
Türkiye doğasının biyolojik zenginliğinin temel nedenlerinden biri, çok sayıda ve farklı türde habitatın (yaşam alanı) ülkemiz doğasında yer almasıdır. Habitat çeşitliliğine çöller, denizler, deniz kıyıları, akarsular, akarsu kıyıları, göller, göl kıyıları, ormanlar, bozkırlar, ovalar, dağlar, yüksek dağ ekosistemleri, sulak alanlar örnek verilebilir. Bazen çok özel ekosistemler de biyoçeşitliliğin zengin olmasına önemli katkı sağlar. Bu özel ekosistemlere subasar ormanları, diğer adıyla longoz ormanları örnek verilebilir. Longoz, Yunanca kökenli bir kelime. Uzak, yoğun ve karanlık ormanlar anlamına geliyor.
Longoz ormanları nerede ve nasıl oluşur?
Akarsuların beraberinde getirdiği kil, kum, çakıl, organik maddeler ve başka malzemeler deniz kıyısında birikerek bir set oluşturur. Akarsu bu setin önünde birikmeye başlar. Aynı zamanda ağaçların ve diğer bitkilerin büyüyebileceği bir ekosistem de oluşur. Genellikle kızılağaç, dişbudak gibi ağaçlar subasar ormanlarını oluşturur. Bataklık ormanları olarak subasar ormanları, orman ve sulak alan ekosistemlerinin tüm özelliklerinin iç içe geçtiği çok özel ekosistemler olarak bilinir.
Subasar ormanlarında daima taban suyu bulunması ekosistemin devamlılığı için gereklidir. Suyun getirdiği organik maddeler bu bölgedeki yaşam alanının besin açısından zenginleşmesini sağlar. Bu da çok zengin biyolojik çeşitliliğin anahtarıdır. Subasar ormanları mevsimsel olarak ya da yıl boyu su içinde kalabilir. Amazon Nehri havzası, mevsimsel olarak subasar ormanlarının oluştuğu en geniş bölgelerden biridir. Ülkemizde de İğneada (Kırklareli), Acarlar (Sakarya), Sarıkum (Sinop) ve Karacabey( Bursa) subasar ormanları en bilinen örneklerdir.
İğneada Longoz Ormanları

Dünyadaki tropikal ormanlarla kıyaslanan İğneada Longoz Ormanları, kendi kategorisinde Türkiye’nin en büyüğü. Kırklareli İli Demirköy İlçesine bağlı İğneada Beldesinde bulunan Longoz Ormanları Milli Parkı, Bulgaristan sınırına yakın Karadeniz sahil şeridinde yer almakta ve 3155 hektarlık alanı kapsamaktadır. Burası, 2007 yılında Milli Park olarak tescil edilmiştir. Milli Parkın güney bölümü Saka Gölü, Deniz Gölü, Hamam Gölü, Pedina Gölü, Mert Gölü ile bu göllerin etrafındaki sazlık alanlar, longoz ormanları ve yaprak döken ormanlar; Milli Parkın kuzey bölümü ise, Erikli Gölü ve çevresindeki sazlık alanlar ile bu bölgeyi çevreleyen longoz ormanlarından oluşmaktadır.
Kış ve ilkbahar aylarında tamamen sularla kaplı olan, yaz ve sonbahar aylarında ise suyu çekilen bu ormanlar, boyları 30-35 metreye varan karışık ağaçlardan oluşuyor. Milli park sınırları içinde sadece Mert Gölü’nde kano yapılmasına izin veriliyor. İğneada Longoz Ormanları Milli Parkı’nın iki önemli sorunundan birisi, ziyaretçiler çöplerini geride bırakması. Diğer sorun ise milli park alanında izinsiz kamp kurulması. Her yıl on binlerce ziyaretçinin geldiği longozu bir avuç milli park çalışanı özveriyle koruyor. Doğa Koruma ve Milli Parklar Kırklareli Şube Müdürlüğü, sonbaharda 25 hektarlık bölgeyi kamp alanı olarak açmayı planlıyor.
Acarlar Longoz Ormanları

Dünya’nın tek parça en büyük longozu olan Acarlar, 12 km uzunluğa sahiptir ve ülkemizde İğneada’dan sonra ikinci büyük longozdur. 1,562 hektarlık bir alanı kapsayan Acarlar Gölü Sakarya’nın önemli turizm merkezlerindendir. Acarlar Gölü Longoz Ormanı ise 1.derece doğal sit alanıdır. Koruma bölgesi içinde bulunan Acarlar Longozu, yaz aylarında kurumakta kışın ise su birikintisi ile oluşmaktadır. Longozun yüzölçümü 1.562 hektar olup, derinliği 1,5 metreye kadar çıkmaktadır. Yazın suları çekilen longozun toprakları köylüler tarafından tarım arazisi olarak kullanılmaktadır. Longozun çevresi bütünüyle dişbudak ormanlarıyla çevrilidir ve bu ağaçlar yer yer gölün bataklık kesimlerine sokulmaktadır.
Yukarıda adı geçen longoz ormanları son yıllarda giderek daha bilinir hale gelse de şu an popülerlikten uzak olan Samsun ve Bursa’da bulunan diğer ormanları da gerekli tanıtım ve ilgiyi hak etmektedir. Keşfetmeniz dileğimizle…
YolveMacera