
Doğaya açılmak ve doğa yürüyüşü yapmak günümüzde giderek daha çok kişi tarafından kabul gören bir kaçış ama yapılan araştırmalar bize gösteriyor ki bu kaçışın beynimiz ve sağlığımız üzerinde tahmin ettiğimizden daha çok olumlu etkisi var.
Bilim insanları, doğa ile bütünleşik olmanın, beynimiz ve davranışlarımız üzerinde önemli bir etkiye sahip olduğu, kaygı, utangaçlık ve stresi azalttığı, yaratıcılığı ve diğer insanlarla bağlantı kurma becerimizi arttırdığına dair kanıtlar bulmaya başlıyor.
Doğanın beynimizi nasıl geliştirdiğine ilişkin bulgular sağlıklı, mutlu ve yaratıcı bireyler olabilmek için doğada daha fazla zaman harcamamız gerektiğini gösteriyor bizlere. Doğa yürüyüşü yapmanın beyin ve bedenimizi nasıl etkilediğini gösteren çalışmalardan bazıları.

1. Doğada olmak stres azalır
Yürüyüşün ve herhangi bir fiziksel aktivitenin stres ve endişeyi azalttığı bilinen bir gerçek ancak Japonya’da gerçekleştirilen bir deney sonucuna göre ormanda yürüyüş yapanların kalp atım hızları ve kalp atış hızı değişkenliği ölçüldüğünde, sonuçlar gösteriyor ki doğada yapacağınız yürüyüşün kalbinize olan katkısı, şehir ortamında yaptığınız yürüyüşten çok daha fazla. Araştırmacıların sonuçlarına göre doğada olmak insana tamamen faydalı bir durum olarak stres üzerinde azaltıcı bir etki yapıyor. Araştırmanın detaylarını buradan inceleyebilirsiniz: https://www.hindawi.com/
Finlandiya’da yapılan bir araştırmada, ormanlık alanlarda yapılan 20 dakikalık bir doğa yürüyüşü, şehir merkezinde yapılan ile karşılaştırıldığında daha fazla stres azaltmakta. Bu etkinin sebepleri belirsiz, ancak bilim insanları doğal alanlarda daha rahat olmaya başladığımıza inanıyorlar. Bu çalışma doğal alanların insanları sakinleştirdiğine kanıt gösterilebilir. Ya da sadece pencereyi açıp bir doğa manzarasına bakmak bile aynı etkiyi yapabilir. Bir biçimde doğa her türlü sakinleştiriyor.
2. Doğa yürüyüşü yapmak, zihin sağlığı üzerinde olumlu etkiye sahiptir.
Stanford Üniversitesi’nden Gregory Bratman, doğanın ruh halimiz üzerindeki etkilerini araştırıyor. Bratman’ın iddiasına göre, eğer araştırmacılar insanların doğada yürüyüş yapmadan önce ve yaptıktan sonraki zamanlarda beynin çalışma şeklini takip edebilirlerse, doğanın insanların zihinleri üzerindeki etkisi gözlemlenebilir.
Bratman ve ekibi öncelikle 38 tane sağlıklı, şehirde yaşayan yetişkin insana bir anket uyguluyorlar ve onların saplantılı düşünme seviyelerini öğreniyorlar. Bunun yanı sıra katılımcıların prefrontal kortekslerinin çalışma şeklini de gözlemliyorlar. (Saplantılı düşüncelere dalma, brooding olarak nitelenmektedir. Bilim insanlarınca bir zihinsel hastalık olarak tanımlanan bu durum şehir sakinlerinde, şehir dışında yaşayanlara göre daha fazla görülüyor ve depresyonun habercisi olarak niteleniyor.)
Daha sonra katılımcıları rastgele ikiye bölüp, yarısından yapraklarla dolu, sessiz ve parkı andıran Stanford kampüsünde 90 dakika yürümelerini istiyorlar. Katılımcıların diğer yarısı ise, gürültülü ve yoğun olan otobanda 90 dakika yürütülüyor. Katılımcıların herhangi bir şekilde müzik dinlemelerine ya da birisinin onlara eşlik etmelerine izin vermiyorlar. Sadece kendi yürüyüş hızlarında yürümelerini istiyorlar. Yürüyüş süreleri bittikten hemen sonra katılımcılar laboratuvara alınıyor ve anket ile beyin testi tekrar uygulanıyor.

Beklenildiği üzere, otobanda yürüyenlerin zihinlerinin sakinleşmediği gözlemleniyor. Prefrontal kortekslerinin çalışmasının halen yüksek olduğunu ve saplantılı bir şekilde düşünme testi sonuçlarının değişmediğini fark ediyorlar.
Diğer taraftan, yeşillik bir alanda yürüyüş yapanların mental sağlıklarında hissedilir bir gelişme olduğu ortaya çıkıyor. Özellikle ankete verdikleri cevaplarda hayatlarındaki pozitif yönleri ortaya çıkarıyorlar. Aynı şekilde, beyin testinde de prefrontal kortekslerinin çalışmasının azaldığı gözlemleniyor. Detayları incelemek isterseniz: http://www.sciencedirect.com/
3. Doğa yürüyüşü yapmak yorgunluğunu hafifletir ve yaratıcılığı arttırır.
Günümüzde gelişen teknoloji ile birlikte beynimiz sürekli olarak bir bilgi bombardırmanı altında ancak bu da zihinsel yorgunluğun ve tükenmişliğin temel nedeni. Bilim insanları “dikkat restorasyonuna” ihtiyacımız olduğuna inanıyor. Strayer bu araştırmacılardan birisi.
Beyninizi çoklu görev için kullanmaya başladıysanız, bunu bir kenara bırakıp tüm gadgetlar olmadan bir yürüyüşe çıkarsanız, prefrontal korteksin iyileşmesine izin verirsiniz ” diyor ve ekliyor. “İşte o zaman yaratıcılık, problem çözme düzeyinde artış ve duygusal iyileşmeleri görebilirsiniz. Makalenin tamamı burada: Psychological Science
4. Doğa yürüyüşü daha nazik ve cömert olmanıza yardımcı olabilir.
California Üniversitesi tarafından sürdürülen bir deneyde Juyoung Lee, Dacher Keltner ve diğer araştırmacılar cömert olma, güvenilirlik, diğerlerine karşı yardımseverlik gibi ve hangi faktörlerin bunları etkileyeceğini araştırırken doğanın bu konudaki potansiyelini fark ettiler. Deneyi merak ederseniz buradan inceleyebilirsiniz. Ancak tahmin edebileceğiniz gibi doğa bizim içimizdeki insani tarafı beslemekte…
Kısacası doğa bize enerji verir, bizi mutlu eder, hayatımızda oluşan günlük stresleri hafifletmemize yardımcı olur, yaratıcılığın kapısını açar ve başkalarına karşı nazik davranmamıza yardımcı olur. Araştırmaların bazıları tamamen yenilenmek için en az üç güne ihtiyacımız olduğunu söylese de, siz buna imkan bulamasanız bile en azından kendinize bir iyilik yapın.
Araştırmalar kesin sonuçları gösteremez, önemli olan hissettiklerinizdir: Doğada, bizi yenileyen, daha iyi hissettiren, daha iyi düşünmemizi sağlayan bir şeyin var olduğu ortada. Unutmayın, sürekli bir cihazda veya ekranın önünde durursanız, muhteşem bir şey kaçırırsınız: Gerçek dünyayı…
Bu yazılarımıza da göz atabilirsiniz
- Doğa Yürüyüşü Başlangıç Rehberi
- Neden Yalnız Kalabilmeliyiz? Andrey Tarkovski Cevap Veriyor
- Aynoroz Tepesi: Kadınlara Yaklaşmanın Bile Yasak Olduğu Bir Yer
- Gezegenin Akciğerleri: Dünyadaki En Büyüleyici 5 Orman
YolveMacera
Makalede yazılanlara yürekten katılıyorum. 3 aydan beri doğa yürüyüşlerine katılıyorum. Kendimi daha mutlu ve sağlıklı hissediyorum. Kış aylarında mevsim hastalıklarına karşı dirençsizdim. Direncimin arttığını gözlemledim. Doğa yürüyüşlerine katılan kişilerle daha kısa sürede ilişki kuruluyor. Daha içten ve mesafesiz iletişim kuruluyor. Performansımı zorlayıp daha zorlu parkurlarda yürüyeceğim günleri iple çekiyorum. Makale için teşekkürler.