Denizde En Uzun Süre Kalma Rekoru Sahibi Poon Lim’in Öyküsü

İnsanlar bir dünya rekoru kırabilmek için her türlü tuhaf şeyi yapabiliyorlar. Yine de kimsenin kırmak istemeyeceğini düşündüğümüz bir dünya rekoru var. Rekoru elinde tutan kişi Poon Lim adlı bir adam. Rekoru kazanmasının nedeni de Atlantik okyanusunun güneyinde, bir cankurtaran botunun içinde tam 133 gün boyunca hayatta kalmayı başarması.

denizde en uzun kalma

Çin’in güney kıyısı açıklarındaki Hainan Adası’nda doğan Poon Lim, İkinci Dünya Savaşı başlangıcında, Hongkong’da yaşıyor ve 21 yaşındaki Lim, okyanus boyunca mal taşıyan bir gemide çalışıyordu. Ekim 1942’de gemi Cape Town’dan Hollanda Guyanası’na doğru yola çıktı. Yolculuk uzundu ve ilk ay sorunsuz geçti. Ancak bu yolculuk hiç de planlandığı gibi devam etmedi.

23 Kasım 1942 tarihinde, bir denizaltı gemiyi, Brezilya’nın kuzey kıyısı açıklarında tespit etti ve üzerine bir torpido gönderdi. Şans eseri Poon Lim ve bir kaç kişi suya atlayarak kurtulmayı başardı. Ancak asıl macera bundan sonra başlayacaktı. Poon Lim’in üzerinde cankurtaran yeleği vardı ve batmakta olan gemiden yüzerek uzaklaştı. Üzerindeki giysileri ağırlık yapmaması için çıkardı ve sonrasında Atlantik Okyanusu’nun ortasında suyun içinde çırılçıplak biçimde kala kaldı.

POON LIM
İki metre kare genişliğindeki bu bot, etrafında kereste bir çerçeve olan altı tane su geçirmez silindirden oluşuyordu. Ortadaki bir boşluğun iki yanında da birer metreden toplam iki metre uzunluğunda tahta çıkıntılar vardı.

Muhtemelen hikayesinin sonunun geldiğini düşünebilirsiniz ancak şans! ondan yanaydı. İki saat sürüklendikten sonra, bir cankurtaran botuna rastladı. Tabii ki ona doğru yüzdü ve içine atladı. Botta kırk beş litrelik bir su deposu, bir miktar işaret fişeği ve bir el feneri vardı.

Ayrıca bir kilo çikolata, beş teneke suyu alınmış süt, bir çuval arpa şekeri ve bir kutu çok bisküvi buldu. Lim, kahvaltı ve akşam yemeğinde birkaç yudum su ve ikişer bisküvi ile kendini sınırladığı takdirde en azından bir ay boyunca hayatta kalabileceğini hesapladı.

Poon Lim Umudunu Hiç Yitirmedi

Başlangıçta, Poon Lim’in umudu vardı. Birkaç kez neredeyse kurtarılıyordu. Çetin sınavın yedinci gününde, geçmekte olan bir geminin dikkatini çekebilmek için çılgınca çabaladı. Mürettebat kendisini fark etsin diye işaret fişeklerinden birini yaktı. Onu fark ettiler de ama Çinli olduğunu görünce ölüme terk ettiler.

Daha sonra altı veya yedi devriye uçağının üzerinden geçtiğini fark etti. İşaret fişeği kalmadığı için, dikkatlerini çekebilmesi zordu. Yine de bir şekilde bunu başardı. Etrafında dönen bir uçak, yeri işaretlemek için bir teneke yağ kutusu bıraktı ve uzaklaştı. Uçaklar onu aramak için geri dönmediler.

Poon Lim
Poon Lim

Poon Lim, daha uzun süre denizde kalacağını anlamıştı. Pes edip ölmeyi de seçebilirdi ama bunun yerine becerilerini ve sınırlı imkanlarını kullanarak hayatta kalmaya karar verdi. Botta bulunan iki geniş çuval bezini, kendisini kızgın güneş ışınlarından koruyacak bir çatı olarak kullandı. Çadır bezini, yağmur suyunu toplayacak şekilde biçimlendirdi. Bu sayede topladığı suyu biriktirdi. El fenerini parçalayıp, içindeki zembereği bir balık oltası olarak kullandı. Daha sonra, sıkı kenevir ipini kullanarak kaba bir balık ağı hazırladı. Botta oluşan midyeleri de yem olarak kullandı.

Her şey yolunda gittiği takdirde, hayatta kalmak için gerekli teçhizata sahipti. Artık tek yapması gereken bir şeyler yakalamaktı. Yakaladığı ilk balığı, içinde kalan bisküvileri tuttuğu teneke kutuyla ikiye böldü. Balığın yarısını yedi, diğer yarısını ise bir sonraki öğün için yem olarak kullandı. Hatta bu esnada bir köpek balığı bile yakaladı.

Bu biçimde haftalarca sürüklenmeye devam etti. ( Kendisinin içecek suyu bittiğinde kuş ve köpek balığı kanı içerek hayatta kaldığı da anlatılar arasındadır.) Sonunda kara göründü. Artık güvende miydi? Elbette hayır. Amazon ormanlarının açığında ilerliyordu. Bu bölge, herhangi bir insanın yürüyerek geçmesi için fazla zorluydu. Ayrıca dev yılanlara ve başka yırtıcı hayvanlara yem olma riski vardı. Elindeki en iyi silah, teneke kaptan yaptığı kör bıçak olduğundan, Lim botla ilerlemeye devam etmenin en doğrusu olacağına karar verdi. Ve devam etti.

133 Gün Sonra Denizden Kurtuluşu

POON LIM 1
Poon Lim, kurtarıldıktan sonra Tuğamiral Julius A. Furer ile yaptığı konuşmada.

5 Nisan 1943’te, yalnız geçen 130 günün sonunda, bir balıkçı teknesi onu gördü. Balıkçı teknesindeki üç Portekizli denizci Lim’i gemilerine aldılar. Ancak, Lim’i hemen limana götürmediler. Zavallı Poon Lim, balık avının sona ermesini beklemek zorunda kaldı. Böylece, karaya ulaşması üç gün daha gecikti.

Yolculuğun izlerini silmek için dört hafta boyunca hastanede tedavi gördü. Aslında vücudu iyi durumdaydı. Sadece on beş kilo kaybetmişti. Pek iştahı yoktu ve uzun süre sadece süt içebildi. Bacakları güçsüzleşmişti ama yardım olmadan yürüyebiliyordu.

İngiliz konsolosu, Miami ve New York üzerinden İngiltere’ye dönmesini ayarladı. Miami’de olduğu sırada, Çince tercüman aracılığıyla kurtuluş hikayesini anlattı. ABD Deniz Kuvvetleri, hayatta kalma başarısından o kadar etkilenmişti ki, yaşadıklarını yeniden canlandıran kısa metrajlı bir belgesel film bile hazırladılar.

16 Temmuz 1943 tarihinde, New York’ta bulunduğu sırada, İngiliz İmparatorluk Madalyası ile ödüllendirildiğini öğrendi. Poon Lim, savaş sona erdiğinde Amerika Birleşik Devletleri’ne göç etmeye karar verdi. Ne yazık ki, 105 kişilik Çinli göçmen kontenjanı dolmuştu ve vatandaşlık başvurusu kabul edilmedi.

Ama o ünlü bir savaş kahramanıydı. Başkan Harry Truman’ın 27 Temmuz 1949’da imzaladığı 178 numaralı Özel Yasa ile “Poon Lim’in ABD’ye kabulüne ve kendisine kalıcı oturma hakkı verilmesine” olanak sağlandı. Poon Lim’e, bir cankurtaran botuyla denizde en uzun süre hayatta kalma rekorunun kendisine ait olduğu söylendiğinde, sakince “Umarım kimse bu rekoru yeniden kırmak zorunda kalmaz” yanıtını verdi.

Ayrıca göz atmak isterseniz: Diriliş Filminde Adını Duyduğumuz Hugh Glass’ın Gerçek Hikayesi

Kaynaklar ve ileri okumalar: 133 Days Stranded at Sea; Bağlantı: https://historyofyesterday.com

YolveMacera

Sibel Çağlar

Merhaba. Matematik öğretmeni olarak sürdürdüğüm hayatıma ilerleyen süreçte doğa sporlarını ve içerik üreticiliğini eklemeyi tercih ettim. Bilim, tarih ve coğrafya ilgi alanlarımın başında geliyor. Severek üretiyorum ve ürettiklerimi yayınlıyorum. Yolculuğumda bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu