ÖĞREN

Alexander Selkirk, Robinson Crusoe Hikayesine Nasıl İlham Verdi?

İngiliz yazar Daniel Defoe tarafından kaleme alınan Robinson Crusoe adlı romana pek çok kişi aşinadır. Romanda, Robinson Crusoe adlı bir adam, Karayipler’deki ıssız bir adada yaklaşık 28 yıl boyunca mahsur kalır. Ancak çoğu kişinin bilmediği bir gerçek vardır: Defoe’nun bu kurgusal karakteri, büyük olasılıkla gerçek bir hikâyeden esinlenilmiştir. Bu hikâyenin kaynağı, İskoç denizci Alexander Selkirk’tir.

Alexander-Selkirk

Selkirk, Güney Amerika açıklarında bulunan uzak bir adada yıllar boyunca tek başına hayatta kalmayı başarmıştır. Bir çok kişi kendisinin adadan kurtulmayı başarıp İngiltere’ye döndükten sonra yazarın en ünlü karakterine ilham vermiş olduğu düşünülmektedir.

Alexander Selkirk Kimdir?

Alexander Selkirk, 1676 yılında İskoçya’da küçük bir kasabada dünyaya geldi. Babası bir ayakkabı tamircisiydi ve oğlunun da bu mesleği sürdürmesini istiyordu. Ancak hayat, onun planladığı gibi gelişmeyecekti.

Alexander Selkirk, Robinson Crusoe'nun Hikayesine İlham Verdi mi?
İskoçya’d evinin bulunduğu yerde Alexander Selkirk’in bronz heykeli. 

Selkirk, dengesiz ve öngörülemez doğasıyla tanınıyordu. Bu karakter yapısı, sık sık başını belaya sokuyordu. Genç yaşta sergilediği uygunsuz davranışlar nedeniyle yerel kilise mahkemesinde yargılandı.

İlerleyen yıllarda, bir kez daha mahkeme ile karşı karşıya kalınca, bu kez adaletten kaçmaya karar verdi ve denize açılmayı seçti. Böylece onun “izinli korsanlık” (privateering) kariyeri başlamış oldu.

O dönemde, İngiltere ile Fransa arasında süren İspanyol Veraset Savaşı henüz iki yıl önce başlamıştı. Bu savaş, korsanlar için hem servet kazanma hem de düşman gemilerine saldırarak ülkelerine hizmet etme açısından elverişli bir dönemdi.

Alexander Selkirk, Robinson Crusoe'nun Hikayesine İlham Verdi mi?
Selkirk’in bir kazazede olarak yaşadığı Şili’deki Juan Fernández Takımadaları’ndaki Robinson Crusoe Adası.

Bu gelişmelerin ardından, 1703 yılında, İngiliz korsan William Dampier’in liderliğindeki bir korsanlık seferine katıldı. 11 Eylül’de St. George ve Cinque Ports adlı iki gemi, İrlanda’nın Kinsale limanından yola çıktı. Selkirk, ikinci gemi olan Cinque Ports’ta yelkenci olarak görev yapıyordu.

Ancak sefere başlandıktan kısa süre sonra, Kaptan Thomas Stradling’in zayıf yönetimi altında girilen bir dizi başarısız muharebe, Cinque Ports’u perişan hale getirdi. Gemi ağır hasar almıştı; yiyecek sıkıntısı, hastalıklar ve moralsizlik mürettebat arasında hızla yayılıyordu. Bu koşullarda geminin yoluna sağlıklı biçimde devam etmesi neredeyse imkânsızdı.

Stradling, Eylül 1704’te, Şili kıyılarının yaklaşık 650 kilometre açığında yer alan Mas a Tierra Adası’na yönelme kararı aldı. Amaç, gemiyi onarımdan geçirip seferi sürdürebilmekti. Fakat Selkirk, geminin yeniden denize açılmasının hem tehlikeli hem de anlamsız olduğunu düşünüyordu. Kaptanı bu konuda uyarmaya çalıştı; ancak onu ikna edemedi.

Bu anlaşmazlık, Selkirk’in bir kez daha isyankâr tavırları nedeniyle sorun yaşamasına yol açtı.
Sonunda, “Denizde ölmektense adada kalmayı tercih ederim” diyerek kaptandan kendisini adada bırakmasını istedi. Stradling bu talebi kabul etti.

Alexander Selkirk Adada Bir Başına Nasıl Yaşadı?

Ancak gemi adadan ayrıldıktan kısa süre sonra, Selkirk kıyıda yapayalnız kaldığında kararının ne kadar yanlış olduğunu fark etti. Takip eden dört yıl dört ay boyunca bu adada tamamen yalıtılmış bir hayat sürecekti.

Oysa farkında olmadan aslında hayatını kurtarmıştı. Çünkü Cinque Ports, Selkirk’in tahmin ettiği gibi gerçekten batmıştı. Mürettebattan yalnızca yedi kişi kurtulabilmiş, ancak hayatta kalanlar da İspanyollar tarafından esir alınarak hapse atılmıştı.

Alexander Selkirk, Robinson Crusoe'nun Hikayesine İlham Verdi mi?

Adada bırakıldığında, Selkirk’in yanında kişisel eşyalarının yanı sıra bir tüfek, biraz tütün ve rom, yön bulmaya yarayan bazı aletler, İncil’in bir kopyası ve çok az miktarda yiyecek vardı. Kısa sürede yiyeceği tükendi; ancak bu durum onun için büyük bir sorun oluşturmadı. Çünkü adada bol miktarda bitki, meyve ve avlanabileceği hayvan bulunuyordu.

Zamanla, doğal koşullara uyum sağlamayı öğrendi. Kendine bir barınak inşa etti. Giysileri parçalandığında, keçi postundan yeni giysiler yaparak temel ihtiyaçlarını karşılamaya devam etti.

Kurgusal roman kahramanı Robinson Crusoe kadar ustalaşmasa da, günler ve aylar tekdüze bir şekilde geçerken hayatta kalmayı başardı. Yalnızlık ve rutine rağmen yaşamını sürdürebildi.

Alexander Selkirk, Robinson Crusoe'nun Hikayesine İlham Verdi mi?

Alexander Selkirk Adadan Nasıl Kurtuldu?

Onun kurtuluşu, 1709 yılında, bir geminin adanın çok yakınından geçmesiyle mümkün oldu. Mürettebat, adadaki bir işaret ateşini fark edince kıyıya çıktı ve burada garip görünümlü bir adamla, Alexander Selkirk’le karşılaştı.

Selkirk’in anlattıkları başlangıçta çok da inandırıcı gelmese de, gemideki kılavuz kaptan onu tanıdı ve kimliğine kefil oldu. Bu sayede, Selkirk’in gemi yolculuğu sırasında faydalı olabileceği düşünüldü ve adadan kurtarıldı.

Üstelik bu korsanlık seferi, önceki girişimlerden çok daha verimli geçti. Korsanlar, baskın yapabilecekleri birçok düşman gemisi ve kıyı kasabası buldular. Art arda düzenledikleri saldırılar sonucunda kısa sürede hatırı sayılır bir servet elde ettiler.

Alexander Selkirk, Robinson Crusoe'nun Hikayesine İlham Verdi mi?
The Life and Adventures of Alexander Selkirk, the Real Robinson Crusoe (1835) kitabının giriş sayfası. 

Selkirk, sonunda göreceli olarak varlıklı biri hâline gelmiş şekilde İngiltere’ye döndü. Döner dönmez, ilginç hayat hikâyesi kamuoyunun dikkatini çekti. Ertesi yıl, Woodes Rogers, Selkirk’in kazazede olarak geçirdiği yılları anlatan bir kitap yayımladı.

Zamanla, tekrar denize açılma isteği ağır bastı. Sonunda Kraliyet Donanması’na katılmaya karar verdi ve bir kez daha okyanusa yelken açtı. Ancak bu karar, onun için son yolculuk olacaktı. Açık denizdeyken yakalandığı bir hastalık sonucu hayatını kaybetti.

Alexander Selkirk Robinson Crusoe Karakterine İlham Verdi mi?

Bu sorunun yanıtını kesin olarak kimse bilmiyor. Zaten konu uzun süredir tarihçiler tarafından tartışılıyor.
Daniel Defoe, Robinson Crusoe romanını Selkirk’in ölümünden iki yıl sonra yayımladı.

Arada bazı benzerlikler olduğu açık, fakat önemli farklar da mevcut. Robinson Crusoe’da kahraman, bir deniz kazasından sağ kurtulan tek kişidir. Tesadüfen ıssız bir adaya düşer. Oysa Selkirk, bilinçli bir kararla bir adada kalmayı tercih etmişti.

Selkirk’in adası gerçekten ıssızdı; ancak Crusoe’nun yaşadığı adada bir yerli kabilesi bulunuyordu.
Ayrıca Crusoe adada 28 yıl kalırken, Selkirk’in yalnızlığı dört yıl dört ay sürdü. Ve hepsinden de önemlisi: Alexander Selkirk bir korsandı.

Robinson Crusoe ve Cuma

Buna rağmen, 1960’lı yıllarda Şili, Selkirk ile Robinson Crusoe arasındaki varsayılan bağa dikkat çekmek için bazı adalarda isim değişikliğine gitti. Selkirk’in mahsur kaldığı Más a Tierra adasının adı, Robinson Crusoe Adası olarak değiştirildi. Ayrıca, Selkirk’in hiçbir zaman bulunmadığı Más Afuera adasına da Alejandro Selkirk Adası ismi verildi.

Muhtemelen Selkirk’in hikâyesi, 18. yüzyılda oldukça popüler hâle gelen ve Defoe’nun dramatik bir etki yaratmak için faydalandığı birçok hayatta kalma öyküsünden biriydi. Zira Robinson Crusoe romanında yalnızlık dışında; yamyamlar, depremler ve tsunamiler gibi pek çok dramatik olay da yer alır.

Romanın bu kadar ilgi görmesinin nedeni, yayımlandığı dönemde Selkirk’in sade ve tekdüze hayatına kıyasla çok daha heyecan verici bulunmasıdır.

Yazının devamında bir başka maceraya daha göz atmak isterseniz: Doğa Hata Kabul Etmez! Timothy Treadwell’ın Hikayesi Bunu Tekrar Hatırlatıyor


Kaynaklar ve ileri okumalar

YolveMacera

Sibel Çağlar

Merhaba. Matematik öğretmeni olarak sürdürdüğüm hayatıma ilerleyen süreçte doğa sporlarını ve içerik üreticiliğini eklemeyi tercih ettim. Bilim, tarih ve coğrafya ilgi alanlarımın başında geliyor. Severek üretiyorum ve ürettiklerimi yayınlıyorum. Yolculuğumda bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir