Doğaya ve insanlara sağladıkları katkılardan dolayı tüm ağaçlar önemli ve değerlidir. Ancak bazı ağaçların kendilerine has özellikleri ve aslında bir hikayeleri vardır. Bu yazıda bu ilginç ağaçlardan bazılarını sizlere tanıtalım.
Banyan Ağacı
Banyan ağacının aslında kendi başına bir ormandır.. Klasik bir Banyan ağacının 300’e yakın ana gövdesi ve 3000 civarında ince gövdesi vardır. Ağaç büyürken dalları yere uzanarak toprağı deler. Sonucunda da yeni bir gövdeyle dışarı çıkar. Diğer bir deyişle her dal aslında bir gövdedir.
Tropikal iklimi seven bu ağaç daha çok Hindistan ve Güneydoğu Asya’da yetişir. İnanışa göre Budizm’in babası Buda, Banyan ağacının altında oturup çile çekerken aydınlandığı için Hindular ve Budistler tarafından da kutsal kabul edilir.
Baobab Ağacı
Afrika yerlilerinin inanışına göre, Tanrı önce Baobab ağacını yaratmış, ağacın ihtişamını ve güzelliğini kıskanan şeytan da ağacı tutup ters çevirmiş. Bu ağacı bu kadar ilginç kılan da, bu sanki ters çevrildiği için kökleri dışarıdaymış gibi duran görüntüsü.
Çok uzun ömürlü olan ve yeryüzünün en geniş gövdeli ağaçlarından sayılan Baobab ağacı, daha çok Madagaskar, Afrika ve Avustralya’da yetişiyor. Baobab ağaçlarını dikkat çekici kılan en önemli özellikleri, şişkin gövde yapılarından ve küçük dallarından kaynaklanan ilginç görünümleri ve 2500 yaşına kadar yaşayabilmeleridir.
Ağacın gövdesinde büyüme halkaları oluşmadığından yaşlarının belirlenmesinde radyo karbon yöntemi kullanılır. Bu ağaçların kurak bir bölgede 120.000 litre suyu gövdelerinde tutabildikleri bilinmektedir. Göz atmak isterseniz: Baobab Ağaçları Neden Yaşam Ağacı Olarak da Bilinir?
Ateş Ağacı
Ateş ağacı, baklagiller familyasından, subtropikal ve tropik kuşaklarda yetişen bir çiçekli ağaç türü. Ateş ağacı tanımı, akrabası olmayan başka ağaç türleri için de kullanılmaktadır. Ateş ağaçları, dünyadaki “en renkli ağaçlar arasında” olarak tanımlanabilir.
Aynı zamanda çok popüler Bonsai bitkilerinden olan Ateş ağacı, sıcağı sevdiği için Kıyı Ege ve Akdeniz sahil bölgesinde de yetişebiliyor. Tohum kabukları ise Karayipler’de “marakas” olarak da bilinen bazı perküsyon aletlerinin yapımında kullanılıyor.
Sekoya Ağacı
100 metreyi aşan boyu ve 13 metreyi bulan çapıyla dünyanın en büyük ve en uzun yaşayan canlılarından sayılan dev Sekoya ağaçlarının anayurdu Kuzey Amerika, en çok da Kaliforniya’dır. Sekoya, ismini Cherokee isimli Kızılderili bir savaşçıdan alır. General Sherman adı verilen yaşayan en yaşlı ve en büyük Sekoya ağacı Kaliforniya’daki Sekoya Ulusal Parkı’nda bulunuyor.
“Mamut Ağacı” ismiyle de bilinen Sekoya ormanlarının dinozor çağlarından kalma devasa ve mistik görünümü, “Yıldız Savaşları” ve “Jurassic Park” gibi pek çok film de set olarak kullanılmış.
Japon Visteryası
Yaygın adı Japon wisteria olan Wisteria floribunda, Japonya’ya özgü Fabaceae ailesindeki çiçekli bir bitki türüdür. 9 m’ye kadar büyüyen Wisteria floribunda, odunsu, yaprak döken bir tırmanıcıdır.
Dünyanın en romantik ağaçlarından sayılan Japon Visteryası, bizde Mor Salkım ağacı olarak bilinir. Japonya’daki en eski Japon wisteriası tam 1200 yıllık. Bu yüzden ağaç ölümsüzlüğün ve uzun aşkın da sembolü olarak kabul edilmektedir. Etkileyici bir kokusu olan ve mavi-menekşe ile kırmızı-mor çiçeklerin süslediği bu ağaç adeta görsel bir şölen.
Gülle Ağacı
Karayipler, Güney Amerika ve Hindistan gibi tropikal iklimli bölgelerde yaşayan bu ilginç ağaç, ismini top mermisi şeklindeki meyvelerinden alıyor. Neredeyse bir Bowling topu büyüklüğünde ve ağırlığında olan bu meyveler yüzünden, gülle ağaçlarının altında oturulması yasak.
Yaklaşık 3000 yıldır yeryüzünde bulunan bu ağacın her ne kadar değişik bir görüntüsü olsa da, meyveleri gerçekten korkunç bir kokuya sahip. Ağacın çiçekleri de dallarında değil, direkt gövdesinde yetişiyor.
Bu şaşırtıcı ağaçlar, Hindistan’daki Şiva tapınaklarında, ayrıca Sri Lanka ve Tayland’daki Budist tapınaklarında bulunuyor. Ağacın kabukları, yaprakları ve çiçekleri anti bakteriyel, antiseptik ve analjezik özelliklere sahip olduğundan tıbbi amaçlı kullanılıyor. Budistlerin ağacı kutsal saymalarının sebebi de, bu ağaçların Buda’nın doğduğu köyde yetişmesi.
Gökkuşağı Okaliptüsü
Bilimsel adı Eucalyptus deglupta olan ve gökkuşağı okaliptüs ağacı olarak bilinen bu ağaç, tropikal Endonezya, Filipinler, Güney Amerika, Orta Amerika ve Karayipler’e özgüdür. Mindanao sakızı veya gökkuşağı sakızı olarak da bilinir.Yaprak dökmeyen ve 75 metreye kadar boylanabilen bir ağaçtır. Ülkemizde ise özellikle Akdeniz kıyılarında daha çok yetiştirilebilmektedir.
Gökkuşağı okaliptüs kabuğunu dökmeye başladığında önce parlak yeşil bir iç kabuk ortaya çıkarır. Zamanla bağlı olarak bu kabuk farklı renklere (mavi, mor, turuncu ve kestane rengi) dönüşür. Ağacın bu şekilde dökülmemesi sebebiyle renkli çizgiler oluşturur.
Ejderha Kanı Ağacı
İlginç ağaçlar ile ilgili bir yazıda olmazsa olmaz elbette Ejderha Kanı ağacı olacaktır. Yemen kıyılarındaki çorak Sokotra adasına gitmek biraz zahmetli olsa da eğer bir ağaç meraklısıysanız, bu çabaya değecektir. Sokotra, tarih öncesi çağlardan kalmış gibi gözüken ejderha kanı ağaçlarına ev sahipliği yapar.
Ters çevrilmiş şemsiye benzeri tasarımları, çiy veya nadir yağmurdan gelen her damla suyun orta gövdeye ve sonunda köklere akmasını sağlar. Ağaç, adını kesildiğinde veya zarar gördüğünde kabuğundan sızan kan kırmızısı reçineden alır.
Bu reçinenin kendine has, çok keskin ve ekşimtırak bir kokusu vardır. Bu çok yüksek antioksidan içermesinden kaynaklanır. Mitolojiye göre, altın elmayı çalmaya çalışan Herkül tarafından öldürülen Ejderhaların Efendisi Draco Hesepros’tan akan kanlardan yükselen ağaçlar bunlardır. Günümüzde artık çok nadir bulunan bu mucizevi Ejder Kanı Ağacı nesli tükendiği için koruma altında…
Bristlecone Çamı
Antik Bristlecone Çam Ormanı, dünyanın en yaşlı ağaçları olan bristlecone çamlarına ev sahipliği yapmaktadır. Bu ağaçlardan bazılarının yaşı 4000 yıldan fazladır. Takma adı Metuşelah olan dünyanın en yaşlı ağacı da Doğu California’da Antik Bristlecone Çam Ormanı’nda bulunuyor. Ağacın 4 bin 853 yaşında olduğu tahmin ediliyor.
Bristlecone çamı terimi, üç çam ağacı türünü kapsar (Pinaceae familyası, Pinus cinsi, Balfourianae alt bölümü). Her üç tür de uzun ömürlüdür ve sert hava koşullarına ve kötü topraklara karşı oldukça dirençlidir. Üç türden biri olan Pinus longaeva, Dünya’daki en uzun ömürlü yaşam formları arasındadır.
Kimse bu ağaçların nasıl bu kadar uzun zamandır ayakta kalabildiklerini bulabilmiş değil! Eski Yunan efsanelerine göre, Prometheus insanlara ateş (bilginin sembolü) getiren bir ölümsüzdü. Bu çamlar da köklerinde sakladığı bu bilgilerin insanlığa aktarılmasına yardımcı oldu.
Kaynaklar ve ileri okumalar
9 of the world’s most unusual trees. How many have you seen?. Yayınlanma tarihi: 10 Kasım 2022; Bağlantı: https://www.wanderlust.co.uk/content/unique-trees-around-the-world/
YolveMacera