1941 yazında Grönland’ın batı kıyısına doğru yelken açan Effie M. Morrissey, dar bir fiyorttan geçerek Julianehaab kasabasının açıklarında demir attı. Amerikan gemisi, ABD Sahil Güvenlik gemileri yanında savunmasız ve harap görünüyordu. Savaş yıllarıydı ve tehlikeli bir dönemdi. Sadece sekiz hafta önce bir İngiliz kargo gemisi civarlarda bir Alman denizaltısı tarafından batırılmıştı.
Yolcular gemiden inerken kasaba sakinleri kıyıda toplandı. Beklentiler kır saçlı bir adam olsa da bunun yerine belli bir yaşta, iyi giyimli bir kadın gemiden indi. Bu kadın, dünyanın önde gelen Arktik kaşiflerinden biri olan Louise Arner Boyd idi.
O zamana kadar, bölgeye altı deniz seferi organize etmiş, finanse etmiş ve kendi de bu seferlere dahil olmuştu. Bilimsel başarıları ve cesareti ile gazete manşetlerine taşınmış ve dünya çapında üne kavuşmuştu.
Louise Arner Boyd Kimdir?
Boyd 1887’de Kaliforniya’da zengin bir ailenin kızı olarak dünyaya geldi. Rahat bir çocukluk geçirdi. Ama hayatı beklenmedik bir biçimde kısa süre içinde değişecekti. Genç yaşta kardeşini ve devamında anne ve babasını kaybetti.
Otuzlu yaşlarının başındayken bir servet sahibiydi. Bekar ve çocuksuz, bir süre Avrupa seyahatleriyle macera ve seyahat tutkusunu tatmin etti. Ancak 1924 yılında Norveç’e giden bir gezi gemisindeyken gördüğü kutup buzulları onu daha heyecanlı bir yolculuğa itti: Kuzey Kutbu.
Norveç’ten döner dönmez yolculuğun planlarına başladı. Arktik Okyanusu’na yaptığı ilk turist gezisi o kadar hareketliydi ki birkaç yıl sonra geri döndü.
1926 yılında Güney Kutbu’na karadan Kuzey Kutbu’na havadan ilk ulaşan insan olan Norveçli kâşif Roald Amundsen’in gemisi Hobby’yi satın aldı. İkinci yolculuğu için Avrupa’nın kuzeyinde, Arktik Okyanusu içinde yer alan Rusya’ya ait bir takımada olan Franz Josef Topraklarını seçti.
California’ya döndükten sonra Boyd, geleceğinin kuzeye bağlı olduğunu biliyordu. Ama onu bir kaşife dönüştürecek bir olay gerçekleşti. 1928 yazında, kuzeydeki Norveç şehri Tromsø’ya yelken açmaya hazırlanırken Güney Kutbu’nun fatihi ve Kuzeybatı Geçidi’ni başarıyla geçen ilk kişi olan ikonik kaşif Roald Amundsen’in başka bir kaşifi kurtarmak için uçarken ortadan kaybolduğu haberini aldı.
Sonucunda o da Amundsen kurtarma seferine katıldı. Trajik bir şekilde Amundsen asla bulunamadı, ancak Boyd bu olayın devamında, cesareti ve dayanıklılığı nedeniyle Norveç ve Fransız hükümetlerinden ödüller kazandı. Kuzey Kutbu kaşifi olarak hayattaki amacını keşfetmişti.
İnsan Nasıl Kaşif Olur?
Louise Arner Boyd’un aslında konu ile ilgili resmi bir eğitimi yoktu. Ona tavsiyede bulunacak hiçbir aile üyesi de kalmamıştı. Bunun yerine, kendisine yardım edebilecek kişileri belirlemek için cazibesini ve ağ kurma becerilerini kullandı.
Gerekli işler için tam olarak doğru bilim insanını seçti. Keşif gezisine katılanlar arasında 1924’teki trajik İngiliz Everest Dağı Seferi’nden hayatta kalan tek kişi olan jeolog ve ünlü dağcı Noel Odell de vardı.
1930’larda ve 40’larda Boyd’un bir kaşif olarak becerileri ve yetenekleri arttı. Erkek meslektaşlarının aksine, bölgeleri fethetmek ya da “ilk” olmak gibi bir derdi yoktu. Bunun yerine, kendi kendini yetiştirmiş bir coğrafyacı olarak Boyd, bilime katkıda bulunmaya odaklandı.
Louise 1931 ile 1937 arasında neredeyse her sene Arktik’in çeşitli bölgelerine bilimsel amaçlar güden seferler düzenledi. Buradan birçok bitki örneği topladı. Bölgenin vahşi yaşamını ve ağaçlarını fotoğrafladı. 1941 gezisi onun son gerçek seferiydi.
Günümüzde Grönland buzullarındaki iklim değişikliğini izlemek için onun bu seferleri sonucunda çektiği fotoğrafları kullanıyoruz. 70 yıldan fazla bir süre sonra, keşifleri sırasında üretilen veriler hala jeoloji, jeomorfoloji, oşinografi ve botanik alanlarındaki çağdaş bilim adamları tarafından alıntılanmaktadır.
Louise Arner Boyd Kuzey Kutbu üzerinde uçan ilk kadın olacaktı
2. Dünya Savaşı’nın başlamasıyla birlikte Louise’in bilimsel seferleri de son buldu. Savaş bittiğinde Louise Arner Boyd neredeyse altmış yaşındaydı. Artık Arktik seferler düzenleyemeyecek durumda olduğunu düşünüyordu.
Ancak içindeki macera arzusu bir türlü dinmek bilmiyordu. Bu arzuyu kontrol altına almanın sadece bir yolu vardı: Yeni bir macera. Hemen hazırlıklara başladı. Daha önce Roald Amundsen tarafından ilk defa gerçekleştirilen başarıyı tekrarlayacak ve bunu yapan ilk kadın olacaktı. 1955 yılında kiraladığı özel bir uçakla Kuzey Kutbu üzerinde uçan ilk kadın oldu.
Bu uçuştan sonra San Fransisco’daki evine döndüğünde kendini üyesi olduğu topluluklara adadı. 1960 yılında onu en çok mutlu eden şeylerden biri, Amerikan Coğrafya Cemiyeti’nin yönetim kuruluna seçilmesi oldu. O, cemiyet yönetim kuruluna seçilen ilk kadındı.
14 Eylül 1972’de öldüğünde yıllar boyu gerçekleştirdiği sayısız seferde yaptığı harcamalardan dolayı parasız kalmıştı. Belki parası kalmamıştı, ama kaderini kendi çizmiş, kendi hayatını özgürce yaşamıştı. Arkasında 3 kitap, binlerce fotoğraf, film ve onlarca bitki örneği bıraktı. Louise Arner Boyd adı günümüzde sadece belirsiz bir anı. Ama bu anı canlanmaya ve hatırlanmaya kesinlikle değer…
Göz atmak isterseniz
- Can Sıkıntısı Maceraya İlham Verebilir: Felice Benuzzi’nin Hikayesi
- Tesadüf Sonucu Dağcı Olan Barbara Washburn’u Hatırlayalım
- Dick Proenneke: Alaska’da 30 Yıl Yalnız Yaşayan Adam
- Timothy Treadwell Nam-ı Diğer Grizzly Man
Kaynaklar ve ileri okumalar:
The Double Life of a California Socialite Who Became a Leading Arctic Explorer; yayınlanma tarihi: 14 Şubat 2019; Bağlantı: https://www.smithsonianmag.com/
YolveMacera