera

Sibel Çağlar

Merhaba. Matematik öğretmeni olarak sürdürdüğüm hayatıma ilerleyen süreçte doğa sporlarını ve içerik üreticiliğini eklemeyi tercih ettim. Bilim, tarih ve coğrafya ilgi alanlarımın başında geliyor. Severek üretiyorum ve ürettiklerimi yayınlıyorum. Yolculuğumda bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

İlgili Yazılar

Başa dön tuşu