ÖĞREN

Uluburun Batığı: Bugüne Kadar Keşfedilen En Eski ve En Zengin Gemi Batığı

Antalya’nın Kaş ilçesine 8,5 kilometre uzaklıktaki Uluburun’un 60 metre açığında 1982 yılında keşfedilen Uluburun batığı, bilinen gemi batıklarının en eskilerinden biridir. Uluburun gemisi tahminen M.Ö 1.300 civarında batmıştır.

Uluburun batığı, şimdiye kadar keşfedilen en önemli ve büyüleyici deniz batıklarından biri olarak kabul edilmektedir. Bu batık arkeologlara, Tunç Çağı gemi inşası, deniz yolları, ticaret uygulamaları ve üretim ve üretim dahil olmak üzere Akdeniz’deki antik toplum ve kültür hakkında bol miktarda bilgi, hammadde ve lüks mal değişimi sağlamıştır. 

Günümüzden yaklaşık 3.300 yıl önce battığı tahmin edilen geminin Akdeniz’de bulunan Geç Tunç Çağı eşyalarının bilinen en zengin ve en büyük topluluklarından birini içerdiği bilinmektedir. Geminin batmadan önce 20 tondan fazla eşya taşıdığı tahmin ediliyor.

Bugüne kadar batıktan, değerli mücevherler, lüks hammaddeler ve hatta Mısır Kraliçesi Nefertiti’nin altın mührü de dahil olmak üzere 18.000’den fazla muhteşem eser ele geçirildi. Geminin çok ilginç buluntularından birisi ise antik çağlarda kullanılan yazı defteridir. Balmumu üzerine sert bir kalemle yazı yazılmasına olanak sağlayan yazı defterinden ilk kez Homeros’un Ilyada eserinde bahsedilmektedir.  

Geminin ana malzemesi yaklaşık 10 ton ağırlığında ve 318 tane dört kulplu bakır Kıbrıs külçelerinden meydana gelmektedir.  Ayrıca, yuvarlak külçeler  bulunmuştur. Gemide bulunan toplamı yaklaşık 1 ton olan kalay külçeler gemideki madenlerin tunç silahlar yapımında kullanılacağını göstermektedir.

Uluburun batığı, 1982 yılında yerel sünger avcısı Mehmet Çakır tarafından tesadüfen keşfedildi. Kazılar, 11 yaz sezonu boyunca sürdü ve bu süre zarfında toplam 22.400 dalış gerçekleştirildi. Geminin kalıntıları, eğimli bir zemine yayılmış şekilde 44 ile 52 metre arasında değişen derinliklerde bulunuyordu. Bu nedenle buluntuların toplanması oldukça uzun ve zahmetli bir süreç oldu.

Kazılar sonucunda, geminin batma anında en az yedi farklı kültürden—Miken, Suriye-Filistin (Fenike’nin ataları), Kıbrıs, Mısır, Kassit, Asur ve Nubia—izler taşıyan mallar taşıdığı anlaşıldı. Yük, hem hammaddeleri hem de işlenmiş ürünleri içeriyor ve toplamda 20 tonu aşıyordu. Bu durum, Uluburun gemisinin yalnızca ticaretin değil, aynı zamanda dönemin kültürel etkileşiminin de önemli bir göstergesi olduğunu ortaya koydu.

Bodrumdaki Aziz Petrus Kalesi’ndeki Uluburun batığının tam boyutlu kopyası. Lüks eşyalarla yüklü bu talihsiz gemi muhtemelen Yunanistan ana karasındaki bir Miken sarayına doğru gidiyordu. Hammaddelerin yanı sıra hediyeler, kılıçlar, hançerler, metal külçeler ve yarı değerli taşlar da içeriyordu!

Uluburun batığında ilk ön çalışmalar 1983 yılında, Institute of Nautical Archaeology tarafından başlatıldı. 1984 ile 1994 yılları arasında gerçekleştirilen ayrıntılı kazılar ise Türkiye Sualtı Arkeolojisi ve Bodrum Müzesi’nin himayesinde yürütüldü. Bu süreçte çalışmalar, önce George Bass (1984–1985), ardından Cemal Pulak (1986–1994) tarafından yönetildi.

Kazılar sonucunda, geminin yaklaşık 15 metre uzunluğunda ve 5 metre genişliğinde olduğu belirlendi. Yapısal özelliklerine bakıldığında, Uluburun gemisinin Kenan ya da Kıbrıs kökenli olduğu değerlendirmesi öne çıktı. Geminin yapımında sedir ağacı kullanılmış ve gövde, “geçme tekniği”yle birleştirilen kaplama tahtalarından oluşuyordu. Bu teknik, metal çivi kullanılmadan, parçaların birbirine geçirilerek sağlam bir yapı oluşturulmasını sağlıyordu.

Uluburun Batığı Neden Önemlidir?

İzlenen rota büyük bir ihtimalle Suriye’den başlamıştı. Bir sonraki durak olarak Kıbrıs’a uğramış adadan gemiye bakır yüklemesi yapıp buradan da Hitit topraklarına doğru yola çıkmıştı

Geminin yapımında kullanılan sedir ağacına uygulanan dendrokronolojik tarihleme, Uluburun gemisinin M.Ö. 1300 yılında battığını ortaya koymuştur. Buluntulara bakıldığında, geminin Suriye-Filistin kıyılarından Kıbrıs’a doğru dairesel bir rota izlediği ve kraliyet hediyelerine dayanan uluslararası bir ticaret ağının parçası olduğu anlaşılmaktadır.

Uluburun batığı üzerindeki çalışmalar günümüzde hâlâ sürmektedir. Araştırmacılar, gemide bulunan tüm nesnelerin kimliğini belirlemeye ve kökenlerini aydınlatmaya çalışıyor. Özellikle gemideki bakır külçelerin kimyasal ve izotopik bileşimleri analiz edilerek, malzemelerin hangi coğrafi bölgeden geldiği anlaşılmaya çalışılıyor.

Uluburun gemisinin neden battığına dair bugüne kadar net bir bilgi bulunamamıştır. Yaklaşık 45 metre derinlikte bulunan Uluburun Batığı, bugüne kadar buderinlikte kazılan ender batıklardan birisidir.

Sonuç olarak.

Önce George Bass daha sonra Cemal Pulak’ ın başkanlığında, büyük bir titizlikle 11 yıl süren sualtı kazısından çıkarılan
eserler, Bodrum Sualtı Arkeoloji Müzesi’ nde Uluburun Salonu’ nda sergilenmektedir

Uluburun kayalıklarında, taşıdığı tüm yükle birlikte denizin dibine gömülen gemi ne yazık ki hedefine ulaşamamıştı. Ancak bu talihsiz son, günümüz arkeologları için büyük bir fırsata dönüştü. Pek çok araştırmacı, Uluburun Batığı’nı 20. yüzyılın en önemli arkeolojik keşiflerinden biri olarak değerlendiriyor.

Bugüne kadar yapılan çalışmalar, Tunç Çağı’nda Akdeniz’de yaşamış antik toplumlar ve kültürler hakkında kapsamlı bilgiler sağladı. Görünen o ki, Uluburun batığı bundan sonra da arkeoloji dünyasına yeni veriler sunmaya devam edecek.


Kaynaklar ve ileri okumalar

  • Fawcett, N. & Zietsman, J.C.. (2012). ULUBURUN – THE DISCOVERY AND EXCAVATION OF THE WORLD’S OLDEST KNOWN SHIPWRECK. Akroterion. 46. 10.7445/46-0-116.
  • Tin from Uluburun shipwreck shows small-scale commodity exchange fueled continental tin supply across Late Bronze Age Eurasia.Sci. Adv.8,eabq3766(2022).DOI:10.1126/sciadv.abq3766
  • Uluburun, One of the Oldest and Wealthiest Shipwrecks Ever Discovered. Yayınlanma tarihi: 14 Temmuz 2023. Bağlantı: Uluburun, One of the Oldest and Wealthiest Shipwrecks Ever Discovered

YolveMacera

Sibel Çağlar

Merhaba. Matematik öğretmeni olarak sürdürdüğüm hayatıma ilerleyen süreçte doğa sporlarını ve içerik üreticiliğini eklemeyi tercih ettim. Bilim, tarih ve coğrafya ilgi alanlarımın başında geliyor. Severek üretiyorum ve ürettiklerimi yayınlıyorum. Yolculuğumda bana eşlik ettiğiniz için teşekkürler.

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir